Başında pa olan 6 harfli 67 kelime var. Pa ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde pa olan kelimeler listesine ya da sonu pa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında pa bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PANAMA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Orta Amerika'da yetişen bir bitkinin yapraklarından örülmüş yumuşak hasır şapka
  2. Özel olarak dokunmuş bir kumaş türü

PANDÜL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sarkaç

PARSEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İmar yasalarına göre ayrılıp sınırlanmış arazi parçası

PATİKA

Kelime Kökeni : Bulgarca

  1. [isim] Keçi yolu, çığır, yolak
    • "Böğürtlenler, yabani erguvanlar, mersinlerle kaplı patikadan Topal Avni Bey'in tarlasına doğru koşmaya başladılar." (Necati Cumalı)

PANELİ
...
PASPAS

  1. [isim] Ayakkabıların altını temizlemek için kapı önlerine konulan kıl, plastik vb.nden yapılmış yüzü tırtıklı silecek
  2. Yer silmekte kullanılan, özel olarak yapılmış bir sopa ve onun ucu geçirilmiş bezden oluşan temizlik aracı

PANZER

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] İkinci Dünya Savaşı'nda Alman ordusunun kullandığı, günümüzde polisin kanunsuz sokak gösterileri gibi hareketleri bastırmak için yararlandığı, yüksek tekerlekli, zırhlı, hafif silahlarla donatılmış araç
    • "Panzer tümenlerinin saldırısını akşama sabaha bekliyorduk." (Atilla İlhan)

PARADİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir tiyatroda en üst balkon

PALYOŞ

Kelime Kökeni : Macarca

  1. [isim] Kısa ve iki yanı keskin, düz kılıç

PARACA

  1. [zarf] Para ile ilgili olarak, para bakımından
    • "Paraca cömert davranması yeterdi kadınların hoşlanması için." (Necati Cumalı)

PARALI

  1. [sıfat] Parası çok olan, zengin (kimse)
  2. Para karşılığında sağlanan, bedava olmayan
    • "Paralı okul. Paralı iş."
  3. Üzerinde yuvarlak ve irice benekleri olan
    • "Paralı basma."

PAYTAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çarpık, eğri bacaklı
  2. [isim] Satranç oyununda piyade taşı

PARMAK

  1. [isim] İnsanda ve bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri
    • "Uzun, sinirli parmakları locanın kenarında uzanmış, boksörün kulağını koparıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Hele geçen gün o Meşincioğlu Kerim Bey'e yaptığın işe parmak ısırdım." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Bu küçük beldede kocaman işler göreceğini, herkese parmak ısırtacak eserler çıkaracağını zannediyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Ne istersin çocuk, çocuktan? dedi. Daha parmak kadar, kemikleri kırılacak, öyle ince." (Orhan Kemal)
  2. [sıfat] Eni bu organ kadar olan
    • "Değneği iki parmak kısaltmalı."
    • "Bu arada benim öteden beri gözüme çarpan bir noktaya şimdi parmak basacağım." (Burhan Felek)
  3. [sıfat] Koyu sıvılara daldırıp çıkarıldığında bu organa bulaşan miktar kadar olan
    • "Bir parmak bal."
  4. Bir tekerleğin merkezinden çemberine kadar uzanan çubukların her biri
  5. İnç
  6. Bir işe karışmış olma ilgisi
    • "Bu işte onun parmağı var."
  7. Arşının yirmi dörtte biri

PAPAZİ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Bir tür ince, ipekli kumaş

PAYDAŞ

  1. [isim] Bir ortaklık veya mal üzerinde payı olan kimse, hissedar

PAGODA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çin, Japonya vb. Uzak Doğu ülkelerindeki tapınak

PANDİK
...
PAPYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kelebek biçiminde, bir çengelle veya lastik bağla yakaya tutturulan kravat, papyon kravat

PATENT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir buluşun veya o buluşu uygulama alanında kullanma hakkının bir kimseye ait olduğunu gösteren belge
  2. Uyrukluk belgesi
  3. Gemilere ayrıldıkları limanın sağlık durumu için verilen belge
  4. Bir durum veya bir işi yalnızca kendi yetkisi altında görme
    • "Çünkü Türkiye'de patenti yabancı şöhretlerin elinde bulunan heykeltıraşlık Türk sanatkârına para getirmez." (Peyami Safa)

PATLAK

  1. [sıfat] Patlayarak açılmış, yırtık, yarık
    • "Patlak davul."
    • "Kim bilir belki o zamana kadar savaş da patlak verecek." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. [isim] Patlamış yer
    • "Karşısındakini kalpağından ta patlakları gözüken kunduralarına kadar bir süzdü." (Ömer Seyfettin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü