Başında s olan 5 harfli 505 kelime var. S harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde s harfi olan kelimeler listesine ya da sonu s harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında s bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SANIK
-
-
[sıfat]
Suçlu olduğu sanılarak mahkemeye sevk edilmiş (kimse), maznun
-
[sıfat]
Suçlu olduğu sanılarak mahkemeye sevk edilmiş (kimse), maznun
- SÜYÜM
-
-
[isim]
İğneye geçirilen bir sap iplik
-
[isim]
İğneye geçirilen bir sap iplik
- SAHUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ramazan ayında oruç tutanların gün doğmadan önce belirli saatte yedikleri yemek
- "Sonra sahur niyetine iki lokma bir şey yemek için otelin salonuna girdiğinde..." (Atilla İlhan)
-
Bu yemeğin yendiği vakit
-
[isim]
Ramazan ayında oruç tutanların gün doğmadan önce belirli saatte yedikleri yemek
- SARIK
-
-
[isim]
Sarılarak meydana getirilen başlık
- "O artık sarığı ile, cübbesi ve lapçınları ile tam bir hoca efendi idi." (Tarık Buğra)
-
Kavuk, fes gibi bazı başlıkların üzerine sarılan tülbent, şal vb
-
[isim]
Sarılarak meydana getirilen başlık
- SIZMA
-
-
[isim]
Sızmak işi
-
Kapı, pencere aralıklarından oda havasının değişmesi
-
[sıfat]
Sızdırılmış
- "Sızma zeytinyağı."
-
[isim]
Sızmak işi
- SABIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Geçen, önceki, eski
- "Yorucu çalışmalar sonunda sabık bakanların ne derece hüner sahibi olduklarını tespit etmiştir." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Geçen, önceki, eski
- SOKUM
-
-
[isim]
Lokma
-
Yufka ekmeğinden yapılan dürüm
-
[isim]
Lokma
- SOMAK
-
-
[isim]
Hayvanlarda yüzün çıkıntılı ve az çok sivri olan ön bölümü
-
[isim]
Hayvanlarda yüzün çıkıntılı ve az çok sivri olan ön bölümü
- SARIM
-
-
[isim]
Sarma işi
-
Bir şeyi bir kez saracak miktar
-
Elektromıknatıslarda makara biçiminde sarılan iletken telin her bir halkası
-
[isim]
Sarma işi
- SERVİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Servigillerden, Akdeniz bölgesinde çok yetişen, kışın yapraklarını dökmeyen, 25 m boyunda, ince, uzun, piramit biçiminde, çok koyu yeşil yapraklı bir ağaç, andız, selvi, servi ağacı (Cupressus sempenvirens)
-
[isim]
Servigillerden, Akdeniz bölgesinde çok yetişen, kışın yapraklarını dökmeyen, 25 m boyunda, ince, uzun, piramit biçiminde, çok koyu yeşil yapraklı bir ağaç, andız, selvi, servi ağacı (Cupressus sempenvirens)
- SIĞLA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Günlük ağacı
-
[isim]
Günlük ağacı
- SKALA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Genellikle ölçü aletlerinde gösterge çizelgesi
- "Ampermetrenin skalası."
-
Bir bestede kullanılabilecek aynı türden sesler kümesi
-
Gam
-
[isim]
Genellikle ölçü aletlerinde gösterge çizelgesi
- SAYIŞ
-
-
[isim]
Sayma işi veya biçimi
-
[isim]
Sayma işi veya biçimi
- SEFER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yolculuk
- "Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden / Nice seneler geçti dönen yok seferinden." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Ne hoş, ey güzel Tanrı'm, ne hoş / Maviliklerde sefer etmek" (Orhan Veli Kanık)
-
Kez, yol, defa
- "Bu sefer ben söylüyorum, tekrar ediyorum." (Refik Halit Karay)
-
Genellikle ülke dışına yapılan askerî harekât, savaşa gitme, savaş
-
[isim]
Yolculuk
- SELEN
-
-
[isim]
Ses, haber, bilgi
-
[isim]
Ses, haber, bilgi
- SIVAT
- ...
- SALEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Salepgillerin tek köklü, yumrulu, salkımlı veya başak çiçekli örnek bitkisi (Orchis)
-
Bu bitkinin yumru durumundaki köklerinden dövülerek hazırlanan beyaz toz
-
Bu tozun, şekerli süt veya su ile kaynatılmasıyla yapılan sıcak içecek
-
[isim]
Salepgillerin tek köklü, yumrulu, salkımlı veya başak çiçekli örnek bitkisi (Orchis)
- SALUR
- ...
- SEFİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zevk ve eğlenceye düşkün, uçarı
- "İçer, kumar oynar, başına bir sürü sefih insan toplardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Zevk ve eğlenceye düşkün, uçarı
- SEKTE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Durma, kesintiye uğrama, kesilme, durgu
- "İki doktor da bunun bir kalp sektesinden olduğuna rapor verdiler." (Aka Gündüz)
- "Sorular sorar ve dersimi sekteye uğratırdı." (Halit Fahri Ozansoy)
-
Bozukluk
-
İnme, felç
-
[isim]
Durma, kesintiye uğrama, kesilme, durgu