Sonunda r olan 5 harfli 465 kelime var. R harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde r harfi olan kelimeler listesine ya da başında r harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BATUR
-
-
[isim]
Bahadır
-
[isim]
Bahadır
- FECİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tan vakti
- "Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Tan kızıllığı
- "Bu fecir dediğimiz aydınlanmanın başını belli etmek için ak iplikten kara ipliği seçmek kıstas sayılmıştır." (Burhan Felek)
-
[isim]
Tan vakti
- GELİR
-
-
[isim]
Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat
- "Saklanan bir gelir vardı ki aç, çıplak kalmıyorlardı." (Mahmut Yesari)
-
Bir ekonomik birimin belli bir süre içinde kazandırdığı aylık, kira vb. getiri, varidat, irat
-
[isim]
Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat
- SATIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir sayfa üzerinde alt alta ve yan yana gelen kelimelerden oluşan dizi
- "Yazılardan bıkmışım artık tek satır okumayayım." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir sayfa üzerinde alt alta ve yan yana gelen kelimelerden oluşan dizi
- ÇUKUR
-
-
[isim]
Çevresine göre aşağı çökmüş olan yer
- "Eşek sendeleyip yandaki çukurun içine düştü, kalkamadı." (Memduh Şevket Esendal)
- "Kendi ayağınız ve büyük aklınızla gidip düştüğünüz çukurdan bize ne?" (Aka Gündüz)
-
Çene ve yanaktaki gamze
- "Ne hoş gülerdi, yanaklarının çukuru ne derli toplu açılırdı." (Refik Halit Karay)
-
Mezar
- "Ben, bir ayağı çukurda hasta bir ihtiyarım." (Mahmut Yesari)
-
[isim]
Çevresine göre aşağı çökmüş olan yer
- KOMAR
-
-
[isim]
Kuzey Anadolu dağlarında yetişen, 3-5 m boyunda, kışın yapraklarını dökmeyen, iri ve mor çiçekleri olan bir ağaç (Hododendron ponticum)
-
[isim]
Kuzey Anadolu dağlarında yetişen, 3-5 m boyunda, kışın yapraklarını dökmeyen, iri ve mor çiçekleri olan bir ağaç (Hododendron ponticum)
- MÜRUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geçme, bir taraftan girip diğer taraftan çıkma
-
Geçip gitme
-
Sona erme
-
[isim]
Geçme, bir taraftan girip diğer taraftan çıkma
- PÜSÜR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir şeyin can sıkıcı, karışık ayrıntısı veya pürüzü
-
Can sıkıcı, istenmeyen kimse
- "Kendi yetmiyormuş gibi bir de peşine püsür takmış!"
-
[sıfat]
Tembel, kalpazan
-
[sıfat]
Karışık, dolaşık (ip, saç vb.)
-
[sıfat]
Karışık, kusurlu (iş)
-
[isim]
Bir şeyin can sıkıcı, karışık ayrıntısı veya pürüzü
- ZİFİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tütün dumanının bıraktığı yağlı kir
- "Bıyıklarının ortası belli ki tütün zifirinden kınalı bir renk almıştı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Tütün dumanının bıraktığı yağlı kir
- ZIPIR
-
-
[sıfat]
Şımarık ve delice tavırlı, hareketlerinde ölçüsüz, delişmen, zırtapoz
- "Mesrure, zıpır bir oğlanla karşısına çıkmaktan çekinmiyor, herkes bana ne der diye düşünmüyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Şımarık ve delice tavırlı, hareketlerinde ölçüsüz, delişmen, zırtapoz
- BICIR
- ...
- TETİR
-
-
[isim]
Cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı
-
Yeşil ceviz kabuğu, nar vb. bitkilerin bıraktığı kalıcı boya lekesi
-
[isim]
Cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı
- AYSAR
-
-
[sıfat]
Ayın etkisiyle huyunun değiştiği sanılan (kimse)
-
Değişken huylu, kararsız (kimse)
-
[sıfat]
Ayın etkisiyle huyunun değiştiği sanılan (kimse)
- HUMAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçki veya uyku sersemliği
-
[isim]
İçki veya uyku sersemliği
- GÖÇER
-
-
[sıfat]
Göçebe
-
[sıfat]
Göçebe
- ILTAR
-
-
[isim]
Çoban köpeklerinin boğazına takılan çivili demir
-
[isim]
Çoban köpeklerinin boğazına takılan çivili demir
- İŞYAR
-
-
[isim]
Bir işle görevli olan kimse, görevli, memur
-
[isim]
Bir işle görevli olan kimse, görevli, memur
- SATİR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yergi
-
[isim]
Yergi
- KİBİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik
- "Kibirden vazgeçersek sevimli oluruz." (Cemil Meriç)
- "Ayan azası olduğu için, bekleme salonunda birkaç dakika kalmak bile kibrine dokunmuştu." (Falih Rıfkı Atay)
- "Sütninenin üstüne düşmeyi kibrine yediremediği için merak etmiyormuş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Gurur
- "Süheyl o gün orada, saçma kibrine kapılmayıp tek bir kelime, Serap'ın beklediği iki heceli tek bir kelime söylemiş olsaydı, her şey değişebilirdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik
- SEFER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yolculuk
- "Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden / Nice seneler geçti dönen yok seferinden." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Ne hoş, ey güzel Tanrı'm, ne hoş / Maviliklerde sefer etmek" (Orhan Veli Kanık)
-
Kez, yol, defa
- "Bu sefer ben söylüyorum, tekrar ediyorum." (Refik Halit Karay)
-
Genellikle ülke dışına yapılan askerî harekât, savaşa gitme, savaş
-
[isim]
Yolculuk