Sonunda rüm olan 16 kelime var. RÜM ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde rüm olan kelimeler listesine ya da başında rüm olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DÖNÜŞTÜRÜM, KÖSKÖTÜRÜM
SÜRDÜRÜM, TEVERRÜM
DÜŞÜRÜM, GÖTÜRÜM, KÖTÜRÜM, ÖLDÜRÜM
ÜFÜRÜM
CÜRÜM, DÜRÜM, GÖRÜM, SÜRÜM, TÜRÜM, ÜĞRÜM
ÖRÜM
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÖNÜŞTÜRÜM
-
-
[isim]
Dönüştürme işi, tahvil
-
[isim]
Dönüştürme işi, tahvil
- KÖSKÖTÜRÜM
-
-
[sıfat]
Büsbütün kötürüm
-
[sıfat]
Büsbütün kötürüm
- SÜRDÜRÜM
-
-
[isim]
Abonman
-
[isim]
Abonman
- TEVERRÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Verem olma
-
[isim]
Verem olma
- ÖLDÜRÜM
-
-
[isim]
Öldürmek işi
- "Uzak sesler, çığlıklar, öldürümler. Hep öldürümlerle donandı hayatımız." (Selim İleri)
-
[isim]
Öldürmek işi
- GÖTÜRÜM
-
-
[isim]
Dayanma, sabır, tahammül
-
[isim]
Dayanma, sabır, tahammül
- DÜŞÜRÜM
-
-
[isim]
Düşürme işi veya durumu
-
Mallarda yapılan genel ucuzluk
-
[isim]
Düşürme işi veya durumu
- KÖTÜRÜM
-
-
[sıfat]
Yaşlılık veya sakatlık sebebiyle yürüyemeyen, ayağa kalkamayan (kimse), oturak
- "Duvar diplerinde kötürüm gibi yatıyorlar, uyukluyorlardı." (Ömer Seyfettin)
- "Mağdurun belinden aşağısını felce uğrattı, bütün hayatı boyunca kötürüm kaldı." (Burhan Felek)
-
Yürüyemeyecek derecede sakat (bacak)
- "O vakit, iki yanmış odundan hiç fark edilmeyen kötürüm bacaklarını gördük." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Acılıyım karım öleli / Kalmışım yarı kötürüm." (Behçet Necatigil)
-
İşleyemeyen, iş yapamayan
-
[sıfat]
Yaşlılık veya sakatlık sebebiyle yürüyemeyen, ayağa kalkamayan (kimse), oturak
- ÜFÜRÜM
- ...
- CÜRÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Suç
-
Yanlışlık, kusur veya hata
- "Onun çalışmasını bozan, hassasiyetini körleten her şey cürümdür." (Haldun Taner)
-
[isim]
Suç
- ÜĞRÜM
-
-
[isim]
Çoğunlukla ayın neden olduğu, yerin dönme ekseninin yaptığı koni hareketindeki dönemsel salınım, nütasyon
-
[isim]
Çoğunlukla ayın neden olduğu, yerin dönme ekseninin yaptığı koni hareketindeki dönemsel salınım, nütasyon
- DÜRÜM
-
-
[isim]
Dürme, silindir biçiminde kıvırma
-
İçine türlü katıklar konularak sarılmış yufka ekmeği veya ince pide
-
[isim]
Dürme, silindir biçiminde kıvırma
- TÜRÜM
-
-
[isim]
Varlıkların oluşumu
-
Bütün var olanların Allah'tan, ondan hiçbir şey eksiltmeksizin çıkması
-
[isim]
Varlıkların oluşumu
- SÜRÜM
-
-
[isim]
Bir ticaret malının satılır olması, revaç
- "Bu malın sürümü yoktur."
-
Bir paranın geçer olması, tedavül
- "Bu para sürümden kaldırıldı."
-
Devletçe para, senet ve tahvil çıkarma, piyasaya sürme, emisyon
-
Değişik biçim, versiyon
-
[isim]
Bir ticaret malının satılır olması, revaç
- GÖRÜM
-
-
[isim]
Görme yetisi
- "Trahom hastalığı, tedavi edilmezse görümü yok etmeye kadar varabilir."
-
[isim]
Görme yetisi
- ÖRÜM
-
-
[isim]
Sürünün gece veya sabaha karşı otlaması
-
[isim]
Sürünün gece veya sabaha karşı otlaması