Sonunda ri olan 6 harfli 54 kelime var. Rİ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ri olan kelimeler listesine ya da başında ri olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DİNERİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İskambil kâğıtlarındaki işaretlerden karo
-
[isim]
İskambil kâğıtlarındaki işaretlerden karo
- EKSERİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Genellikle
- "Ekseri kocaya varmamış kızlarda olduğu gibi Gülsen'de de tatsız bir bedbahtlık vardır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Genellikle
- GALERİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yapının birçok bölümünü aynı katta birbirine bağlayan içten veya dıştan yapılmış geniş geçit
- "Loşluğunu ışıklar bile gidermeyen koyu mavi bir uzun galeriye girdik." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Sanat eserlerinin veya herhangi bir malın sergilendiği salon
- "Hilmi Bey'in evi, bir sanat ve ihtişam galerisi değildi." (Samiha Ayverdi)
-
Maden ocaklarında açılan yer altı yolu
-
Otomobil alınıp satılan yer
-
[isim]
Bir yapının birçok bölümünü aynı katta birbirine bağlayan içten veya dıştan yapılmış geniş geçit
- KAMERİ
- ...
- SÜVARİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Atlı
-
Atlı asker
- "Bir sabah süvarilerimizin şehre girdiği işitildi." (Peyami Safa)
-
Ticaret gemilerinde kaptanlık yapan kimse
-
[isim]
Atlı
- BASARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Görme ile ilgili
-
[sıfat]
Görme ile ilgili
- BEŞERİ
- ...
- FAVORİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Herhangi bir iş veya yarışmada üstünlük sağlayacağına inanılan (kimse, taraf, takım vb.)
-
En çok beğenilen
- "Favori şarkınız hangisi?"
-
[isim]
Yüzün iki yanında, saçın devamı olarak bırakılan sakal demeti, duluk
- "Gür ve sarı kaşları, beyaz favorileri ile bir İngiliz albayını andırıyordu." (Haldun Taner)
-
Herhangi bir iş veya yarışmada üstünlük sağlayacağına inanılan (kimse, taraf, takım vb.)
- ESPERİ
-
-
[isim]
Ava alıştırılamayan bir tür doğan
-
[isim]
Ava alıştırılamayan bir tür doğan
- LİPARİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Çirozluktan sonra yağlanmaya başlayan uskumru
-
[isim]
Çirozluktan sonra yağlanmaya başlayan uskumru
- ZUHURİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Orta oyununda taklitçi
-
[isim]
Orta oyununda taklitçi
- GÜDERİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Genellikle geyik veya keçi derisinden yapılmış yumuşak ve mat meşin
-
[sıfat]
Bu meşinden yapılmış
- "Arka cebinden büyük bir güderi tabaka çıkarmıştı." (Mahmut Yesari)
-
[isim]
Genellikle geyik veya keçi derisinden yapılmış yumuşak ve mat meşin
- MİMARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mimarlık
-
Yapı
- "Marcel Proust'un bir Mikel Angelo hummasıyla meydana koyduğu o heybetli roman mimarisi karşısında gene böyle bir fütura kapılarak sindiğimi, ezildiğimi hissetmekteyim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Mimarlıkla ilgili, mimarlığa ilişkin
-
[isim]
Mimarlık
- ÇAPARİ
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Beden, köstek ve iğne bölümlerinden meydana gelen, her bir iğneye hindi, horoz, kaz, martı, tavuk, ördek vb. kuşların kanat, kuyruk tüyleri takılan çok iğneli bir tür olta takımı
-
[isim]
Beden, köstek ve iğne bölümlerinden meydana gelen, her bir iğneye hindi, horoz, kaz, martı, tavuk, ördek vb. kuşların kanat, kuyruk tüyleri takılan çok iğneli bir tür olta takımı
- FİRARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kaçak, kaçkın, kaçmış olan (kimse)
-
[sıfat]
Kaçak, kaçkın, kaçmış olan (kimse)
- KADİRİ
- ...
- ASGARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
En az, en aşağı, en düşük
-
Minimum
-
[sıfat]
En az, en aşağı, en düşük
- SONERİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çağırma zili
- "Soneriye bastı. Yarım dakika bekledi. Gelen olmadı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Çağırma zili
- ZİFİRİ
- ...
- ÇEVİRİ
-
-
[isim]
Bir dilden başka bir dile aktarma, çevirme, tercüme
-
Bir dilden başka bir dile çevrilmiş yazı veya kitap, tercüme
- "Düşüncelerimi sormak üzere bu çevirileri parça parça İstanbul'a yollamıştı." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Bir dilden başka bir dile aktarma, çevirme, tercüme