Başında r olan 4 harfli 55 kelime var. R harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde r harfi olan kelimeler listesine ya da sonu r harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında r bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- RIZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Razı olma, isteme, istek
- "Yarım yamalak ıslahat tedbirlerine inanmaktansa kazaya rıza göstermek bana daha hoş görünür." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "... kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz, rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz." (Anayasa)
-
[isim]
Razı olma, isteme, istek
- RİZE
- ...
- ROZE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tür pembe şarap, gül şarabı
-
[isim]
Bir tür pembe şarap, gül şarabı
- RACİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Geri dönen
- "Bu sözün ona raci olmadığını temin ederim."
-
Dokunan, ilgilendiren, dayanan
-
[sıfat]
Geri dönen
- RÜYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düş
- "Annemi ölmüş gördüm rüyamda / Ağlayarak uyanmışım." (Orhan Veli Kanık)
- "Yolculuğumuz rüya gibi geçti."
- "Geceleri Avrupa şehirleri rüyama girer." (Ömer Seyfettin)
-
Gerçekleşmesi imkânsız durum, hayal
- "Bu saadetin bir ay, bir buçuk ay sonra yeniden bir rüya olacağını bile aklına getirmiyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Gerçekleşmesi beklenen ve istenen şey, umut
-
[isim]
Düş
- REVA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yakışır, yerinde, uygun
- "Reva mı hiddetin, reva mı şiddetin / Zulmeden sen misin, bilmem ki ben miyim?" (Şarkı)
- "İstanbul'da işgal kuvvetleri fertlerinin halka reva görmediği cefa ve zulüm kalmamıştır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Yakışır, yerinde, uygun
- RAMP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tiyatro sahnesinin önünde, ışık ve ışıldakların yerleştirildiği, izleyiciye en yakın yer
- "Yasak oyunum bu rejimde aklandı, Ulvi Uraz onu ramp ışığına çıkardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir tiyatro sahnesinin önünde, ışık ve ışıldakların yerleştirildiği, izleyiciye en yakın yer
- RUMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anadolu Selçuklularının üsluplaştırdıkları filiz, yaprak ve hayvan motiflerinden oluşmuş dolaşık süsleme
-
[isim]
Anadolu Selçuklularının üsluplaştırdıkları filiz, yaprak ve hayvan motiflerinden oluşmuş dolaşık süsleme
- RÜŞT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Erginlik
-
[isim]
Erginlik
- RİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimi
-
[isim]
Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimi
- RAZI
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Uygun bulan, benimseyen, isteyen, kabul eden
- "O anda insan her felakete, her musibete razıdır." (Refik Halit Karay)
- "Yalvardı yakardı, beni, fabrikayı beklemeye razı etti." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Allahın emri, Peygamberin kavliyle varmaya belki razı olurum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Uygun bulan, benimseyen, isteyen, kabul eden
- REMİ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Genellikle dört kişi arasında elli kâğıtlık bir deste ve iki jokerle oynan bir iskambil oyunu
-
[isim]
Genellikle dört kişi arasında elli kâğıtlık bir deste ve iki jokerle oynan bir iskambil oyunu
- REYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Çizgili çubuklu çizgileri olan (kumaş)
- "Fenerliler, sarı lacivert reye fanila giymişler." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Çizgili çubuklu çizgileri olan (kumaş)
- REJİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sinema, tiyatro, radyo ve televizyon oyunlarında oyunu yönetme
- "Schweikart'ın rejisindeki temsilî bir defter dolduracak kadar notlar alarak izlemiştim." (Haldun Taner)
-
Tekel idaresi
- "Daha edeceğiniz nice iyilikleri bekleyen reji hademesi sizi evliya bilir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Sinema, tiyatro, radyo ve televizyon oyunlarında oyunu yönetme
- RANT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir mal veya paranın, belirli bir süre içinde emek verilmeksizin sağladığı gelir
- "Fırlayan arsa rantları, oy ticareti hissesi olarak paylaşıldı." (Aydın Boysan)
-
[isim]
Bir mal veya paranın, belirli bir süre içinde emek verilmeksizin sağladığı gelir
- RÖLE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir cismin veya bir gücün biçimini değiştirmeye yarayan alet, değiştirgeç, konvertisör
-
[isim]
Bir cismin veya bir gücün biçimini değiştirmeye yarayan alet, değiştirgeç, konvertisör
- ROZA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir tür pembe elmas
-
[sıfat]
Bu elmasla yapılmış olan (takı)
- "Roza küpe."
-
[isim]
Bir tür pembe elmas
- RİNA
-
-
[isim]
Tırpana
-
[isim]
Tırpana
- RAKI
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üzüm, incir, erik vb. meyvelerin alkolle mayalanarak damıtılmasıyla elde edilen içki, aslan sütü
- "Mollanın ağzından sert bir rakı kokusu çıkıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Üzüm, incir, erik vb. meyvelerin alkolle mayalanarak damıtılmasıyla elde edilen içki, aslan sütü
- RATE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Başarısız
- "Bunlar hâlâ kokmuş ve rate bir romantizmi önümüze sürüyorlar." (Asaf Halet Çelebi)
-
Yaşlı, verimsiz, geçimsiz (kimse)
- "Kaldı ki dikkat edilince görülür ki, bunlar gençliklerinde de olumlu bir şeyler verememiş olan ratelerdir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Başarısız