Sonunda ra olan 6 harfli 63 kelime var. RA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ra olan kelimeler listesine ya da başında ra olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NUMARA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam
- "Kitap sayfasının numarası."
- "Numara yapıyorum gibi bir şey gelmesin aklınıza." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ölçü
- "Ayakkabısının numarasını gizliyor."
-
Benzer şeyleri ayırt etmek için her birinin üzerine işaret olarak yazılan sayı
-
Öğrenciye verilen not
- "Ben ki coğrafya derslerinde daima tam numara almış bir zabitim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Okullarda öğrencileri birbirinden ayırt etmek için her birine verilen sayı
-
Eğlendirici oyunlardan her biri
- "Bu numaralar da olmasa yazlık bahçelerin tadı olmayacak." (Burhan Felek)
-
Hile, düzen, dalavere, yalan
- "İlkin bütün bunların bir emperyalizm numarası olduğunu söyleyerek kesin bir karşı tavır koydu." (Murathan Mungan)
-
[isim]
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam
- SUPARA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda okul kitaplarının genel adı
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda okul kitaplarının genel adı
- MAĞARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yamaca veya kaya içine doğru uzanan, barınak olarak kullanılabilen yer kovuğu, in
- "Şu karşıki dağda derin bir mağara vardır." (Aka Gündüz)
-
Karst bölgelerinde kireç taşlarının erimesiyle oluşan, büyük, birbirine koridorlarla bağlı yer altı kovukları
-
[isim]
Bir yamaca veya kaya içine doğru uzanan, barınak olarak kullanılabilen yer kovuğu, in
- DOMBRA
- ...
- HATIRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anı
- "İlk aşkın hatırası ne de olsa başka oluyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Andaç, anmalık, yadigâr
-
[isim]
Anı
- MÜDARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüze gülme, yüze gülücülük, dost gibi görünme
- "Ateşe düşmüş bir kül olup gittim de ona müdara etmedim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Yüze gülme, yüze gülücülük, dost gibi görünme
- VÜZERA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vezirler
-
[isim]
Vezirler
- İŞTİRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Satın alma
-
[isim]
Satın alma
- KABARA
-
-
[isim]
Dayanıklılık sağlamak amacıyla, ayakkabıların altına çakılan, yassı ve iri başlı demir çivi
-
Süs olarak odaların ahşap bölümlerine, türlü biçimler yapmak için çakılan iri başlı, sarı çivi
-
Kumaş kaplı mobilyanın kenarındaki şeridin üzerine ara verilmeden çakılan süslü çivi
-
[isim]
Dayanıklılık sağlamak amacıyla, ayakkabıların altına çakılan, yassı ve iri başlı demir çivi
- KAVARA
-
-
[isim]
Balı alınmış petek
-
Kovanda özellikle kış aylarında arıların yemesi için bırakılan bal
-
[isim]
Balı alınmış petek
- SOFORA
-
-
[isim]
Çin kökenli olup Kore yarımadasında yetişen, 15-20 m boy atabilen, 1 m eninde gövdeye ulaşabilen, dalları uzun, hafif kıvrık ve koyu yeşil renkte olan bir tür ağaç (Sophora japonica)
-
[isim]
Çin kökenli olup Kore yarımadasında yetişen, 15-20 m boy atabilen, 1 m eninde gövdeye ulaşabilen, dalları uzun, hafif kıvrık ve koyu yeşil renkte olan bir tür ağaç (Sophora japonica)
- ZAĞARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yakanın üzerine dikilen kürk
-
[isim]
Yakanın üzerine dikilen kürk
- KAZARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Kaza sonucu, yanlışlıkla, bilmeden, kazaen, ezkaza
- "Kazara çarptım herifçioğluna, koyduğu şeytan minarelerinin üstüne kıçüstü düşüverdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Rastgele, tesadüfen
- "Köşkün kapısından kazara postacı geçse sapsarı kesilirdi." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Kaza sonucu, yanlışlıkla, bilmeden, kazaen, ezkaza
- MOSTRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Örnek, göstermelik, model
-
[isim]
Örnek, göstermelik, model
- SİGARA
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
İnce kâğıda, kıyılmış tütün sarılarak hazırlanan, silindir biçiminde, ağızdan dumanı çekilen nesne
- "İhtiyar diplomat sigara üstüne sigara yakıyordu." (Ömer Seyfettin)
- "Sigarasını, sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu." (Haldun Taner)
- "Kalın sigarasını sararken onun lafını kesti." (Ömer Seyfettin)
- "Birkaç tane bira çektikten sonra üzerlerine sigarayı tellendirdim mi değme keyfime artık." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
İnce kâğıda, kıyılmış tütün sarılarak hazırlanan, silindir biçiminde, ağızdan dumanı çekilen nesne
- ANKARA
- ...
- FATURA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Satılan bir malın cinsini, miktarını ve fiyatını bildirmek için satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası
- "O hengâmede, lokantanın faturası da ödenmemiş tabii..." (Çetin Altan)
- "Halktan yana olduğun için de çok güç bir fatura ödetirler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Satılan bir malın cinsini, miktarını ve fiyatını bildirmek için satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası
- KONTRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[sıfat]
Karşıt, karşı, aksi
- "Kontra atak."
-
[isim]
Kontrplak
-
[sıfat]
Karşıt, karşı, aksi
- USTURA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tıraş için kullanılan, açılır kapanır, çok keskin bıçak, baş bıçağı, yülgü
- "Tayyar ile kalfaları tertemiz giyinmişler, boyuna ellerindeki yepyeni usturaları kılağılıyorlar." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Tıraş için kullanılan, açılır kapanır, çok keskin bıçak, baş bıçağı, yülgü
- BAKARA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İskambil kâğıdı ile oynanan bir kumar
- "Geçenlerde bir iş adamı bakarada yüz bin liraya yakın para kaybetti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
İskambil kâğıdı ile oynanan bir kumar