Sonunda p olan 6 harfli 75 kelime var. P harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde p harfi olan kelimeler listesine ya da başında p harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SERTAP
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Mıklebin açıkta duran kısmı
-
[isim]
Mıklebin açıkta duran kısmı
- VİŞNAP
-
Kelime Kökeni : Bulgarca
-
[isim]
Vişne şurubu
-
[isim]
Vişne şurubu
- MAĞLUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yenilen, yenik düşen, yenik
- "Zavallı milletimizi esir etmek isteyen düşmanları behemehâl mağlup edeceğimize dair olan emniyet ve itimadım bir dakika olsun sarsılmamıştır." (Atatürk)
- "Gelen imdat kuvvetinden vaktiyle haber alamıyor, mağlup oluyoruz." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[sıfat]
Yenilen, yenik düşen, yenik
- MİHRAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cami, mescit vb. yerlerde Kâbe yönünü gösteren, duvarda bulunan ve imama ayrılmış olan oyuk veya girintili yer
- "Cennetten, cehennemden bahseden ihtiyar imamı, mihrabın yanındaki kürsüye çıkardı." (Ömer Seyfettin)
-
Umut bağlanan yer
- "Bir mihrap istiyorum, önünde diz çökmeye ." (Behçet Kemal Çağlar)
-
[isim]
Cami, mescit vb. yerlerde Kâbe yönünü gösteren, duvarda bulunan ve imama ayrılmış olan oyuk veya girintili yer
- MATLUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İstenilen, aranılan
-
[isim]
Alacak
-
[sıfat]
İstenilen, aranılan
- TENSİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaraştırma
- "Benim tensip edeceğim yerde, bir yüzümü görsün, kâfiymiş." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Yaraştırma
- REGAİP
- ...
- KIPKIP
-
-
[sıfat]
Gözünü çok kırpan (kimse)
-
[sıfat]
Gözünü çok kırpan (kimse)
- SEYLAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Su baskını, taşma, taşkın, feyezan
-
[isim]
Su baskını, taşma, taşkın, feyezan
- MAYTAP
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yandığında renkli ve parlak ışıklar saçan, şenlik gecelerinde yakılan havai fişek
- "Bu evde hepsi beni maytaba alıyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Yandığında renkli ve parlak ışıklar saçan, şenlik gecelerinde yakılan havai fişek
- MERKEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eşek
-
[isim]
Eşek
- MEZHEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir dinin görüş, yorum ve anlayış ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biri
- "Anasının hatırasına bu derin hürmet, ömrünün sonlarına doğru, babamda âdeta bir mezhep hâlini almıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Anlayış, görüş
-
Öğreti
-
[isim]
Bir dinin görüş, yorum ve anlayış ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biri
- MEŞREP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaradılış, huy, karakter, mizaç
- "Bunların arasında bilhassa Vehbi Dede isminde Mevlevi bir musikişinas tanıdı ve meşrebine uygun buldu." (Halide Edip Adıvar)
-
Davranış biçimi
- "Kişilik genel çizgisi meşrep olarak bilinir." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Yaradılış, huy, karakter, mizaç
- MERGUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Sevilip aranan, istenilen, beğenilen
- "Böyle altı erkekli, iki kadınlı bir mecliste, kadınların en güzeli pek nadir ve merguptur." (Peyami Safa)
-
Sevilip aranan, istenilen, beğenilen
- İZOTOP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Yalnız atomlarının kitleleri yönünden birbirinden farklı olan (aynı kimyasal element)
- "Radyoaktif izotop."
-
[sıfat]
Yalnız atomlarının kitleleri yönünden birbirinden farklı olan (aynı kimyasal element)
- MERKUP
- ...
- NEZGEP
-
-
[isim]
Başa takılan bürgü ve saçları tutmaya yarayan üzerinde eski Türk motifleri bulunan başlık
-
[isim]
Başa takılan bürgü ve saçları tutmaya yarayan üzerinde eski Türk motifleri bulunan başlık
- MAHSUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hesap edilmiş, hesaba geçirilmiş
-
[sıfat]
Hesap edilmiş, hesaba geçirilmiş
- TERTİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uygun bir sıraya, düzene koyma, sıralama
- "Bu gece yazılacak yazım, tertip olunacak nutkum var." (Ömer Seyfettin)
- "Eski arkadaşının bir tertibe düşürüldüğünü sanmakla yanılmış." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Düzenleniş, sıralanış biçimi
- "Mutfağın yeni tertibi güzel olmuş."
-
Düzenleme
- "Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş." (Atatürk)
-
Doktorun hastaya verdiği ilaç düzeni
-
Dizgi
-
Hile, düzen, komplo
-
Askere alınma dönemi
-
[isim]
Uygun bir sıraya, düzene koyma, sıralama
- ESTOMP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kara kalem resimde çizgiyi veya pastel boyasını yaymak için kullanılan, kendi üzerine sarılmış kâğıt veya deri
-
[isim]
Kara kalem resimde çizgiyi veya pastel boyasını yaymak için kullanılan, kendi üzerine sarılmış kâğıt veya deri