Başında s olan 4 harfli 150 kelime var. S harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde s harfi olan kelimeler listesine ya da sonu s harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında s bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SEDA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ses
    • "Alenen ortaya çıkmak ve milletin hukuku namına, yüksek seda ile bağırmak ve bütün milleti bu sedaya iştirak ettirmek lazımdır." (Atatürk)

SALA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Müslümanları bayram veya cuma namazına çağırmak, bazı yerlerde cenaze için kılınacak namazı haber vermek amacıyla minarelerde okunan dua
    • "Su salası, gündüz, vakitli vakitsiz verilirdi." (Yahya Kemal Beyatlı)

SARİ

  1. [isim] Hint kadınlarına özgü giysi
  2. Bu giysinin yapıldığı kumaş
    • "Sari denir kumaşa bürünen, ayağı bilezikli ve burunları incili veya mücevherli kadınlar..." (Falih Rıfkı Atay)

SABİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Küçük çocuk
    • "İki yaşında bir sabi masumluğuyla annemin yanına gidecek ve dizlerine kapanacaktır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

SEVİ

  1. [isim] Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, aşk
    • "Ben gelmedim dava için / Benim işim sevi için." (Yunus Emre)

SÖKE
...
SAFİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Katıksız, duru, temiz
  2. Net
  3. [zarf] (sa:'fi) Yalnız olarak, yalnız, sadece

SAFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bakınız sefa

SİNE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Göğüs
    • "Onlar hızla geçer veya düşer; musibeti sineye çekmek millete düşer." (Talât Halman)
  2. Gönül, yürek
    • "Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar." (Karacaoğlan)
  3. Bağır, iç
    • "Hangi semtin eczanesi bu kadar değerli insanı sinesinde toplayabilmiştir?" (Haldun Taner)

SIRF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Yalnızca
    • "Sırf vazife diye yaptığım bu ufak tefek hizmetler boşa gitti." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Tümüyle, bütün olarak, büsbütün
    • "Kâhinliğimin sırf bir tesadüfe dayandığı oy birliği ile kabul edildi." (Haldun Taner)

SOPA

  1. [isim] Kalın değnek
    • "Erkekler ellerine birer sopa aldılar, köy halkı peşlerinde dere içine koştular." (Halide Edip Adıvar)
    • "Şu budalaya bir sopa çekin de bir daha para kazanmadan gurbette kalmayı öğrensin." (Ömer Seyfettin)
  2. Dayak, kötek

SAKİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçkili toplantılarda içki dağıtan kimse

SÖBE

  1. [sıfat] Biçimi yumurta gibi olan, beyzi, oval

SOBE

  1. [isim] Genellikle kovalamaca, saklambaç vb. çocuk oyunlarında, ebeden önce davranıp daha önce kararlaştırılmış yere ulaşıldığında söylenen söz

SEZÜ

  1. [isim] Mantar meşesi

SLAV
...
SAĞI

  1. [isim] Kuş tersi, kuş gübresi

SUVA
...
SİTE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle belli meslek adamları için yapılmış veya belli amaçlarla kurulmuş konutlar topluluğu, iş merkezi
  2. Şehir
  3. Kentlerde, belirli bir merkezden yönetilen, genellikle güvenliği sağlanmış toplu yerleşim merkezi
  4. İlk Çağda kendi yasalarıyla yönetilen bir veya birkaç kentten oluşan devlet
  5. Kişi veya kuruluşların Genel Ağ'da oluşturduğu değişik konulardaki bilgilendirici sayfalar

SPOT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Herhangi bir aynalı alet ile ekran üzerinde oluşturulan görüntü
  2. Toptancıdan bir malı çok miktarda veresiye aldıktan sonra piyasada değerinden daha aşağıya peşin olarak satma
  3. Dar bir alana çok güçlü ışık yöneltebilen stüdyo lambası, ışıntı lambası, reklam ışıntısı
    • "İkinci bir spot yanmıştı şimdi, sahneyi şöyle bir tarayıp üst kısımları aydınlattı." (Nazlı Eray)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü