Sonunda ran olan 6 harfli 22 kelime var. RAN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ran olan kelimeler listesine ya da başında ran olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A N R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

NAR

2 Harfli Kelimeler

AN, AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TAHRAN
...
SAVRAN
...
AYIRAN

  1. [sıfat] Işığı yalın ögelerine ayırma özelliği olan

HAVRAN
...
HARRAN
...
UYARAN

  1. [sıfat] Uyarma işini yapan (kimse veya şey), münebbih
  2. Organizmada uyarım yaratan, uyarıcı
    • "Kahve, uyaran maddelerden biridir."
  3. [isim] Bir uyarım, bir tepki yaratan herhangi bir güç, uyarıcı

SAFRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Süsengillerden, baharda çiçek açan, 20-30 cm boyunda, soğanlı bir kültür bitkisi, zafran (Crocus sativus)
  2. Bu bitkinin tepeciklerinin kurutulmasıyla elde edilen, bazı yiyecek ve içeceklere tat, koku ve sarı renk vermekte kullanılan toz, zafran

SEYRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gezme, gezinme

BUHRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bunalım, bunluk, kriz
    • "Üç gecedir gelmiyor, o kadar buhran içindeyim ki." (Peyami Safa)

HİCRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yerden veya bir kimseden ayrılma, ayrılık
    • "Bu hicran, dudaklarına ezelî bir nakarat yapıştırmıştı." (Ömer Seyfettin)
  2. Ayrılığın neden olduğu onulmaz acı
    • "Başıma da konuyor konuyor aman martı kuşları / Gözlerimden boşalır hicran yaşları." (Orhan Veli Kanık)

KÜFRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Nankörlük

BUKRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saraçların kullandığı yün kırpıntısı

HÜSRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Beklenilen şeyin elde edilememesi yüzünden duyulan acı, batkı
    • "Mahinur müteahhitle evlenip gitti, beni hüsranlarımla yalnız bıraktı." (Haldun Taner)
  2. Zarar, ziyan

KAYRAN

  1. [isim] Orman içinde geniş ve çıplak alan, düzlük

GUFRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bağışlama

KADRAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Saat, pusula vb. araçlarda, üzerinde yazı, rakam veya başka işaretler bulunan düzlem
    • "Gün kadranında çarşamba, yerini perşembe ile değiştirdi." (Haldun Taner)
  2. Ölçek

ZAFRAN

  1. [isim] Safran

NOBRAN

  1. [sıfat] Davranışı kaba, sert ve gönül kırıcı olan, nadan
    • "Kadın, seni sevmiş de konuşuyor oğlum, öyle nobran olma." (Sait Faik Abasıyanık)

ŞÜKRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İyilik bilme, gönül borcu, minnettarlık
    • "Biz, şükran ve muhabbetle ellerini öpüyoruz." (Refik Halit Karay)

DEVRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dünya
    • "Ben neyleyim büyükse devran."
  2. Kader, talih
    • "Herkesin başına yazılan gelir, devrandır." (Cem Sultan)
  3. Zaman, çağ
    • "Ben artık eskisi gibi değilim / Devran değişti." (Behçet Necatigil)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü