Başında pa olan 5 harfli 55 kelime var. Pa ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde pa olan kelimeler listesine ya da sonu pa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında pa bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PAÇAL

  1. [isim] Ekmek yapmak için çeşitli tahılların yasaya göre belirlenen gerekli karışım oranı
  2. Çeşitli şeylerin karışımı

PASİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Edilgin
    • "Yalnız müdafaa hâlinde ve pasif bir mücadeleyi sevdiğini zannettim." (Peyami Safa)
  2. Çekingen, durgun
    • "Dolmabahçe, bir sis bulutu gibi silik, sessiz ve pasif, âdeta varlığından utanır gibi uzanmaktadır." (Haldun Taner)
  3. Edilgen
  4. [isim] Bir mal varlığı üstünde etki yapan, para ile değerlendirilebilir borç ve yükümlülüklerin toplamı

PADIL
...
PANDA

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Etçillerden, Avustralya ile Himalaya ormanlarında yaşayan, tüyleri sık ve pas kırmızısı renginde, karnı, bacakları kara, postu beğenilen bir hayvan (Ailurus fulgens)
  2. Çin'de yaşayan, ayı iriliğinde, siyah beyaz renkli otçul bir hayvan

PAYDA

  1. [isim] Bayağı kesirlerde birimin kaç eşit parçaya bölünmüş olduğunu gösteren sayı, mahreç
    • "1/2 kesrinin paydası 2 sayısıdır."

PALAS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Lüks otel veya gösterişli yapı
    • "Tanınmaz, anonim bir insan olmanın zevkine vardığımız oteller, palaslar yoktu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. [sıfat] Kolay, rahat
    • "Yarınki derslerin hepsi palas."
  3. [sıfat] Kolaylık gösteren, hoşa giden (nesne, kimse, yer)

PASLI

  1. [sıfat] Üzerinde pas oluşmuş, pas tutmuş, paslanmış
    • "Duvarlarında ağır ve büyük paslı kılıçlar, kalkanlar, zincirler asılı dururdu." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Hastalık dolayısıyla beyaz tabakayla kaplanmış (dil)
  3. Huzursuz, sıkıntılı, üzgün, kararsız
    • "Bir haftadan fazla süren yağmurlardan, rutubetten içinde paslı, kapanık ve sıkıntılı bir duygu belirmiş." (Halide Edip Adıvar)

PAUNT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Sterlin

PAYAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Son, sonuç, nihayet
    • "Hele hep birden uçtukları zaman neşesine payan olmazdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

PAMUK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ebegümecigillerden, koza biçimindeki meyvesi üç, dört, beş dilimli olan, sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisi (Gossypium)
  2. Bu bitkinin tohumlarının çevresinde oluşmuş ince, yumuşak tellerin adı
  3. Bu tellerin işlenmiş biçimi
    • "Yaraya pamuk koydu."
  4. [sıfat] Bu bitkinin işlenmiş biçiminden yapılmış
    • "Pamuk iplik. Pamuk bez."
  5. Yere serili halı, kilim vb. yaygıların üzerinde oluşan, uçuşabilen toz kümecikleri, hav

PAYLI

  1. [sıfat] Hisseli, hissedarları olan

PAZEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dokuması kalın, sık ve yumuşak, bir tür pamuklu bez

PAPAK

  1. [isim] Genellikle Azerbaycan ve Kafkasya'da giyilen, kuzu derisinden veya yününden yapılan, uzun tüylü başlık
    • "Üst baş direğinden gocuğunu, papağını aldı, çizmelerinin kenar kürklerini düzledi." (Nezihe Araz)

PATSO
...
PARAF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yalnız adın veya ad ve soyadın baş harfleriyle atılan kısa imza

PARSA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir izleyici topluluğu önünde yapılan gösteriden sonra toplanan para
    • "Ali direkten indikten sonra eline aldığı bir tepsi ile ahaliye sarıldı ve parsa toplamaya başladı." (Reşat Nuri Güntekin)

PAZAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için sergiledikleri belirli geçici yer
    • "Perşembe pazarı. Salı pazarı."
  2. Belli bir şeyin satıldığı yer
    • "Balık pazarı."
  3. Alım satım, alışveriş
    • "Allah hayırlı pazar versin."
  4. Haftanın birinci günü, cumartesi ile pazartesi arasındaki gün
    • "Ertesi gün pazardı, öğleye kadar tembellik edersiniz." (Memduh Şevket Esendal)

PARYA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hindistan'da toplumsal sınıfların dışında kalanlar
    • "Paryalar her türlü toplumsal haklardan yoksundurlar."
  2. Herkes tarafından hor görülen ve aşağılanan kimse, ayak takımı
    • "Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya / Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya" (Necip Fazıl Kısakürek)

PALAZ

  1. [isim] Kaz, ördek, güvercin vb. bazı kuş yavrularının civcivlikten sonraki durumu

PARTİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ortak düşünce ve görüşteki kişilerin oluşturdukları siyasal topluluk, fırka
    • "Seçmenler yeni güç santrallerinin doğayı bozacağını düşündükleri için karşı partiyi tutmuşlar." (Haldun Taner)
  2. İnsan topluluğu

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü