Başında r olan 5 harfli 127 kelime var. R harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde r harfi olan kelimeler listesine ya da sonu r harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında r bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- RAHLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üzerinde kitap okunan, yazı yazılan, bazıları açılıp kapanabilen alçak, küçük masa
- "İlk defa yeni usul bir rahleye oturtuldum." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Üzerinde kitap okunan, yazı yazılan, bazıları açılıp kapanabilen alçak, küçük masa
- RUMUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sembol, simge, remiz
-
Gizli anlamları olan işaretler ve sözler
- "Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar... Ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Sembol, simge, remiz
- ROZET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yakaya takılmak için çeşitli biçimlerde yapılan, bir kuruluşun sembolü sayılacak genellikle küçük metal nesne
- "Bir süs bir rozet gibi yakasına iliştirmiştir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Musluğun, gizli döşenmiş boruya vidalandığı yerin çirkin görünüşünü kapatmak amacıyla kullanılan nikel veya krom kaplanmış çember biçimli sac parça
-
Kapı kolunun altına monte edilen metal parça
-
Güney Anadolu sahillerinde yetişen, pembe ve beyaz çiçekleri olan süs bitkisi
-
[isim]
Yakaya takılmak için çeşitli biçimlerde yapılan, bir kuruluşun sembolü sayılacak genellikle küçük metal nesne
- REFİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arkadaş, dost
- "Bey oğlum, bu zat benim en aziz, en eski refikimdir." (Ömer Seyfettin)
-
Koca, eş, zevç
-
[isim]
Arkadaş, dost
- RAKİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan (kimse)
- "Bakarsın erkek rakibini de sevgilisini de öldürmüş." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan (kimse)
- RAKUN
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Kuzey Amerika'da, ağaçlarda yaşayan, kafası tilkiye benzeyen, uzun kuyruğu alaca halkalı, boyu yaklaşık 90, kuyruğu 30 cm olan kürklü hayvan (Procyon lotor)
-
[isim]
Kuzey Amerika'da, ağaçlarda yaşayan, kafası tilkiye benzeyen, uzun kuyruğu alaca halkalı, boyu yaklaşık 90, kuyruğu 30 cm olan kürklü hayvan (Procyon lotor)
- RUHÇA
- ...
- RULET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir bilyenin, dönmekte bulunan derin tepside yazılı numaralarından ve siyah ile kırmızı renklerden birinin üzerinde durmasıyla kazananı belirten kumar aracı ve bununla oynanan kumar
-
Pastacı, terzi vb.nin kullandığı dişli, küçük demir çark
-
[isim]
Bir bilyenin, dönmekte bulunan derin tepside yazılı numaralarından ve siyah ile kırmızı renklerden birinin üzerinde durmasıyla kazananı belirten kumar aracı ve bununla oynanan kumar
- RUGAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ayakkabı, çanta vb. yapımında kullanılan parlak deri
- "Yağmurlu havalarda kaldırımlar ne güzeldirler, rugan gibi parlarlar." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Bu deriden yapılmış
- "Nevin'in babası siyah ipek çoraplarıyla rugan ayakkabısını giymişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Ayakkabı, çanta vb. yapımında kullanılan parlak deri
- RAKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Durgun (su)
-
[sıfat]
Durgun (su)
- RİCAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Erkekler
-
Yüksek makamlardaki devlet adamları
- "Kendisi II. Abdülhamit devri ricalinden olmakla beraber bu servete hiçbir şey ilave etmedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Erkekler
- RÜYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görme
-
[isim]
Görme
- RADAR
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını bulabilen, genellikle uçak ve gemilerde kullanılan cihaz
-
Trafik polisleri tarafından kullanılan, taşıtların hızını saptamaya yarayan aygıt
-
İçgüdü, seziş
- "... büyük yurt sevgisinin yüce boyutlarını analık radarı ile pek iyi sezebilmektedir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını bulabilen, genellikle uçak ve gemilerde kullanılan cihaz
- RİYAD
- ...
- RİYAL
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
Pesetanın dörtte biri değerinde İspanyol parası
-
İran, Suudi Arabistan, Umman, Katar ve Yemen'de kullanılan para birimi
-
[isim]
Pesetanın dörtte biri değerinde İspanyol parası
- RÜKÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin en güçlü ve sağlam yönü
-
Bir kurulun, bir topluluğun en önemli üyelerinden her biri
-
[isim]
Bir şeyin en güçlü ve sağlam yönü
- RİNGA
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Kemikli balıklardan, ılık denizlerde büyük sürüler hâlinde dolaşan ve tütsü ile kurutulmuşu sıkça tüketilen, uskumru iriliğinde bir balık (Clupea harengus)
-
[isim]
Kemikli balıklardan, ılık denizlerde büyük sürüler hâlinde dolaşan ve tütsü ile kurutulmuşu sıkça tüketilen, uskumru iriliğinde bir balık (Clupea harengus)
- RAKİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnce, narin
- "Yazılarında olduğu gibi konuşurken de kelimelerin en asil ve en rakiklerinden seçiyordu." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Merhametli, yufka yürekli
-
[sıfat]
İnce, narin
- RAYLI
- ...
- REAYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk
-
Tanzimat'tan önce Osmanlı İmparatorluğu'nun Müslüman olmayan uyrukları
- "Buradaki Türkler de tek tük reayayı görmemezliğe gelebiliyorlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Hristiyan
-
[isim]
Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk