Sonunda r olan 5 harfli 465 kelime var. R harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde r harfi olan kelimeler listesine ya da başında r harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KENAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka
    • "O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi." (Orhan Veli Kanık)
    • "Kenar gezme dolan yâr gel içeri / Bize mihman olan yâr gel içeri." (Halk türküsü)
    • "Hâlâ, elinde bir bohça yapmak istediği bez parçasının kenarını bastırıyordu."
  2. Bir şeyi çevreleyen çizgi
  3. Pervaz, çizgi, antika, baskı vb. çevre süsleri
    • "Bu mendilin kenarı ötekinden daha sade."
  4. Merkezden uzak olan, kuytu, ıssız, sapa, tenha yer
    • "Ağır, ihtiyar misafirler kenarda bir odadan çıktılar." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Yan
  6. Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri
    • "Bir üçgenin kenarları."

VİTİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vitir namazı

ASPUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yalancı safran

ÇOMAR

  1. [isim] İri köpek, çoban köpeği

KASIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Köşk
    • "Padişah bu kasırdan donanmanın sefere çıkışını izlermiş." (Ahmet Ümit)

ESTER

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Oksijenli asitler ile alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde

ÇOPUR

  1. [sıfat] Yüzü çiçek hastalığından kalma küçük yara izleri taşıyan, aşırı çiçek bozuğu olan (kimse)
    • "Etrafıma bakıyor, bu kadar insan içinde çopur yüzü, yanık dudağı..." (Reşat Nuri Güntekin)

KAHİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kahredici, zorlayan
  2. Baskın gelen, ezen, ezici

RÖTAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gecikme
    • "Küçük bir rötarımız olduğu için Diyarbakır'a ancak saat bire doğru varıyoruz." (Reşat Nuri Güntekin)

SİPER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Korunulacak, arkasına, altına veya içine girerek saklanılacak yer
    • "Tuğla harmanındaki ameleler durup ellerini gözlerine siper ederek etrafı aradılar." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Kayaların arasını siper aldım, çevreyi gözetlemeye başladım." (Mahmut Yesari)
    • "Çatın arkadaşlar da atları çatın / Kurşun bizi tutuyor sipere yatın." (Halk türküsü)
  2. Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda
    • "Pencereden güneş yahut rüzgâr gelirse şu siper köşeye kaçacak." (Refik Halit Karay)
    • "Siper ederek etrafı aradılar." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka, kasket vb.nin önüne yapılan çıkıntı, siperlik
    • "Sabahtan beri çektiği şaraplarla epeyce başı dönen meşhur kumandan tolgasının siperini geri itti." (Ömer Seyfettin)
  4. Askerlerin savaşta vurulmamaları ve rahat ateş edebilmeleri için kazılmış, üstü açık hendek
    • "Ateş yağmuru ikinci kat siperleri geçti." (Aka Gündüz)
  5. [sıfat] Kuytu, korunulabilen
    • "Burası siper bir yerdir."

TONER

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bilgisayar yazıcısı veya fotokopi makinesinde kullanılan toz durumundaki mürekkep

BEŞER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsanoğlu, insan

NEFİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yuf borusu

NESİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düz yazı
    • "Her millette olduğu gibi bizde de kelimeleri şiir canlandırmış, nesir sadece kullanmıştır." (Yahya Kemal Beyatlı)

ZAHİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Açık, belli
  2. [isim] Dış yüz, görünüş
  3. [zarf] Kuşkusuz, elbette, şüphesiz
    • "Zahir, o anda başıma kan çıkmış, yüzüm kızarmış olacak ki..." (Sermet Muhtar Alus)
  4. [zarf] Görünüşe göre, anlaşıldığına göre
    • "Ben yanlış biliyormuşum zahir."

BUHUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dinî törenlerde yakılan kokulu ağaç vb. maddeler, tütsü

İDRAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Böbreklerde kandan süzülerek idrar yolları aracılığıyla dışarıya atılan sıvı, sidik
    • "Kan, idrar, bilmem ne tahlilleri filan bile bize esaslı bir şey söylemez." (Reşat Nuri Güntekin)

KAYAR

  1. [isim] Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi
  2. Pay
    • "Bir temiz ağzının kayarını verdim."

RÖGAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kanalizasyona inmek ve tıkanıklığı gidermek üzere yapılmış özel baca

DUMUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Körelme
    • "Aşk, bende öyle dumura uğramış bir duygu ki sevmek hasretini bile duyamıyorum." (Reşat Nuri Güntekin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü