Başında pa olan 8 harfli 124 kelime var. Pa ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde pa olan kelimeler listesine ya da sonu pa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında pa bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PAYLAYIŞ
- ...
- PAVLONYA
-
-
[isim]
Vatanı Orta Çin, 10-15 m boyunda, 1 m çapında, yaprakları gri yeşil renkli tüylü, çiçekleri güzel kokulu, pembe, mor, açık eflatun renginde, salkım biçiminde, dekoratif bir ağaç (Paulownia tomentosa)
-
[isim]
Vatanı Orta Çin, 10-15 m boyunda, 1 m çapında, yaprakları gri yeşil renkli tüylü, çiçekleri güzel kokulu, pembe, mor, açık eflatun renginde, salkım biçiminde, dekoratif bir ağaç (Paulownia tomentosa)
- PAMUKOVA
- ...
- PALTOSUZ
-
-
[sıfat]
Paltosu olmayan
- "Deli gibi fırlamış, kendimi karla örtülü sokağa paltosuz atmıştım." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Paltosu olmayan
- PAYLANMA
-
-
[isim]
Paylanmak işi
-
[isim]
Paylanmak işi
- PAZARLAR
- ...
- PAPALİNA
-
-
[isim]
Sardalya yavrusu
-
[isim]
Sardalya yavrusu
- PAZUBENT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Belli bir amaçla kola geçirilen enli kuşak, kolçak
-
Kol muskası
-
[isim]
Belli bir amaçla kola geçirilen enli kuşak, kolçak
- PALMİTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Doymuş bir yağ asidi CH3-(CH2)14-CO2H ve bu asitten türeyen birleşikler
-
[sıfat]
Doymuş bir yağ asidi CH3-(CH2)14-CO2H ve bu asitten türeyen birleşikler
- PAYÖLÇER
- ...
- PARŞÖMEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yazı yazmak, resim yapmak için özel olarak hazırlanan deri, tirşe
-
[isim]
Yazı yazmak, resim yapmak için özel olarak hazırlanan deri, tirşe
- PANZEHİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Zehrin etkisini ortadan kaldırabilme özelliği olan madde, antidot
-
[isim]
Zehrin etkisini ortadan kaldırabilme özelliği olan madde, antidot
- PAYDAŞLI
-
-
[sıfat]
Birden fazla paydaşın malı olan, paylı, hisseli
-
[sıfat]
Birden fazla paydaşın malı olan, paylı, hisseli
- PATLAMAK
-
-
[nsz]
Nesneler, iç basıncın etkisiyle ve çoğunlukla büyük ses çıkararak dağılmak, infilak etmek
- "Dinamit patladı."
- "Patlama, geliyorum!"
-
Yırtılıp açılmak
- "Gözlerim gene ayakkabılarıma kaydı, yanları patlamıştı." (Orhan Kemal)
-
Yarılmak
- "Fukaranın hem sağ bileği çıkmış hem davulu patlamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Görünür duruma gelmek, ortaya çıkmak, yeşermek
- "Tomurcuklar patladı."
-
Top, taşıt lastiği vb. şeyler değişik nedenlerle havası inmek
-
Ansızın tehlikeli bir şey meydana gelmek
- "Fırtına patladı."
-
Çok sıkılmak, sıkıntı ve sabırsızlığını belli etmek
- "Sanıyorum ki istimi fazla gelmiş kazanlar gibi hırslarından patlayacaklar." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Aşırı tepki göstermek
-
Ansızın bir gürültü duyulmak
-
Herhangi bir durum veya bir değerin yitirilmesine yol açmak, mal olmak
-
[nsz]
Nesneler, iç basıncın etkisiyle ve çoğunlukla büyük ses çıkararak dağılmak, infilak etmek
- PASAPORT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yabancı ülkelere gidecek olanlara yetkili kuruluşça verilen, yabancı ülke yetkililerinin kimlik incelemesinde geçerli olan belge
- "Pasaportlar için Emniyet Dairesine gittim, orada lafa daldım." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yabancı ülkelere gidecek olanlara yetkili kuruluşça verilen, yabancı ülke yetkililerinin kimlik incelemesinde geçerli olan belge
- PANCARCI
-
-
[isim]
Pancar yetiştiren ve satan kimse
-
[isim]
Pancar yetiştiren ve satan kimse
- PAMUKAKİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Beyaz iş işlemekte kullanılan bir çeşit parlak pamuk ipliği
- "Annesine gelince şu anda nansuk üzerine pembe pamukaki ile fisto yapmakta." (Haldun Taner)
-
[isim]
Beyaz iş işlemekte kullanılan bir çeşit parlak pamuk ipliği
- PARAVANA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Paravan
- "Tuvalet masası paravana ile yatak odasından ayrılmıştı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Paravan
- PAYLAMAK
-
-
[-i]
Birine kusurundan ötürü sert sözler söylemek, azarlamak
- "Görümcesi onu paylıyor, o ise Kutlu'nun yüzüne bakıyordu, duymamacasına." (Nezihe Araz)
-
[-i]
Birine kusurundan ötürü sert sözler söylemek, azarlamak
- PALETSİZ
-
-
[sıfat]
Paleti olmayan (taşıt)
-
[sıfat]
Paleti olmayan (taşıt)