Sonunda re olan 5 harfli 51 kelime var. RE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde re olan kelimeler listesine ya da başında re olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AŞURE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buğday, nohut vb. tanelerle kuru yemişlerin bir arada şekerle kaynatılmasıyla yapılan bir tür tatlı
-
[isim]
Buğday, nohut vb. tanelerle kuru yemişlerin bir arada şekerle kaynatılmasıyla yapılan bir tür tatlı
- DEMRE
- ...
- ESİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dişi tutsak
-
Cariye, dişi köle
-
[isim]
Dişi tutsak
- SÜRRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı padişahlarının her yıl Mekke ve Medine'ye gönderdikleri para ve armağanlar
-
[isim]
Osmanlı padişahlarının her yıl Mekke ve Medine'ye gönderdikleri para ve armağanlar
- CEMRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şubat ayında birer hafta arayla havada, suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
- "Bu cemre sözü Arapça kor ateş manasındadır." (Burhan Felek)
- "Bugün cemre suya düştü."
-
[isim]
Şubat ayında birer hafta arayla havada, suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
- USARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öz su
-
[isim]
Öz su
- ANTRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Giriş
- "Antrede duran portmantonun aynasına göz attı." (Refik Halit Karay)
-
Başlangıç yemeği
-
[isim]
Giriş
- METRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, temel uzunluk ölçüsü birimi
- "İskenderun körfezine sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum." (Refik Halit Karay)
-
Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı
-
[isim]
Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, temel uzunluk ölçüsü birimi
- İDARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yönetme, yönetim, çekip çevirme
- "Aramızdan biri mesela ev sahibi Kâzım Bey müzakereyi idare etsin." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ülke işlerinin yürütülmesi, kamuya ilişkin hizmetlerin bütünü
- "Lakin siz, yine sabaha kadar kalacakmışız gibi idare edin mumu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir kurum veya kuruluşun yönetildiği yer veya makam
- "Meğer Gazi Paşa gelecekmiş. İdare her sınıfa Afet Hanım'ın Yurt Bilgisi kitabından üçer nüsha dağıttı." (Haldun Taner)
- "Evler ve dükkânların Ahmet'i idare edeceği belli idi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir kurumun işlerini yürüten kurul
- "Gazete idaresi tarafından zarf kazara açılmış." (Peyami Safa)
- "Bu kumaşı o fiyata veremem; idare etmez."
-
Tutum
- "Bir şeyi idare ile kullanmak."
-
İdare kandili veya lambası
-
Hoş görme, göz yumma
-
Yetinme
- "Bu son hatıralarla sonuna kadar idareye çalışıyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Yönetme, yönetim, çekip çevirme
- KÜKRE
-
-
[sıfat]
Öfke veya cinsel istek yüzünden saldırıcı bir durum alan (hayvan)
-
[sıfat]
Öfke veya cinsel istek yüzünden saldırıcı bir durum alan (hayvan)
- ÜZERE
-
-
[zarf]
Amacıyla
- "Müzakere bitince üç dört gün sonra gene evde buluşmak üzere ayrıldılar." (Peyami Safa)
-
Şartıyla
- "Akşama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsiniz."
-
Neredeyse
- "Bu yangın kalbimizde başlıyorsa yani ümitsiz bir aşka düşmek üzere olduğumuzu hissedersek ne yapalım?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[edat]
Gibi
- "Daha önce belirtildiği üzere."
-
[zarf]
Amacıyla
- ZÜHRE
- ...
- ZÜMRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Topluluk, takım, grup, camia
- "Ben de kardeş sadakasıyla, ötekinin berikinin lütfuyla yaşayan tufeyliler zümresinden çıktım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Tür, cins
-
[isim]
Topluluk, takım, grup, camia
- GÜBRE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Verimini artırmak için toprağa dökülen her türlü hayvan dışkısı, kimyasal veya bitkisel madde, kemre
- "Dünyanın masrafını yapmış, araba araba toprak, gübre taşıtmıştır." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Verimini artırmak için toprağa dökülen her türlü hayvan dışkısı, kimyasal veya bitkisel madde, kemre
- ŞAİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kadın şair
-
[isim]
Kadın şair
- SUARE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gece gösterimi
-
Akşam yemeğinden sonra yapılan eğlence, toplantı
- "Karargâh, şerefine büyük bir suare vermek için hazırlanmakta idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Gece gösterimi
- DEVRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dönem
- "Bu kadar uzun bir bekleyiş devresi, tatsız ara veriş yeter." (Aka Gündüz)
- "Devlet Bakanı borçların eritileceğini, dış borçlanma için bankaların ve özel sektörün devreye alınacağını kaydetti."
-
Çevrim
-
[isim]
Dönem
- HÜCRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birliği, göze
-
Küçük oda
-
Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda
- "Sonunda hücresine götürdüler de boylu boyunca uzanabildi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk
-
[isim]
İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birliği, göze
- KEKRE
-
-
[sıfat]
Tadı acımtırak, ekşimsi ve buruk olan
-
[sıfat]
Tadı acımtırak, ekşimsi ve buruk olan
- GEMRE
-
-
[isim]
Son turfanda yetişen, sert kabuklu, siyah bir çeşit üzüm
-
[isim]
Son turfanda yetişen, sert kabuklu, siyah bir çeşit üzüm