Posta Koymak (Veya Atmak)
-
birini korkutmak, gözdağı vermek
- "Eşyalarımı ilk posta ile bir denk yapıp İstanbul'a gönderdim." (Ömer Seyfettin)
- "Daha dün Kel Mahmut'u yıkayıp yağlayan yavşak bugün kalkmış ona posta koyuyor." (Rıfat Ilgaz)
- "Araba şehre günde üç posta yapar."
- "Evet. Dilekçeyi de şimdi verdim postaya." (Tarık Buğra)