Rut ile biten kelimeler

Sonunda rut olan 10 kelime var. RUT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde rut olan kelimeler listesine ya da başında rut olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

7 Harfli Kelimeler

CEBERUT

6 Harfli Kelimeler

BEYRUT, MAHRUT, MATRUT, MEŞRUT, MEVRUT, NEMRUT

5 Harfli Kelimeler

BARUT, KURUT, VÜRUT

R T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

TUR

2 Harfli Kelimeler

TU, UR, UT

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CEBERUT

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Tanrı'nın her şeyin üstünde olan kudreti
   • "Sahibikâinat olan ceberut." (Tevfik Fikret)
2. Tasavvufta Allah'a varmanın üçüncü basamağı
3. Merhametsizlik, zorbalık
   • "Böyle ceberut sahibi firavunlar karşısında ağız açmak haddimize mi düşmüş." (Reşat Nuri Güntekin)
4. [sıfat] Acımasız, merhametsiz, zorba
   • "Ceberut hanım, hiçbir şeye izin vermiyordu ki!" (Atilla İlhan)

MEŞRUT

Kelime Kökeni : Arapça

1. [sıfat] Şarta bağlı, şartlı

MEVRUT

Kelime Kökeni : Arapça

1. [sıfat] Gelen, gelmiş
   • "Dâhiliye Nezaretinden mevrut telgrafta dahi azimetim bildirilmekte." (Atatürk)

MAHRUT

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Koni

MATRUT

Kelime Kökeni : Arapça

1. [sıfat] Kovulmuş, çıkarılmış

NEMRUT

Kelime Kökeni : Arapça

1. [sıfat] Yüzü gülmez, acımaz, can yakıcı

BEYRUT

...

KURUT

1. [isim] Kurutulmuş süt ürünü
   • "Yoğurt kurutu. Kaymak kurutu."

BARUT

Kelime Kökeni : Farsça

1. [isim] Ateşli silahla bir merminin atılmasına veya herhangi bir aracın fırlatılmasına yarayan, patlayıcı madde
   • "Hocamız barut gibi sert bir adam." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

VÜRUT

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Geliş, gelme
   • "Ben onun yatağa bu suretle vüruduna hayret ederken o, gözlüklerini çıkarıp yanındaki masanın üstüne koydu." (Memduh Şevket Esendal)