Başında par olan 8 harfli 29 kelime var. Par ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde par olan kelimeler listesine ya da sonu par ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında par bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A P R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARP, RAP
2 Harfli Kelimeler
AR, PA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PARMAKLI
-
-
[sıfat]
Parmağı olan
-
[sıfat]
Parmağı olan
- PARALAKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Farklı iki yerden çok uzaktaki bir noktaya yönelmiş iki doğru arasındaki açı
-
Dünyanın yarıçapını bir gezegenden veya dünya güneş uzaklığını bir yıldızdan gören açı
-
[isim]
Farklı iki yerden çok uzaktaki bir noktaya yönelmiş iki doğru arasındaki açı
- PARANOİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Paranoya ile ilgili
-
Paranoyaya tutulmuş
-
[sıfat]
Paranoya ile ilgili
- PARALAMA
-
-
[isim]
Paralamak işi
-
[isim]
Paralamak işi
- PARLATMA
-
-
[isim]
Parlatmak işi
-
[isim]
Parlatmak işi
- PARTÖNER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tiyatro, sinema vb. sanat kollarında özellikle başrol oynayan sanatçının rol arkadaşı
-
[isim]
Tiyatro, sinema vb. sanat kollarında özellikle başrol oynayan sanatçının rol arkadaşı
- PARAGRAF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Düz yazıların kendi içinde satır başlarıyla ayrıldıkları bölümler
-
Kanun maddelerinin kendi içlerinde satır başlarıyla ayrıldıkları ufak bölümlerden her biri
-
Çengel işareti (§)
-
[isim]
Düz yazıların kendi içinde satır başlarıyla ayrıldıkları bölümler
- PARMICAN
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir çeşit İtalyan peyniri
-
[isim]
Bir çeşit İtalyan peyniri
- PARAKETA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Geminin saatteki hızını anlamak için kullanılan araç
-
Üzerinde yüzlerce iğneli köstek bulunan uzun balık oltası
- "Paraketalarımızı yemledik, av gereçlerimize çekidüzen verdik, şakalaştık." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Geminin saatteki hızını anlamak için kullanılan araç
- PARAPENT
- ...
- PARTİKÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Parçacık
-
[isim]
Parçacık
- PARTİSİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sıfat-fiil
-
[isim]
Sıfat-fiil
- PARALICA
-
-
[sıfat]
Zengin
- "O, bizim arkadaşı gönlünü eğlendirmeye gelmiş, paralıca bir delikanlı sanıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Zengin
- PARLAMAK
-
-
[nsz]
Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak
- "O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; / O benimdir, o benim milletimindir ancak." (Mehmet Akif Ersoy)
-
Bir ışık kaynağından gelen ışınları yansıtmak
- "Ayna parlıyor."
-
Tutuşup alev çıkarmak
- "Pof diye gaz parladı ve zaten seyrek olan kirpiklerimi ütüledi." (Burhan Felek)
-
Mevkisi yükselmek
- "Nüfuzlu akrabalarının yardımı sayesinde bir iki senede parlamış, büyük bir hariciye memuru olmuş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ün, san kazanmak, herkesçe tanınmak
-
Birdenbire öfkelenmek
- "En büyük zaafı da kendisine çıkar sağlayacak insanlara karşı bile yoktan yere parlayıverişleri idi." (Tarık Buğra)
-
Ortaya çıkmak
- "Feride'nin yüzünde bir çocuk sevinci parladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak
- PARAFAZİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Söz karışıklığı
-
[isim]
Söz karışıklığı
- PARANTEZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ayraç
- "Şimdi burada yeni bir uzun parantez açmak ve bu dağ gezintisi hikâyesinden çok gerilere dönmek ihtiyacını duyuyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Şair bu kaba imalı latife parantezini çoktan kapatmış, şarkısına devam etmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Konunun dışında kalan söz ve yazı
- "Bu zorunlu parantezden sonra konumuza dönelim." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ayraç
- PARLAYIŞ
-
-
[isim]
Parlama işi veya biçimi
-
[isim]
Parlama işi veya biçimi
- PARSELLİ
-
-
[sıfat]
Parsellere ayrılmış
- "Parselli arazi."
-
[sıfat]
Parsellere ayrılmış
- PARFÜMCÜ
-
-
[isim]
Parfümeri ürünleri üreten veya satan kimse
-
[isim]
Parfümeri ürünleri üreten veya satan kimse
- PARAVANA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Paravan
- "Tuvalet masası paravana ile yatak odasından ayrılmıştı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Paravan