Sonunda rat olan 5 harfli 16 kelime var. RAT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde rat olan kelimeler listesine ya da başında rat olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ART, TAR
2 Harfli Kelimeler
AR, AT, RA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SIRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sırat köprüsü
-
Yol
-
[isim]
Sırat köprüsü
- KIRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Elmas, zümrüt vb. değerli taşların tartısında kullanılan, 0,20043 g olan ağırlık ölçü birimi
- "Yüzlerini görür görmez, aşağıdaki misafirlerinin kıratlarını ölçmüştüm." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Nitelik, değer, düzey, seviye
- "Karşısındaki oyuncu belki de orta kıratı hiçbir zaman geçmeyen birisi idi." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Elmas, zümrüt vb. değerli taşların tartısında kullanılan, 0,20043 g olan ağırlık ölçü birimi
- EVRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müslümanlarca belirli zamanlarda okunması âdet olan dualar ve Kur'an ayetleri
- "Geceleri Hüsnü'nün evinde toplanır, zikreder, evrat çekerlermiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Müslümanlarca belirli zamanlarda okunması âdet olan dualar ve Kur'an ayetleri
- AVRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kadın
- "Avrat var, arpa unundan aş yapar; avrat var buğday unundan keş yapar."
-
Karı, eş
-
[isim]
Kadın
- BORAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bor asidi ile bir oksidin birleşmesinden oluşan tuz
-
[isim]
Bor asidi ile bir oksidin birleşmesinden oluşan tuz
- TİRAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tiyatro oyununda oyuncuların bir defada söylediği parça
-
Yazı veya konuşmada bir düşüncenin kesintisiz gelişimi
- "Nina romantik bir tiradı andıran anlatışı kesti." (Refik Halit Karay)
-
Uzun ve tumturaklı konuşma
- "Hayatın insafsızlığı ile başlayan bir yakınma tiradı, sizin beceriksizliğinize dayanır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir tiyatro oyununda oyuncuların bir defada söylediği parça
- KARAT
- ...
- FIRAT
- ...
- BERAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent
-
Osmanlı İmparatorluğu'nda bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu
-
[isim]
Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent
- SÜRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hızlılık, çabukluk, ivinti
-
Hız
-
[isim]
Hızlılık, çabukluk, ivinti
- SARAT
-
-
[isim]
Büyük delikli kalbur
-
[isim]
Büyük delikli kalbur
- MURAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İstek, dilek
- "Enişteleri murat etseler ona iyi bir koca bulamazlar mıydı sanki?" (Reşat Nuri Güntekin)
- "Sevdalılar nihayet murada eriyorlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Amaç, erek, gaye
-
[isim]
İstek, dilek
- İFRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma, taşkınlık, tefrit karşıtı
- "İfratlar bırakılırsa bürokrasiye karşı her türlü şiddet benim hoşuma gider." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma, taşkınlık, tefrit karşıtı
- MİRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayna
-
[isim]
Ayna
- SURAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüz (II)
- "Neredense suratına bir de sinek musallat olmuştu." (Atilla İlhan)
- "Babam biraz surat astı ama anam katıldı gülmekten." (Falih Rıfkı Atay)
- "Şimdi ters yüzü eve dönsek çocuklar ağlar, bayan surat eder." (Reşat Nuri Güntekin)
- "İkimizde de birbirimize bakacak surat kalmamıştı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Somurtkanlık, asık yüzlülük
- "Onda surat mahkeme duvarı, tükürsem yağmur yağıyor sanacak." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Soğuk davranma
- "Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar, ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Yüz (II)
- EFRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bireyler, fertler
-
Erler, erat
-
[isim]
Bireyler, fertler