Sonunda p olan 8 harfli 60 kelime var. P harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde p harfi olan kelimeler listesine ya da başında p harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HOROSKOP
- ...
- BAŞKATİP
- ...
- STENOTİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Stenografi için yapılmış yazı makinesi
-
[isim]
Stenografi için yapılmış yazı makinesi
- PERİSKOP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Denizaltılarda, tanklarda, siperlerde kullanılan, gözlemcinin gözünü çevirmeksizin çevreyi araştırmasını sağlayan mercekli araç
-
[isim]
Denizaltılarda, tanklarda, siperlerde kullanılan, gözlemcinin gözünü çevirmeksizin çevreyi araştırmasını sağlayan mercekli araç
- TELESKOP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sonsuzdaki bir nesnenin gerçek görüntüsünü, içbükey bir aynadan yapılmış merceğinin odak düzleminde veren ve gök bilimiyle ilgili gözlemlerde kullanılan optik aygıt, gözlemci, ırakgörür
- "Sanki teleskopla bakıyordum, o derece belirgin ve ışığı göz alan bir aydı bu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Sonsuzdaki bir nesnenin gerçek görüntüsünü, içbükey bir aynadan yapılmış merceğinin odak düzleminde veren ve gök bilimiyle ilgili gözlemlerde kullanılan optik aygıt, gözlemci, ırakgörür
- İSTİCVAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sorguya çekme, sorgu
- "Hasan bu isticvaba benzeyen laubali tavırlar karşısında birdenbire içine çekildi." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Sorguya çekme, sorgu
- PARTİSİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sıfat-fiil
-
[isim]
Sıfat-fiil
- MÜTEAKİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Arkadan gelen, ardı sıra gelen, ardı sıra
-
[zarf]
-den sonra
- "Dersi müteakip... müdürle görüştüm."
-
[sıfat]
Arkadan gelen, ardı sıra gelen, ardı sıra
- TASALLÜP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Katılaşma
-
[isim]
Katılaşma
- MÜZEBZEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bozuk (yönetim)
-
Çok karışık, karmakarışık
-
[sıfat]
Bozuk (yönetim)
- MÜRETTEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dizilmiş, dizili
-
Gizli bir amaçla düzenlenmiş, yapılmış (iş)
-
Sonradan düzenlenmiş, derlenmiş
- "Mürettep divan."
-
[sıfat]
Dizilmiş, dizili
- MÜNTESİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir yere, birine bağlanmış, kapılanmış, intisap etmiş olan
-
İlgisi bulunan, ilgili
-
[sıfat]
Bir yere, birine bağlanmış, kapılanmış, intisap etmiş olan
- NAMAĞLUP
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Mağlup olmamış, hiçbir yenilgi almamış
-
[sıfat]
Mağlup olmamış, hiçbir yenilgi almamış
- SELOTEYP
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Yapıştırma işlerinde kullanılan, ince, saydam, bir yüzü yapışkan şerit
-
[isim]
Yapıştırma işlerinde kullanılan, ince, saydam, bir yüzü yapışkan şerit
- MÜCERREP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Denenmiş, sınanmış
-
[sıfat]
Denenmiş, sınanmış
- MÜZEHHEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Altın suyuna batırılmış olan
-
Yaldızla süslenmiş, yaldızlanmış
-
[sıfat]
Altın suyuna batırılmış olan
- MUSTARİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Istırap ve acı çeken
- "Büyük bir millet, gururunda, haklarında, tarihinde mağdur ve mustaripti." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
- "Adada bulundukları haberi beni ne kadar heyecana düşürdüyse gitmeleri ihtimali de o derece mustarip etti." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Istırap ve acı çeken
- MÜRTEKİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Para, kazanç karşılığı olarak kötü, uygunsuz işler çeviren (kimse)
-
Yiyici
-
[sıfat]
Para, kazanç karşılığı olarak kötü, uygunsuz işler çeviren (kimse)
- FOTOSKOP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Merceklerin uyumundaki değişiklikleri, onların yüzeylerindeki yansımalarla gözlemeye yarayan alet
-
[isim]
Merceklerin uyumundaki değişiklikleri, onların yüzeylerindeki yansımalarla gözlemeye yarayan alet
- MÜREKKEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazı yazmak, desen çizmek veya basmak için kullanılan, türlü renklerde sıvı madde
- "Delikanlının elinden yere kocaman bir mürekkep şişesi düşüp patladı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Herhâlde aile terbiyemin, görgümün ve az buçuk mürekkep yalamış olmamın da bu Tanrı vergisini beslemekte tesiri olacaktır." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Şöyle az buçuk mürekkep yalamış bir insanı böylesine üç nutuk çılgına döndürür." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Yazı yazmak, desen çizmek veya basmak için kullanılan, türlü renklerde sıvı madde