Başında ra olan 8 harfli 25 kelime var. Ra ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ra olan kelimeler listesine ya da sonu ra ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ra bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- RAKİPLİK
-
-
[isim]
Birbirine rakip olma durumu, rekabet
-
[isim]
Birbirine rakip olma durumu, rekabet
- RASTLAMA
-
-
[isim]
Rastlamak işi
-
[isim]
Rastlamak işi
- RABITALI
-
-
[sıfat]
Düzgün, düzenli
- "Acaba Gecik'te rabıtalı bir ev bulmak kabil mi?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Sözünü bilen, tutarlı, ağırbaşlı
- "Gönül isterdi ki herkes akıllı ve rabıtalı olsun." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bağlantılı
-
[sıfat]
Düzgün, düzenli
- RAYİHALI
-
-
[sıfat]
Güzel kokulu
- "Onun sıcacık vücudundan yükselen rayihalı dumanı teneffüs ederken, titremişti." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Güzel kokulu
- RADYATÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hava, su veya buharı ısıtmak veya soğutmak suretiyle meydana gelen sıcaklığı veya soğukluğu yayan, böylece ısıtma ve soğutmada kullanılan cihaz
- "Radyatörün üzerine bırakılmış küçük kutudaki su kaynıyor, kutu tıkırdıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bağlı bulunduğu motordaki ısı derecesinin yükselmesini önleyen soğutucu
- "Radyatörün suyunu tazeledikten sonra virajlı yokuşu tırmanmaya başladı." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Hava, su veya buharı ısıtmak veya soğutmak suretiyle meydana gelen sıcaklığı veya soğukluğu yayan, böylece ısıtma ve soğutmada kullanılan cihaz
- RAHATSIZ
-
-
[sıfat]
Rahatı olmayan, tedirgin, huzursuz
- "Geceleyin aptalca tık tıklarıyla insanı rahatsız eden bir masa saati imiş." (Refik Halit Karay)
- "O rahatsız olunca ben de inadına bakmaya başladım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Rahat kullanılmayan, sıkıntı, tedirginlik veren
- "Bu sandalye pek rahatsız."
-
Hasta, keyifsiz
-
[sıfat]
Rahatı olmayan, tedirgin, huzursuz
- RAPORSUZ
-
-
[sıfat]
Raporu olmayan
-
[sıfat]
Raporu olmayan
- RAPPADAK
-
-
[zarf]
Ansızın
-
[zarf]
Ansızın
- RAKİPSİZ
-
-
[sıfat]
Daha üstünü, daha iyisi bulunamayan (kimse veya şey)
- "Bunlar mizah edebiyatımızın hâlâ rakipsiz romanlarıdır." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Daha üstünü, daha iyisi bulunamayan (kimse veya şey)
- RAHİPLİK
-
-
[isim]
Rahip olma durumu
-
Rahibin görevi
-
[isim]
Rahip olma durumu
- RAĞBETLİ
-
-
[sıfat]
İstek gören, rağbet gören, rağbet edilen
-
[sıfat]
İstek gören, rağbet gören, rağbet edilen
- RAFİNERİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şeker, petrol vb. maddelerin arıtıldığı yer, arıtımevi, tasfiyehane
-
[isim]
Şeker, petrol vb. maddelerin arıtıldığı yer, arıtımevi, tasfiyehane
- RADYOEVİ
-
-
[isim]
Radyo yayınlarının gerçekleştirildiği yapı
-
[isim]
Radyo yayınlarının gerçekleştirildiği yapı
- RAPTETME
-
-
[isim]
Raptetmek işi
-
[isim]
Raptetmek işi
- RAHATLIK
-
-
[isim]
Üzüntüsü, sıkıntısı, tedirginliği olmama durumu, rahat
- "Nilgün'ü sükûna kavuşmuş görmenin rahatlığı içindeyim." (Refik Halit Karay)
-
Yorgunluk veya sıkıntı vermeme durumu
- "Başkalarının rahatlık saydığı işlerde sıkıldım, sinir kesildim." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Üzüntüsü, sıkıntısı, tedirginliği olmama durumu, rahat
- RAHMETLİ
-
-
[sıfat]
"Tanrı'nın rahmetine kavuşmuş, yarlıganmış" anlamlarında ölmüş kimseleri saygıyla anmak için ad veya unvanlarının başına getirilen bir söz
- "Hocamız rahmetli Muhsin Bey, bunu sınıfta okurken gözleri yaşarırdı." (Haldun Taner)
-
Ölmüş, merhum
- "Rahmetli, insanların en iyilerinden biriydi." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
"Tanrı'nın rahmetine kavuşmuş, yarlıganmış" anlamlarında ölmüş kimseleri saygıyla anmak için ad veya unvanlarının başına getirilen bir söz
- RASYONEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Akla uygun, aklın kurallarına dayanan, ölçülü, ussal, hesaplı
- "Rasyonel bir çalışma."
-
[sıfat]
Akla uygun, aklın kurallarına dayanan, ölçülü, ussal, hesaplı
- RAŞİTİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Özellikle süt çocuklarında D vitamini eksikliği ile kalsiyum, fosfor eksikliğinden veya dengesizliğinden ileri gelen, biçim bozukluğuna sebep olan kemik hastalığı
-
[isim]
Özellikle süt çocuklarında D vitamini eksikliği ile kalsiyum, fosfor eksikliğinden veya dengesizliğinden ileri gelen, biçim bozukluğuna sebep olan kemik hastalığı
- RASTGELE
-
-
[sıfat]
Gelişigüzel
- "Maazallah, birimize, kitaptan rastgele bir şey soracak olsa yandığımız gündü." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Seçmeden, iyisini kötüsünü ayırmadan, gelişigüzel, lalettayin
-
[sıfat]
Gelişigüzel
- RASTIKLI
-
-
[sıfat]
Rastık sürülmüş olan (kaş veya saç)
- "Kaşları rastıklı taze, tatlı bir gözle şimdi kendilerine yaklaşmış askeri süzdü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Rastık sürülmüş olan (kaş veya saç)