Sonunda re olan 5 harfli 51 kelime var. RE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde re olan kelimeler listesine ya da başında re olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞİFRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gizli haberleşmeye yarayan işaretlerin tümü
- "İstanbul mümessilliği şifresiyle Mustafa Kemal Paşa'ya bekledikleri malumatı iletmiştim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Gizliliği olan kasa, kapı, çanta vb. şeylerin açılması için gereken rakam
-
[isim]
Gizli haberleşmeye yarayan işaretlerin tümü
- KEMRE
-
-
[isim]
Gübre, tezek
-
Deride kalınlaşmış kir tabakası
-
Başta olan kepek
-
[isim]
Gübre, tezek
- LİBRE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi
-
[isim]
Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi
- LİTRE
-
Kelime Kökeni : Yunanca
-
[isim]
Sıvıları ölçmede kullanılan, bir desimetreküp hacminde ölçü birimi
-
[sıfat]
Bu birimde bir kabın alabileceği miktarda olan
- "Şimdi yedek iki litre kan var elimizde." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Sıvıları ölçmede kullanılan, bir desimetreküp hacminde ölçü birimi
- SETRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düz yakalı, önü ilikli bir tür ceket
- "Müdür Bey, senelerden beri giymediği sırmalı setresini, kılıcını sandıktan çıkardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Düz yakalı, önü ilikli bir tür ceket
- NEKRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Beklenmedik hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyen, güldürücü hikâye anlatan (kimse), nükteci
- "Nekre ve zarif, iyi bir hatipti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Beklenmedik hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyen, güldürücü hikâye anlatan (kimse), nükteci
- ZÜMRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Topluluk, takım, grup, camia
- "Ben de kardeş sadakasıyla, ötekinin berikinin lütfuyla yaşayan tufeyliler zümresinden çıktım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Tür, cins
-
[isim]
Topluluk, takım, grup, camia
- ESİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dişi tutsak
-
Cariye, dişi köle
-
[isim]
Dişi tutsak
- EMARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belirti, iz, ipucu
- "Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Belirti, iz, ipucu
- ANTRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Giriş
- "Antrede duran portmantonun aynasına göz attı." (Refik Halit Karay)
-
Başlangıç yemeği
-
[isim]
Giriş
- ÇEVRE
-
-
[isim]
Bir şeyin yakını, dolayı, etraf
- "Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır." (Oktay Rifat)
-
Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam
- "Her girdiği çevreye kişiliği ile birlikte olgun ve asil bir huzur havası getirirdi." (Haldun Taner)
-
Sırma işlemeli mendil
- "Geçen gün sandığı karıştırırken elime işlemeli çevreler geçti." (Mahmut Yesari)
-
Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit
- "Siyasi çevreler. Sanat çevresi."
-
Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit
- "Babanın ve çevresinin var güçleri ile destekledikleri düşünülebilir." (Haldun Taner)
-
Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst
-
Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi
-
Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü
-
[isim]
Bir şeyin yakını, dolayı, etraf
- METRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, temel uzunluk ölçüsü birimi
- "İskenderun körfezine sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum." (Refik Halit Karay)
-
Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı
-
[isim]
Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, temel uzunluk ölçüsü birimi
- ZÜHRE
- ...
- KEKRE
-
-
[sıfat]
Tadı acımtırak, ekşimsi ve buruk olan
-
[sıfat]
Tadı acımtırak, ekşimsi ve buruk olan
- MUARE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir tür kumaş, kareli kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış olan
-
[isim]
Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir tür kumaş, kareli kumaş
- MÜHRE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Her tür yuvarlak şey, küçük top
-
Cam boncuk
-
Kâğıda yumuşaklık, parlaklık ve düzlük vermek için kullanılan camdan araç
-
Deniz böceği kabuğu
-
Demirci çekici
-
Yılanın başında bulunan taca benzer çıkıntı
-
Bazı av hayvanlarını çekmek için kullanılan çığırtkan kuş
- "Gökten çekilirken / Ördekleri çeker mühre." (Ahmet Kutsi Tecer)
-
[isim]
Her tür yuvarlak şey, küçük top
- FLÖRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dürtücü kılıç
-
Bu kılıç kullanılarak oynanan bir tür kılıç oyunu
-
[isim]
Dürtücü kılıç
- İBARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir düşünceyi anlatan bir veya birkaç cümlelik söz
- "Şu ibarelerin neresinde dilimizin şivesine uygunluk var?" (Ahmet Rasim)
-
[isim]
Bir düşünceyi anlatan bir veya birkaç cümlelik söz
- GEMRE
-
-
[isim]
Son turfanda yetişen, sert kabuklu, siyah bir çeşit üzüm
-
[isim]
Son turfanda yetişen, sert kabuklu, siyah bir çeşit üzüm
- GOFRE
- ...