Sonunda p olan 6 harfli 75 kelime var. P harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde p harfi olan kelimeler listesine ya da başında p harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ESTAMP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Oyma baskı
-
[isim]
Oyma baskı
- MADRUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dövülmüş (kimse)
-
[isim]
Çarpılan
-
[sıfat]
Dövülmüş (kimse)
- MIKLEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ciltli kitapların sol cilt kapağında bulunan ve okunmakta olan yeri belli eden, ucu üçgenimsi, katlanabilir parça
-
[isim]
Ciltli kitapların sol cilt kapağında bulunan ve okunmakta olan yeri belli eden, ucu üçgenimsi, katlanabilir parça
- MAHBUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevilen erkek
-
[isim]
Sevilen erkek
- CİLLOP
-
-
[sıfat]
Parlak, pırıl pırıl
-
[sıfat]
Parlak, pırıl pırıl
- MEKTEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okul
- "Atatürk'ün hemen herkesin gördüğü, mektep kitaplarına kadar geçmiş bir fotoğrafı vardır." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
- "Güzel havada mektebi asamamış bir ilkokul öğrencisi somurtkanlığı ile kafileye katıldım." (Haldun Taner)
- "Türkiye'de bedbinler, her şeyi siyah ve mübalağalı surette berbat görenler, mektepten çıkan eşek Marsıvandan çıkmaz, derler." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Okul
- TAHRİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yıkma, kırıp dökme, harap etme, bozma
- "Ormanları beyhude yere kesilmekten, tahripten kurtaracağım." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Grev hakkı ve lokavt ... millî serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz." (Anayasa)
-
[isim]
Yıkma, kırıp dökme, harap etme, bozma
- GİRDAP
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir engelle karşılaşan su veya hava akıntısının dönerek ve çukurlaşarak yaptığı çevrinti, ters akıntıların oluşturduğu dönme, eğrim, çevri, burgaç, anafor
-
Tehlikeli yer veya durum
- "Biz, aksiyonu olmayan teorilerin girdaplarında boğulmuşuzdur." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Bir engelle karşılaşan su veya hava akıntısının dönerek ve çukurlaşarak yaptığı çevrinti, ters akıntıların oluşturduğu dönme, eğrim, çevri, burgaç, anafor
- MECZUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tanrı aşkıyla aklını yitirmiş kimse
-
Aklını yitirmiş, deli, sapık
- "Bunlardan başka köyün iki meczubu, bir cücesi vardır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Tanrı aşkıyla aklını yitirmiş kimse
- DERTOP
-
-
[sıfat]
"Getirilmek, büzülmek" anlamındaki dertop edilmek ve "bir araya getirmek, toparlamak" anlamındaki dertop etmek birleşik fiillerinde geçer
- "İskemlenin üzerine dertop edilerek atılmış duran pantolonunu ayağına geçirdi." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
"Getirilmek, büzülmek" anlamındaki dertop edilmek ve "bir araya getirmek, toparlamak" anlamındaki dertop etmek birleşik fiillerinde geçer
- TORTOP
-
-
[sıfat]
Bütünüyle top biçiminde (olan)
- "Çocuklar köşede bir hasırın üstünde tortop olmuşlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Bütünüyle top biçiminde (olan)
- SERTAP
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Mıklebin açıkta duran kısmı
-
[isim]
Mıklebin açıkta duran kısmı
- FONDİP
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[zarf]
Sonuna kadar, bir solukta, bir dikişte
-
[zarf]
Sonuna kadar, bir solukta, bir dikişte
- HARNUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Keçiboynuzu
-
[isim]
Keçiboynuzu
- SİNCAP
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sincapgillerden, ağaçlarda yaşayan, genellikle meyveyle beslenen, çok tüylü, uzun kuyruklu, ince gövdeli bir hayvan, değin, çekelez (Sciurus vulgaris)
-
[isim]
Sincapgillerden, ağaçlarda yaşayan, genellikle meyveyle beslenen, çok tüylü, uzun kuyruklu, ince gövdeli bir hayvan, değin, çekelez (Sciurus vulgaris)
- TERKİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birleşim, birleştirme, bir araya getirme
-
Tamlama
- "Farsça manasız terkipler yapılıyor."
-
Bileşim
-
[isim]
Birleşim, birleştirme, bir araya getirme
- MAHCUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Utangaç, sıkılgan
- "Kenara mahcup bir çocuk gibi büzüldü." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Her yazdığımı tutan hocayı mahcup çıkarmamak için yazdıklarımı daha ciddi bir öz eleştiri eleğinden geçirir olmuştum." (Haldun Taner)
- "Bu tekdir karşısında mahcup kalmak şöyle dursun, geniş geniş güldü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Utangaç, sıkılgan
- TAKRİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaklaştırma
-
[isim]
Yaklaştırma
- İZOTOP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Yalnız atomlarının kitleleri yönünden birbirinden farklı olan (aynı kimyasal element)
- "Radyoaktif izotop."
-
[sıfat]
Yalnız atomlarının kitleleri yönünden birbirinden farklı olan (aynı kimyasal element)
- MERGUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Sevilip aranan, istenilen, beğenilen
- "Böyle altı erkekli, iki kadınlı bir mecliste, kadınların en güzeli pek nadir ve merguptur." (Peyami Safa)
-
Sevilip aranan, istenilen, beğenilen