Başında r olan 6 harfli 112 kelime var. R harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde r harfi olan kelimeler listesine ya da sonu r harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında r bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- RADYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 88, atom ağırlığı 226,05 olan, 700 °C'de eriyen, 1898 yılında Pierre Curie ve eşi tarafından bulunan, soğukta suyu ayrıştıran, ışınetkinliği çok bir element (simgesi Ra)
- "Küçük ve radyum mineli zarif bir saat çıkardı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Atom numarası 88, atom ağırlığı 226,05 olan, 700 °C'de eriyen, 1898 yılında Pierre Curie ve eşi tarafından bulunan, soğukta suyu ayrıştıran, ışınetkinliği çok bir element (simgesi Ra)
- RİSALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Küçük kitap, broşür
- "Son derece kötü kâğıda basılmış bir risale idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Küçük kitap, broşür
- RİSKLİ
-
-
[sıfat]
Riski olan
- "Rastgele ve dağınık yeni bir oyun çatısı sunmak elbette riskli bir şeydi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Riski olan
- RADYAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir dairede yarıçap uzunluğundaki yay parçasını gören merkez açıya eşit açı ölçme birimi
-
[sıfat]
Işın veya ısı yayan
- "Radyan soba."
-
[isim]
Bir dairede yarıçap uzunluğundaki yay parçasını gören merkez açıya eşit açı ölçme birimi
- RAĞMEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Karşın
- "Bütün isteğime rağmen, gerçi bu çocuğa içimi dökmemiştim." (Halide Edip Adıvar)
-
[zarf]
Karşın
- REHİNE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir anlaşma, sözleşme veya isteğin yerine getirilmesini sağlamak için güvence olarak ele geçirilen kimse, tutak
- "Bu anda elimizde, bir rehinemiz var, onun için karşı karşıya olan vaziyetimiz sizinkinden çok sağlamdır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Bir anlaşma, sözleşme veya isteğin yerine getirilmesini sağlamak için güvence olarak ele geçirilen kimse, tutak
- REMİKS
- ...
- REVANİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yumurta ve irmikle yapılan, fırında kabarıp piştikten sonra üzerine şerbet dökülen bir tür tatlı
- "Ben bütün bu yemeklerin sonunda gelecek revani tatlısına bayılırım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Yumurta ve irmikle yapılan, fırında kabarıp piştikten sonra üzerine şerbet dökülen bir tür tatlı
- RİTMİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Dizemli
- "Yan odadan ritmik bir ses gelmeye başlamıştı." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Dizemli
- RADİKA
-
-
[isim]
Yaprakları salata olarak yenen baharlı, çok yıllık bir bitki (Taraxacum officinale)
-
[isim]
Yaprakları salata olarak yenen baharlı, çok yıllık bir bitki (Taraxacum officinale)
- RAKICI
-
-
[isim]
Rakı yapan veya satan kimse
-
Rakı içen kimse
-
[isim]
Rakı yapan veya satan kimse
- REYHAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Fesleğen
- "Yedi türlü çiçek vardır başında / Kokar reyhan ile gül karmakarış." (Karacaoğlan)
-
[isim]
Fesleğen
- REÇİNA
-
-
[isim]
Reçine ile yapılan bir tür alkollü içki
-
[isim]
Reçine ile yapılan bir tür alkollü içki
- RÖVANŞ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sporda veya oyunda yenilmiş olanın aynı rakiple oynadığı ikinci oyun
-
[isim]
Sporda veya oyunda yenilmiş olanın aynı rakiple oynadığı ikinci oyun
- RESMEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Devlet adına, devletçe, resmî olarak
-
Kanuna, yönteme uygun olarak, yöntemince
-
Kesinlikle, açıkça, kesin olarak
- "Kızların ikisi japone kollu, üçüncüsü resmen kombinezonlu idi." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Devlet adına, devletçe, resmî olarak
- RUANDA
- ...
- RAFİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
İncelmiş, ince, arıtılmış, saflaştırılmış
- "Rafine yağ."
-
Hassas, duygulu, nazik, ince, seçkin
- "Alabildiğine entelektüel, rafine, ayrıntılı bir duygululuk sahibi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
İncelmiş, ince, arıtılmış, saflaştırılmış
- RİTÜEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ayin
-
[isim]
Ayin
- RELAKS
- ...
- RENKLİ
-
-
[sıfat]
Beyaz dışında başka rengi veya renkleri olan
- "Havaya renkli fişekler atıyordu." (Peyami Safa)
-
Neşeli, canlı, ilgi çekici
- "Renkli bir toplantı."
- "Aşırı renkli ve hareketli ise onu yolculukla dengeleyin, frenleyin." (Haldun Taner)
-
Kendine özgü, ilginç, çarpıcı nitelikleri olan (kimse)
- "Renkli bir politikacı."
-
[isim]
Doğadaki renkleri olduğu gibi görüntüye aktarmayı gözeten film
-
[sıfat]
Beyaz dışında başka rengi veya renkleri olan