Sonunda r olan 4 harfli 81 kelime var. R harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde r harfi olan kelimeler listesine ya da başında r harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AKOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üç veya daha çok sesin bir arada tınlaması
-
[isim]
Üç veya daha çok sesin bir arada tınlaması
- AKUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Azgın, kızgın (hayvan)
- "Ben, akur bir kuvvetin üstünde uçuyor gibi pek çabuk yakınlaşan uzaklara bakıyor, bu azgın ata bindikçe daima duyduğum şeyleri tekrar hissediyordum." (Ömer Seyfettin)
-
Kudurmuş, kuduz, kuduruk
-
[sıfat]
Azgın, kızgın (hayvan)
- FÖTR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şapka, çanta, çiçek ve başka süs eşyası yapmak için kullanılan ince ve yumuşak keçe
- "Fötr şapkası, şapkadan başka her şeye benziyor..." (Kemal Tahir)
-
[sıfat]
Bu keçeden yapılmış (şapka)
-
[isim]
Şapka, çanta, çiçek ve başka süs eşyası yapmak için kullanılan ince ve yumuşak keçe
- İCAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kira
- "Tek hanemi sizin gibi asil bir aileye icara vereyim." (Peyami Safa)
-
[isim]
Kira
- EMİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buyruk, komut, talimat, ferman
- "Validen sert bir emir aldım." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Eczaneye, doğru eczaneye, diye emir verdi." (Haldun Taner)
-
İstek
- "İkide birde dönüp benden bir emrim olup olmadığını soruyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bu daireyi büro olarak onun emrine verdiler."
-
Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm
-
[isim]
Buyruk, komut, talimat, ferman
- ECİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevap
- "Bu sabrın ecri büyüktür." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Ücret
-
[isim]
Sevap
- JANR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tarz
- "1925'te onu, sonraları bilhassa hikâyelerinde kullanılacağı bir janrın, korkunun şairi olarak görüyoruz." (Zeki Ömer Defne)
-
Tür
-
[isim]
Tarz
- ÖZÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Bir kusurun, bir suçun elde olmadan yapıldığını ileri sürme veya bu kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep, mazeret
- "Harp tarihi bu saldırı için hiçbir özür bulamayacaktır." (Falih Rıfkı Atay)
- "Onları, ayakta bekleyenleri görünce özür diledi." (Nezihe Araz)
-
Sakatlık, bozukluk, eksiklik veya elverişsizlik
- "Bu evin birtakım özürleri var. Özrüm var, uzun yol yürüyemem."
- "Karyolasına ilişti, odası için özür dileyip dilememeyi düşündü." (Peyami Safa)
-
Kusur, defo
-
Bir kusurun, bir suçun elde olmadan yapıldığını ileri sürme veya bu kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep, mazeret
- ŞUUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilinç
-
[isim]
Bilinç
- AVAR
- ...
- STAR
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Sinema, tiyatro veya müzikhol sanatçısı, yıldız
-
[isim]
Sinema, tiyatro veya müzikhol sanatçısı, yıldız
- FAKR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yoksulluk, fukaralık
-
[isim]
Yoksulluk, fukaralık
- OKUR
-
-
[isim]
Okuyan kimse, okuyucu, kari
- "Bu iki yazar çok okuru olmanın tadını çıkarmasını da bilmişlerdir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Okuyan kimse, okuyucu, kari
- OLUR
-
-
[sıfat]
Olabilir
- "Bu olur iş mi?"
- "Olur ki kıza bir söz atar, olur ki sarkıntılık ederler." (Memduh Şevket Esendal)
- "Olur tesadüf değil, dün Büyükada iskelesinde karşı karşıya gelince şaşırakaldım." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Onay, tasdik, yapabilme izni
-
[edat]
“Evet” anlamında bir kabul sözü
- "Gazeteyi okur musun? -Olur."
-
[sıfat]
Olabilir
- EĞER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[bağlaç]
Şart anlamını güçlendirmek için şartlı cümlelerin başına getirilen kelime, şayet
- "O zaman inandığım gibi / Sahiden bir öbür dünya varsa eğer." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[bağlaç]
Şart anlamını güçlendirmek için şartlı cümlelerin başına getirilen kelime, şayet
- AJUR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Delikli örgü, gözenek
-
[isim]
Delikli örgü, gözenek
- SPOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kişisel veya toplu yarışlar biçiminde yapılan, bazı kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü
-
[sıfat]
Kullanışı rahat, kolay olan
- "Hiç değilse spor bir ceket ister şöyle." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kişisel veya toplu yarışlar biçiminde yapılan, bazı kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü
- UÇAR
-
-
[sıfat]
Uçan, uçucu
-
[sıfat]
Uçan, uçucu
- TİTR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ad, unvan, etiket
-
[isim]
Ad, unvan, etiket
- DAİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne
- "Yarına kadar sarhoşluğu geçer, ben de sarhoş olmadığına dair rapor veririm." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne