Sonunda ri olan 5 harfli 38 kelime var. Rİ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ri olan kelimeler listesine ya da başında ri olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZECRİ
- ...
- SİVRİ
-
-
[sıfat]
Ucu keskin ve batıcı olan
- "Sivri gagasından kelimeler çıkarken sanki birer ok oluyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Ucuna doğru gittikçe incelen
- "Aşağıda gördüğümüz dik ve sivri bir binanın üst katında çay içmeye gideceğiz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Palamut
-
Genel tutumun veya geleneklerin dışında kalan, göze batıcı özelliği olan, aşırı
- "Sivri uçlar. Sivri bir adam."
-
[sıfat]
Ucu keskin ve batıcı olan
- MAGRİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yılan balığıgillerden, Avrupa kıyılarında yaşayan, eti lezzetli büyük bir balık (Conger conger)
-
[isim]
Yılan balığıgillerden, Avrupa kıyılarında yaşayan, eti lezzetli büyük bir balık (Conger conger)
- FAHRİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Onursal
-
Gönüllü, karşılıksız
- "Bilmem hangi bir esnaf cemiyetinin fahri kâtibi imiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Onursal
- AŞARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ondalık
-
[isim]
Ondalık
- HODRİ
-
-
[ünlem]
"Kendine güvenen ortaya çıksın, işte meydan" anlamında hodri meydan deyiminde geçer
-
[ünlem]
"Kendine güvenen ortaya çıksın, işte meydan" anlamında hodri meydan deyiminde geçer
- GAYRİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Gayrı
- "Sık sık görüşürüz gayri." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
Gayrı
- DEVRİ
- ...
- BAHRİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Denizle ilgili
-
[sıfat]
Denizle ilgili
- FİKRİ
- ...
- BERRİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Karasal
-
[sıfat]
Karasal
- ÜZERİ
-
-
[isim]
Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı
- "Bunların üzerinden ustalıkla atlayarak gemiye doğru yürüdü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Varlık, kimlik
- "Bu sözler, Mebrure'nin üzerinde derin ve kuvvetli bir tesir bıraktı." (Peyami Safa)
-
Bir şeyin görülen yanı, yüzü
-
Bir şeyin dış yüzü, yüzey
-
Giysi
-
Vücut, beden
- "Gece sıcak olduğu için üzerine yalnız ince bir pike örtü örttük." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Artan, geriye kalan bölüm
- "Alışverişin üzeri."
-
Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz
- "Sonra yine böyle durgun, yine sıcak, öğle üzerleri vardır, herkesin uykuya vardığı, araba seslerinin kesildiği, sokakların tenhalaştığı bomboş, çıplak öğle üzerleri." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı
- CEBRİ
- ...
- TEŞRİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yasama
-
[isim]
Yasama
- KAPRİ
- ...
- ANÜRİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İdrarını yapamama şeklinde ağır bir böbrek rahatsızlığı belirtisi
-
[isim]
İdrarını yapamama şeklinde ağır bir böbrek rahatsızlığı belirtisi
- ÇEVRİ
-
-
[isim]
Bir söz veya davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme, tevil
-
Girdap
- "Hava çevrisi şiddetli olduğundan ağaçları söker, yapıları yıkar."
-
[isim]
Bir söz veya davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme, tevil
- TEORİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kuram, nazariye
- "Alışılmış kalıpların çok dışında yeni fikir akımları, modern teoriler konuşulurdu o dünyada." (Çetin Altan)
-
[isim]
Kuram, nazariye
- CİMRİ
-
-
[sıfat]
Elindeki parayı harcamaya kıyamayan, bitli, eli sıkı, ekti, hasis, kısmık, kibritçi, mıhsıçtı, nekes, pinti, sıkı, varyemez
-
[sıfat]
Elindeki parayı harcamaya kıyamayan, bitli, eli sıkı, ekti, hasis, kısmık, kibritçi, mıhsıçtı, nekes, pinti, sıkı, varyemez
- FEVRİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birdenbire, düşünmeden yapan
- "Bir kere fevri, hemen parlar, kızınca gözü dünyayı görmez." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Birdenbire, düşünmeden yapan