Başında r olan 5 harfli 127 kelime var. R harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde r harfi olan kelimeler listesine ya da sonu r harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında r bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- RESİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri
- "Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı." (Tarık Buğra)
- "Beş dakika beklerse vapuru kaçırdığının resmidir." (Haldun Taner)
-
Bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat
- "Türkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Fotoğraf
- "Güzel İnebolu kızı, duvara yapıştırılan Gazi'nin resmine uzun uzun baktı." (Aka Gündüz)
-
Bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç
- "Osmanlı Devleti'nin birçok vergi ve resimleri bu yüzden doğrudan doğruya yabancı alacaklıların cebine gider." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Tören
-
[isim]
Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri
- RUMUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sembol, simge, remiz
-
Gizli anlamları olan işaretler ve sözler
- "Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar... Ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Sembol, simge, remiz
- RÜTBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mertebe, derece, paye
-
Subay, astsubay ve polislerin sahip olduğu derece, mevki
- "Ben de nişancı taburunun subaylarını rütbeleriyle, isimleriyle bilirdim." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Mertebe, derece, paye
- RASPA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Demir, tahta yüzeylerdeki boya, pas vb.ni çıkarma, pürüzleri gidermek amacıyla kullanılan iri dişli bir törpü
-
Kunduracılıkta köselenin yüzünü sıyırmaya ve perdahlamaya yarayan alet
-
[isim]
Demir, tahta yüzeylerdeki boya, pas vb.ni çıkarma, pürüzleri gidermek amacıyla kullanılan iri dişli bir törpü
- RUGAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ayakkabı, çanta vb. yapımında kullanılan parlak deri
- "Yağmurlu havalarda kaldırımlar ne güzeldirler, rugan gibi parlarlar." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Bu deriden yapılmış
- "Nevin'in babası siyah ipek çoraplarıyla rugan ayakkabısını giymişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Ayakkabı, çanta vb. yapımında kullanılan parlak deri
- RODAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir motorun yavaş yavaş çalıştırılarak alıştırılması
-
[isim]
Bir motorun yavaş yavaş çalıştırılarak alıştırılması
- RAMPA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir arazinin, bir kara yolunun, bir demir yolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü
- "Tren, rastgele bir yerlere gidiyor, rampalarda, küçük istasyonlarda saatlerce duruyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Bu arabalar her akşam Beyoğlu'nda Tokatlıyan'ın yaya kaldırımına rampa eder." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Özellikle istasyonlarda, vagonlara eşya yüklemek veya boşaltmak için yapılan, ambarın önünde bulunan set
-
Bir vagonu raya sokmak veya raydan çıkarmak için kullanılan araç
-
Füzelerin havaya fırlatılmak için üstüne yerleştirildikleri eğik destek
-
Bir geminin bir başka gemiye, dubaya, iskeleye veya sala değecek biçimde yanaşması
-
İki ağacı veya takozları birbirine kenetlemek için kullanılan, uçları eğriltilmiş ve sivriltilmiş demir çubuk
-
[isim]
Bir arazinin, bir kara yolunun, bir demir yolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü
- REFİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arkadaş, dost
- "Bey oğlum, bu zat benim en aziz, en eski refikimdir." (Ömer Seyfettin)
-
Koca, eş, zevç
-
[isim]
Arkadaş, dost
- ROKET
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Atış sırasında mekanik olarak yön verilen, yörüngesinin başlangıcında öz itmeli olarak yol alan ve daha sonra yalnız balistik kanunlarına bağlı kalan mermi
-
Bir çeşit füze
-
[isim]
Atış sırasında mekanik olarak yön verilen, yörüngesinin başlangıcında öz itmeli olarak yol alan ve daha sonra yalnız balistik kanunlarına bağlı kalan mermi
- RAPOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Herhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme ve araştırma sonucunu, düşünceleri veya gözlemleri bildiren yazı
- "Yanımdaki küçük masanın üstünde çabucak raporunu yazdı." (Ömer Seyfettin)
-
Anlatım, ifade
-
Hastalığın teşhisi, hastanın dinlenme durumu vb.ni gösteren, doktor veya doktorlar kurulu tarafından verilen yazı
-
[isim]
Herhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme ve araştırma sonucunu, düşünceleri veya gözlemleri bildiren yazı
- RÜKÜŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Gülünç bir biçimde giyinip süslenen (kadın)
- "Sadece kasabanın adam çekiştirmesinden başka bir şey bilmeyen seviyesiz ve rüküş kadınlarını tenkit ediyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Gülünç bir biçimde giyinip süslenen (kadın)
- REKOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir spor dalında erişilmiş derecelerin en üstünü
-
Daha önce elde edilmemiş olan sonucu aşan yeni sonuç
-
[isim]
Bir spor dalında erişilmiş derecelerin en üstünü
- RÜKÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin en güçlü ve sağlam yönü
-
Bir kurulun, bir topluluğun en önemli üyelerinden her biri
-
[isim]
Bir şeyin en güçlü ve sağlam yönü
- REMİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kumda birtakım çizgiler çizerek fala bakma
- "Ondan sonra bakıcı hoca remil atsa nerede olduğumu bulamaz." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bu biçimde bakılan fal
-
[isim]
Kumda birtakım çizgiler çizerek fala bakma
- RANZA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemi, tren, kışla, yatılı okul vb. yerlerde üst üste yapılan yatak yeri
-
[isim]
Gemi, tren, kışla, yatılı okul vb. yerlerde üst üste yapılan yatak yeri
- RUBAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Divan edebiyatında dört dizeden oluşan ve belirli aruz kalıpları ile yazılan şiir, dördül
- "Bu rubailer basit olmakla beraber onlarda hayalden çok mücerrede doğru bir akış vardır." (Asaf Halet Çelebi)
-
[isim]
Divan edebiyatında dört dizeden oluşan ve belirli aruz kalıpları ile yazılan şiir, dördül
- RATIP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yaş, nemli
-
[sıfat]
Yaş, nemli
- RİNGA
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Kemikli balıklardan, ılık denizlerde büyük sürüler hâlinde dolaşan ve tütsü ile kurutulmuşu sıkça tüketilen, uskumru iriliğinde bir balık (Clupea harengus)
-
[isim]
Kemikli balıklardan, ılık denizlerde büyük sürüler hâlinde dolaşan ve tütsü ile kurutulmuşu sıkça tüketilen, uskumru iriliğinde bir balık (Clupea harengus)
- RÖTUŞ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Fotoğrafçılıkta resimleri basmadan önce cam üzerinde düzeltme işi
- "Artık hepsi her yeni yazacaklarını ana ilkeye göre ayarlıyor, eski yazdıklarını da buna göre rötuş ediyorlardı." (Haldun Taner)
-
Düzeltmek amacıyla yapılan değiştirme
- "Benim kısaltılan makale ile Zühtü'nün rötuştan geçen makalesini birleştirdiler." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Fotoğrafçılıkta resimleri basmadan önce cam üzerinde düzeltme işi
- RÖLİK
- ...