Başında s olan 4 harfli 150 kelime var. S harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde s harfi olan kelimeler listesine ya da sonu s harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında s bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SECİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nesirde yapılan uyak
-
[isim]
Nesirde yapılan uyak
- SPAM
- ...
- SALI
-
-
[isim]
Haftanın üçüncü günü, pazartesi ile çarşamba arasındaki gün
-
[isim]
Haftanın üçüncü günü, pazartesi ile çarşamba arasındaki gün
- SAVA
-
-
[isim]
Haber
-
Muştu
-
[isim]
Haber
- SIMA
-
-
[isim]
Sımak durumu veya biçimi
-
[isim]
Sımak durumu veya biçimi
- SİNİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzerinde yemek de yenilebilen yuvarlak, bakır veya pirinçten büyük tepsi
- "Sininin üstünde, çepeçevre tahta kaşıklar ve yerde sini etrafında birer küçük minder dizilmişti." (Ahmet Haşim)
-
[isim]
Üzerinde yemek de yenilebilen yuvarlak, bakır veya pirinçten büyük tepsi
- SOYA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kökeni Çin ve Japonya'ya uzanan, protein değeri bakımından zengin bir tür fasulye, soya fasulyesi (Soia hispida)
- "Soya yağı. Soya unu."
-
[isim]
Kökeni Çin ve Japonya'ya uzanan, protein değeri bakımından zengin bir tür fasulye, soya fasulyesi (Soia hispida)
- SALT
-
-
[sıfat]
İçinde yabancı bir öge bulunmayan, mutlak
- "Salt sevinç."
-
İçine, kendisine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı
-
[zarf]
Yalnızca
- "Sanat adına konuşmakta kendinde hak gören, her konuştuğunu da salt doğrudur diye karşısındakine kabullendirmek isteyen kimseler sardı etrafımızı." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
İçinde yabancı bir öge bulunmayan, mutlak
- SEMT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şehirde yerleşim bölgesi, yaka
- "Şehri dolaşıyorum: Üç ayrı semte gittim." (Refik Halit Karay)
- "Mektebin semtine bile uğramamışlar da hangi derse çalışmışlar acaba?" (Mahmut Yesari)
-
Yan, taraf, cihet, yön
- "Nice iyiliklerde bulunduğu kimseler, onun semtine uğramaz olmuşlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Şehirde yerleşim bölgesi, yaka
- SORU
-
-
[isim]
Bir şey öğrenmek için birine yöneltilen ve karşılık gerektiren söz veya yazı, sual
- "Minicik ellerini uzatarak bu taş nedir, diyen sorusu hâlâ hatırımızda!" (Orhan Seyfi Orhon)
-
Bir öğrenciye sınavda yöneltilen söz veya yazı, sual
-
[isim]
Bir şey öğrenmek için birine yöneltilen ve karşılık gerektiren söz veya yazı, sual
- STEP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bozkır
- "Steplerde akşam güzel ve korkunçtur." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bozkır
- SAĞI
-
-
[isim]
Kuş tersi, kuş gübresi
-
[isim]
Kuş tersi, kuş gübresi
- SİDE
- ...
- SİMA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yüz (II)
- "Beni bu sima altında tanımazsın." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Kimse, insan, tip
- "Eski tanıdığımız simalar bize şimdi, ne kadar uzak görünüyorlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Yüz (II)
- SAPA
-
-
[sıfat]
Gidilen yol üzerinde olmayan, sapılarak varılan
-
Merkezden uzak, kıyıda köşede kalmış
- "Eskiden sapa semtlerde küçücük dükkânlar görünürdü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yan, değişik
- "Kimileri sert çıkışlarda, karşı koymalarda, sapa ilişkilerde çözüm arıyor." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Gidilen yol üzerinde olmayan, sapılarak varılan
- SERF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Derebeylik toplum düzeninde toprakla birlikte alınıp satılan köle
-
[isim]
Derebeylik toplum düzeninde toprakla birlikte alınıp satılan köle
- STİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üslup
-
Tarz
-
[isim]
Üslup
- SADE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Süsü, gösterişi olmayan, yalın, gösterişsiz
- "İki ufak çocuk konuşarak gidiyor; hâlleri o kadar sade, o kadar sevimli ki imrenmemek mümkün değil." (Memduh Şevket Esendal)
-
Şeker katılmamış (kahve)
- "Sade kahve."
-
[zarf]
(sa:'de) Yalnızca, yalnız, ancak, sadece
- "Hem düşünmeli ki insan kısmı sade para ile doymaz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yalın, süssüz, anlaşılır olan (üslup, anlatım)
- "Lirik şiir en halis şairlerin elinde gayet sadedir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Süsü, gösterişi olmayan, yalın, gösterişsiz
- STAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Stadyum
-
[isim]
Stadyum
- SANA
-
-
[zarf]
Sen zamirinin yönelme durumu
-
[zarf]
Sen zamirinin yönelme durumu