Sonunda ran olan 6 harfli 22 kelime var. RAN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ran olan kelimeler listesine ya da başında ran olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A N R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

NAR

2 Harfli Kelimeler

AN, AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HİCRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yerden veya bir kimseden ayrılma, ayrılık
    • "Bu hicran, dudaklarına ezelî bir nakarat yapıştırmıştı." (Ömer Seyfettin)
  2. Ayrılığın neden olduğu onulmaz acı
    • "Başıma da konuyor konuyor aman martı kuşları / Gözlerimden boşalır hicran yaşları." (Orhan Veli Kanık)

UYARAN

  1. [sıfat] Uyarma işini yapan (kimse veya şey), münebbih
  2. Organizmada uyarım yaratan, uyarıcı
    • "Kahve, uyaran maddelerden biridir."
  3. [isim] Bir uyarım, bir tepki yaratan herhangi bir güç, uyarıcı

TAHRAN
...
BUHRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bunalım, bunluk, kriz
    • "Üç gecedir gelmiyor, o kadar buhran içindeyim ki." (Peyami Safa)

NOBRAN

  1. [sıfat] Davranışı kaba, sert ve gönül kırıcı olan, nadan
    • "Kadın, seni sevmiş de konuşuyor oğlum, öyle nobran olma." (Sait Faik Abasıyanık)

HAVRAN
...
SAVRAN
...
KADRAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Saat, pusula vb. araçlarda, üzerinde yazı, rakam veya başka işaretler bulunan düzlem
    • "Gün kadranında çarşamba, yerini perşembe ile değiştirdi." (Haldun Taner)
  2. Ölçek

HARRAN
...
HÜSRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Beklenilen şeyin elde edilememesi yüzünden duyulan acı, batkı
    • "Mahinur müteahhitle evlenip gitti, beni hüsranlarımla yalnız bıraktı." (Haldun Taner)
  2. Zarar, ziyan

KÜFRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Nankörlük

KAYRAN

  1. [isim] Orman içinde geniş ve çıplak alan, düzlük

AYIRAN

  1. [sıfat] Işığı yalın ögelerine ayırma özelliği olan

DEVRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dünya
    • "Ben neyleyim büyükse devran."
  2. Kader, talih
    • "Herkesin başına yazılan gelir, devrandır." (Cem Sultan)
  3. Zaman, çağ
    • "Ben artık eskisi gibi değilim / Devran değişti." (Behçet Necatigil)

SAFRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Süsengillerden, baharda çiçek açan, 20-30 cm boyunda, soğanlı bir kültür bitkisi, zafran (Crocus sativus)
  2. Bu bitkinin tepeciklerinin kurutulmasıyla elde edilen, bazı yiyecek ve içeceklere tat, koku ve sarı renk vermekte kullanılan toz, zafran

HAYRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok beğenen, hayranlık duyan (kimse)
    • "El işi olmasına rağmen el değmeden yapılmış hissini veren bu nadide sanat eserine hayrandı." (Cahit Uçuk)
    • "Mükemmel seciyeler, kafiyeler yapar, hafızamıza, nüktelerimize onları hayran ederdik." (Ömer Seyfettin)
    • "Birkaç defa görüşmüş, mimarideki fikirlerine, zevklerine, görüşlerine hayran olmuştum." (Yahya Kemal Beyatlı)

KATRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Organik maddelerden kuru damıtma yoluyla elde edilen, sıvı yağ kıvamında, kara renkte, ağır, is kokulu, suda erimeyen bir madde
    • "Gece karanlığından daha kesif, katran gibi karanlık bir mübarek daire..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

GUFRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bağışlama

ŞÜKRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İyilik bilme, gönül borcu, minnettarlık
    • "Biz, şükran ve muhabbetle ellerini öpüyoruz." (Refik Halit Karay)

ZAFRAN

  1. [isim] Safran

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü