Başında parla olan 23 kelime var. Parla ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde parla olan kelimeler listesine ya da sonu parla ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında parla bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
PARLAKLAŞTIRMAK
PARLAKLAŞTIRMA, PARLAMENTARİZM, PARLAMENTERLİK
PARLATABİLMEK, PARLAYABİLMEK, PARLAYIVERMEK
PARLAKLAŞMAK, PARLATABİLME, PARLAYABİLME, PARLAYIVERİŞ, PARLAYIVERME
PARLAKLAŞMA, PARLAMENTER
PARLAMENTO
PARLAKLIK, PARLATICI, PARLATMAK
PARLAMAK, PARLATMA, PARLAYIŞ
PARLAMA
PARLAK
A A L P R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ARAP, ARPA, LAPA, LARP, PALA, PARA
3 Harfli Kelimeler
ALA, ALP, ARA, ARP, LAP, PAL, RAP
2 Harfli Kelimeler
AL, AR, LA, PA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PARLAKLAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Parlak duruma getirmek
-
[-i]
Parlak duruma getirmek
- PARLAMENTARİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yürütme organının, seçimle kurulmuş yasama organlarına karşı sorumlu olduğu politik düzen
- "Parlamentarizmin türlü yararları içinde bazı sakıncaları oluyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yürütme organının, seçimle kurulmuş yasama organlarına karşı sorumlu olduğu politik düzen
- PARLAKLAŞTIRMA
-
-
[isim]
Parlaklaştırmak işi
-
[isim]
Parlaklaştırmak işi
- PARLAMENTERLİK
- ...
- PARLATABİLMEK
- ...
- PARLAYIVERMEK
- ...
- PARLAYABİLMEK
- ...
- PARLAYIVERİŞ
- ...
- PARLAYIVERME
- ...
- PARLAYABİLME
- ...
- PARLAKLAŞMAK
-
-
[nsz]
Parlak duruma gelmek
-
[nsz]
Parlak duruma gelmek
- PARLATABİLME
- ...
- PARLAKLAŞMA
-
-
[isim]
Parlaklaşmak işi
-
[isim]
Parlaklaşmak işi
- PARLAMENTER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Milletvekili
-
[sıfat]
Parlamentoya dayanan, parlamento ile ilgili
- "Parlamenter düzen."
-
[isim]
Milletvekili
- PARLAMENTO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Başlıca görevi yasama, devlet bütçesini çıkarma, hükûmeti denetleme olan ve üyeleri halkoyu ile belirli bir süre için seçilen meclis veya meclisler, yasama kurulu, yasama meclisi, yasama organı
- "Parlamento, devlet statüsü ve millî ordu için yeni kanunlar neşretti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Başlıca görevi yasama, devlet bütçesini çıkarma, hükûmeti denetleme olan ve üyeleri halkoyu ile belirli bir süre için seçilen meclis veya meclisler, yasama kurulu, yasama meclisi, yasama organı
- PARLATMAK
-
-
[-i]
Bir yüzeyi düzgün ve parlak duruma getirmek, parlamasını sağlamak
- "Derdini anlayan birini bulmak sevinci küçük gözlerini parlatmıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
İçki içmek
- "Bir iki kadeh parlatmadan edemez."
-
[nsz]
Güzel, etkili, alışılmamış söz söylemek
-
[-i]
Bir yüzeyi düzgün ve parlak duruma getirmek, parlamasını sağlamak
- PARLAKLIK
-
-
[isim]
Parlak olma durumu, revnak
- "Saçlar, vücut öldükten sonra da bir zaman canlı bir parlaklıkla dalga dalga büyümekte devam ederler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İlgi ve dikkat çekici olma durumu
-
Bir ışık kaynağının verdiği ışığın, göz gibi bir alıcının üzerinde yaptığı etki
-
[isim]
Parlak olma durumu, revnak
- PARLATICI
-
-
[isim]
Parlatma özelliği olan nesne, cila
-
[isim]
Parlatma özelliği olan nesne, cila
- PARLAYIŞ
-
-
[isim]
Parlama işi veya biçimi
-
[isim]
Parlama işi veya biçimi
- PARLAMAK
-
-
[nsz]
Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak
- "O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; / O benimdir, o benim milletimindir ancak." (Mehmet Akif Ersoy)
-
Bir ışık kaynağından gelen ışınları yansıtmak
- "Ayna parlıyor."
-
Tutuşup alev çıkarmak
- "Pof diye gaz parladı ve zaten seyrek olan kirpiklerimi ütüledi." (Burhan Felek)
-
Mevkisi yükselmek
- "Nüfuzlu akrabalarının yardımı sayesinde bir iki senede parlamış, büyük bir hariciye memuru olmuş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ün, san kazanmak, herkesçe tanınmak
-
Birdenbire öfkelenmek
- "En büyük zaafı da kendisine çıkar sağlayacak insanlara karşı bile yoktan yere parlayıverişleri idi." (Tarık Buğra)
-
Ortaya çıkmak
- "Feride'nin yüzünde bir çocuk sevinci parladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak