Başında sürü olan 40 kelime var. Sürü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sürü olan kelimeler listesine ya da sonu sürü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında sürü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
SÜRÜKLENDİRMEK, SÜRÜKLEYİCİLİK
SÜRÜKLENDİRME, SÜRÜNDÜRÜLMEK
SÜRÜNDÜRÜLME
SÜRÜKLENMEK, SÜRÜKLETMEK, SÜRÜKLEYİCİ, SÜRÜMSÜZLÜK, SÜRÜNDÜRMEK, SÜRÜNGENLER, SÜRÜŞTÜRMEK
SÜRÜKLEMEK, SÜRÜKLENİŞ, SÜRÜKLENME, SÜRÜKLETME, SÜRÜKLEYİŞ, SÜRÜNDÜRME, SÜRÜŞTÜRME
SÜRÜCÜLÜK, SÜRÜKLEME, SÜRÜNCEME
SÜRÜLMEK, SÜRÜMSÜZ, SÜRÜNGEN, SÜRÜNMEK, SÜRÜTMEK
SÜRÜCÜL, SÜRÜLME, SÜRÜLÜŞ, SÜRÜMEK, SÜRÜMLÜ, SÜRÜNME, SÜRÜNÜŞ, SÜRÜTME
SÜRÜCÜ, SÜRÜME
SÜRÜM, SÜRÜŞ
SÜRÜ
R S Ü Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
SÜRÜ
2 Harfli Kelimeler
ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÜRÜKLENDİRMEK
-
-
[-i]
Sürüklenmesine yol açmak
-
[-i]
Sürüklenmesine yol açmak
- SÜRÜKLEYİCİLİK
-
-
[isim]
Sürükleyici olma durumu
-
[isim]
Sürükleyici olma durumu
- SÜRÜKLENDİRME
-
-
[isim]
Sürüklendirmek işi veya durumu
-
[isim]
Sürüklendirmek işi veya durumu
- SÜRÜNDÜRÜLMEK
-
-
[nsz]
Süründürme işi yapılmak
-
[nsz]
Süründürme işi yapılmak
- SÜRÜNDÜRÜLME
-
-
[isim]
Süründürülmek işi
-
[isim]
Süründürülmek işi
- SÜRÜKLENMEK
-
-
[-e]
Sürükleme işi yapılmak veya sürükleme işine konu olmak
- "Akşama doğru ayaklar evlere doğru sürüklenirdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kendi kendini sürüklemek
-
[nsz]
Bir iş, sonuçlanıncaya kadar boş yere gecikmelere uğramak
- "Bu dava iki yıl sürüklendi."
-
[nsz]
Tekne, akıntı ve rüzgârın etkisiyle gelişigüzel dolaşmak
-
[-e]
Sürükleme işi yapılmak veya sürükleme işine konu olmak
- SÜRÜKLETMEK
-
-
[-i]
Sürükleme işini yaptırmak
-
[-i]
Sürükleme işini yaptırmak
- SÜRÜMSÜZLÜK
-
-
[isim]
Sürümü olmama durumu
-
[isim]
Sürümü olmama durumu
- SÜRÜNDÜRMEK
-
-
[-i]
Sürünme işini yaptırmak, sürünmesine sebep olmak
-
Güçlük ve sıkıntıya uğratmak
-
[-i]
Sürünme işini yaptırmak, sürünmesine sebep olmak
- SÜRÜKLEYİCİ
-
-
[sıfat]
Sürükleme niteliği veya gücü olan
-
İlgiyi sürdüren
- "Sürükleyici bir roman."
-
[sıfat]
Sürükleme niteliği veya gücü olan
- SÜRÜNGENLER
-
-
[isim]
Omurgalıların, suda ve karada yaşayabilen yılan, kertenkele, kaplumbağa, timsah gibi yerde sürünerek veya yürüyerek ilerleyen sınıfı
-
[isim]
Omurgalıların, suda ve karada yaşayabilen yılan, kertenkele, kaplumbağa, timsah gibi yerde sürünerek veya yürüyerek ilerleyen sınıfı
- SÜRÜŞTÜRMEK
-
-
[-i]
Sürekli olarak yavaş yavaş ve ovarak sürmek
-
Özensizce, çabucak sürmek
- "Ben ilk defa oyuna çıkıyorum, beyefendi de gelmiş burada allık pudra sürüştürüyor." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Sürekli olarak yavaş yavaş ve ovarak sürmek
- SÜRÜŞTÜRME
-
-
[isim]
Sürüştürmek işi
-
[isim]
Sürüştürmek işi
- SÜRÜKLENME
-
-
[isim]
Sürüklenmek işi
-
[isim]
Sürüklenmek işi
- SÜRÜKLETME
-
-
[isim]
Sürükletmek işi
-
[isim]
Sürükletmek işi
- SÜRÜKLENİŞ
-
-
[isim]
Sürüklenme işi veya biçimi
-
[isim]
Sürüklenme işi veya biçimi
- SÜRÜKLEYİŞ
-
-
[isim]
Sürükleme işi veya biçimi
-
[isim]
Sürükleme işi veya biçimi
- SÜRÜNDÜRME
-
-
[isim]
Süründürmek işi
-
[isim]
Süründürmek işi
- SÜRÜKLEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek
- "Prenses koluma girdi, sürüklercesine büfeye götürdü." (Aka Gündüz)
-
Akarsu alıp götürmek
- "Sakarya nehri kırılmış söğüt dallarını, saman çöplerini sürüklüyordu." (Atilla İlhan)
-
İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek
- "Seni bırakmam vallahi diyor ve bazen gittiği yerlere bile onu sürükleyip götürmek istiyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[-i]
Bir kimseyi, bir işi yapmaya zorlamak
-
[-i]
Kötü bir duruma, sona doğru götürmek
- "Kız kardeşini kötü yola sürükledi diye babası reddetmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
İlgi uyandırarak bırakamayacak duruma getirmek, çok ilgilendirmek
- "... benim çağdaşlarımdan kim bilir kaç bin genci bahtiyar rüyalara sürüklemiştir." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[-i]
Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek
- SÜRÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Sürücünün işi, şoförlük
-
[isim]
Sürücünün işi, şoförlük