Sonunda rka olan 14 kelime var. RKA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde rka olan kelimeler listesine ya da başında rka olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DANİMARKA, GÜTAPERKA
ALATURKA
MAZURKA, MİNORKA
BARKA, BURKA, ÇARKA, FIRKA, HIRKA, MARKA, PARKA, YARKA
ARKA
A K R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARK, KAR
2 Harfli Kelimeler
AK, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DANİMARKA
- ...
- GÜTAPERKA
-
-
[isim]
Sumatra'da ve çevresindeki adalarda yetişen büyük bir cins ağaçtan elde edilen, kablo yapımında kullanılan, kauçuğa benzer, zamklı bir madde
-
[isim]
Sumatra'da ve çevresindeki adalarda yetişen büyük bir cins ağaçtan elde edilen, kablo yapımında kullanılan, kauçuğa benzer, zamklı bir madde
- ALATURKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[sıfat]
Eski Türk gelenek, görenek, töre ve hayatına uygun, Doğuluca, alafranga karşıtı
- "Alaturka yemek."
-
Bu töre ve hayatı benimsemiş (kimse)
-
[isim]
Alaturka saat
- "Biz, alaturka 10 sularında mektepten çıkardık." (Falih Rıfkı Atay)
-
Düzensiz, yöntemsiz
- "Alaturka çalışma."
-
[sıfat]
Eski Türk gelenek, görenek, töre ve hayatına uygun, Doğuluca, alafranga karşıtı
- MİNORKA
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Genellikle siyah tüylü, balta veya gül ibikli yumurta tavuğu
-
[isim]
Genellikle siyah tüylü, balta veya gül ibikli yumurta tavuğu
- MAZURKA
-
-
[isim]
Bir çeşit Leh dansı
-
Bu dansın müziği
-
[isim]
Bir çeşit Leh dansı
- MARKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Resim veya harfle yapılan işaret
-
Bilet, para yerine kullanılan metal veya başka şeyden parça
-
Bir ticari malı, herhangi bir nesneyi tanıtmaya, benzerinden ayırmaya yarayan özel ad veya işaret
-
Tanınmış ürün, saygın kişi vb
-
[isim]
Resim veya harfle yapılan işaret
- BURKA
- ...
- YARKA
-
Kelime Kökeni : Bulgarca
-
[isim]
Büyük piliç
-
[isim]
Büyük piliç
- PARKA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle askerin açık hava eğitimi ve manevra sırasında giydiği soğuğa karşı koruyucu, başlıklı bir çeşit üstlük
-
Genellikle gençlerin giydiği başlıklı bir tür üstlük
-
[isim]
Genellikle askerin açık hava eğitimi ve manevra sırasında giydiği soğuğa karşı koruyucu, başlıklı bir çeşit üstlük
- BARKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Büyük sandal
-
[isim]
Büyük sandal
- HIRKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle soğuktan korunmak için giyilen, kumaştan, bazen içi pamukla beslenmiş, ceket biçiminde, önden açık, kollu üst giysisi
- "Bol hırkasının içinde ne kadar zavallı hatta ne kadar gülünçtü." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Genellikle soğuktan korunmak için giyilen, kumaştan, bazen içi pamukla beslenmiş, ceket biçiminde giysi
-
Dervişlerin giydikleri üst giysisi
-
[isim]
Genellikle soğuktan korunmak için giyilen, kumaştan, bazen içi pamukla beslenmiş, ceket biçiminde, önden açık, kollu üst giysisi
- FIRKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsan topluluğu
-
Siyasal topluluk, parti (I)
- "Mecliste, hâkim olan fırkanın, hükûmet teşkilini, muhalif ve ekalliyette bulunan bir fırkaya terk etmesi ise asla mevzubahis olamaz." (Atatürk)
-
Tümen
- "Benim burada bir fırka kumandanım vardı." (Peyami Safa)
-
[isim]
İnsan topluluğu
- ÇARKA
-
-
[isim]
Osmanlı ordusunda öncü görevi
-
[isim]
Osmanlı ordusunda öncü görevi
- ARKA
-
-
[isim]
Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı
- "Evin arkasında bahçe var."
- "Annesi arka çıktı da çocuğu dayaktan kurtardı."
- "Kaçakçılığın arkası alındı."
- "Birini arkasından övmek."
-
Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi
- "Çocuğun arkası ağrıyormuş."
- "Uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün." (Sait Faik Abasıyanık)
- "İstanbul'da ne kadar şair, hikâyeci varsa hepsinin arkasına düşüyor, hepsiyle tanışıyordu." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Geri kalan bölüm, kısım
- "Masalın arkası. Yazının arkası."
-
Art, peş
-
Otururken sırtın dayandığı yer
- "Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu." (Tarık Buğra)
-
İnsanın vücudu, bedeni
- "Arkasında beli kemerli, dar, şık bir pardösü vardı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Arkada olan, arkada bulunan
-
Kayırıcı
- "Memur olmak için büyük bir arka gerek." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Geçmiş, geride kalmış zaman
- "Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı