Sonunda ra olan 6 harfli 63 kelime var. RA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ra olan kelimeler listesine ya da başında ra olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FUKARA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yoksul, fakir
    • "Biriktirdiği bütün parasını sadaka olarak fukaraya verir." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. [isim] Derviş
    • "Bir Bektaşi fukarası."
  3. Zavallı
    • "Bu karışık ve çok fukara bir kumpanyaydı." (Halide Edip Adıvar)

FATURA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Satılan bir malın cinsini, miktarını ve fiyatını bildirmek için satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası
    • "O hengâmede, lokantanın faturası da ödenmemiş tabii..." (Çetin Altan)
    • "Halktan yana olduğun için de çok güç bir fatura ödetirler." (Haldun Taner)

LONDRA
...
BAKARA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İskambil kâğıdı ile oynanan bir kumar
    • "Geçenlerde bir iş adamı bakarada yüz bin liraya yakın para kaybetti." (Falih Rıfkı Atay)

KİTARA
...
HATIRA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anı
    • "İlk aşkın hatırası ne de olsa başka oluyor." (Halide Edip Adıvar)
  2. Andaç, anmalık, yadigâr

MAĞARA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yamaca veya kaya içine doğru uzanan, barınak olarak kullanılabilen yer kovuğu, in
    • "Şu karşıki dağda derin bir mağara vardır." (Aka Gündüz)
  2. Karst bölgelerinde kireç taşlarının erimesiyle oluşan, büyük, birbirine koridorlarla bağlı yer altı kovukları

KOLERA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Şiddetli ishal ve kusmalarla kendini gösteren, çok bulaşıcı, salgın ve öldürücü bir hastalık
    • "O sene Hicaz'da şiddetli bir kolera vardı." (Ömer Seyfettin)

İHTİRA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Türetme

NUMARA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam
    • "Kitap sayfasının numarası."
    • "Numara yapıyorum gibi bir şey gelmesin aklınıza." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Ölçü
    • "Ayakkabısının numarasını gizliyor."
  3. Benzer şeyleri ayırt etmek için her birinin üzerine işaret olarak yazılan sayı
  4. Öğrenciye verilen not
    • "Ben ki coğrafya derslerinde daima tam numara almış bir zabitim." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. Okullarda öğrencileri birbirinden ayırt etmek için her birine verilen sayı
  6. Eğlendirici oyunlardan her biri
    • "Bu numaralar da olmasa yazlık bahçelerin tadı olmayacak." (Burhan Felek)
  7. Hile, düzen, dalavere, yalan
    • "İlkin bütün bunların bir emperyalizm numarası olduğunu söyleyerek kesin bir karşı tavır koydu." (Murathan Mungan)

KAVARA

  1. [isim] Balı alınmış petek
  2. Kovanda özellikle kış aylarında arıların yemesi için bırakılan bal

MADARA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Kötü, sevimsiz

USTURA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tıraş için kullanılan, açılır kapanır, çok keskin bıçak, baş bıçağı, yülgü
    • "Tayyar ile kalfaları tertemiz giyinmişler, boyuna ellerindeki yepyeni usturaları kılağılıyorlar." (Osman Cemal Kaygılı)

PASTRA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Bir tür iskambil oyunu, pişti
    • "Elli ikilik iskambillerle fal açar yahut birini bulabilirse pastra oynardı." (Necati Cumalı)

SANTRA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Orta, orta alan, merkez
  2. Santra noktası
  3. Hücum oyuncularının ortasında oynayan futbolcu

KAMARA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gemilerde oda
    • "Annem kamaraya girdi, ben güverteye çıktım." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  2. İngiltere yasama meclisi

KAMERA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı
  2. Bu alet ile görüntüyü kaydeden kimse
  3. [ünlem] Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk

ALUCRA
...
CİGARA
...
KABARA

  1. [isim] Dayanıklılık sağlamak amacıyla, ayakkabıların altına çakılan, yassı ve iri başlı demir çivi
  2. Süs olarak odaların ahşap bölümlerine, türlü biçimler yapmak için çakılan iri başlı, sarı çivi
  3. Kumaş kaplı mobilyanın kenarındaki şeridin üzerine ara verilmeden çakılan süslü çivi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü