Sonunda p olan 4 harfli 53 kelime var. P harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde p harfi olan kelimeler listesine ya da başında p harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GASP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir malı sahibinin izni ve haberi olmadan zorla alma
-
[isim]
Bir malı sahibinin izni ve haberi olmadan zorla alma
- URUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arşının sekizde biri uzunluğundaki ölçü
-
[isim]
Arşının sekizde biri uzunluğundaki ölçü
- GRUP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Küme
- "Bir kadın grubu gözleri komutanın penceresine dikili duruyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Ortak özellikleri olan varlıklar, nesneler bütünü
- "Lehçeler grubu."
-
Görüşleri, çıkarları bir olan kimseler bütünü, ekip
-
Çeşitli sınıf veya birliklere bağlı elemanların, belirli bir taktik görevi gerçekleştirmek üzere, tek komutanın emri altında birleştirilmesinden oluşan kıta topluluğu
- "Savaş grubu. Yürüyüş grubu. Savunma grubu."
-
[isim]
Küme
- IRIP
-
-
[isim]
Iğrıp
- "Gideceksin ırıpların çalkantısında / Balıklar çıkacak yoluna karşıcı / Sevineceksin." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Iğrıp
- ASAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sinir
- "Bu büyük ıstırap asabına uyuşukluk getirdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Sinir
- SARP
-
-
[sıfat]
Dik, çıkması ve geçilmesi güç (yer), yalman
- "İki gündür sarp dağ yollarını aşıyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
- "Bu mera işi gittikçe sarpa sarıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Güç, güçlük
- "Düz ovada sarpa çekme yolunu / Ver mektebe okutsunlar oğlunu." (Âşık Veysel)
-
[sıfat]
Dik, çıkması ve geçilmesi güç (yer), yalman
- KAMP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çadır, baraka vb. eğreti araçlardan oluşturulan konak yeri
- "Beni öyle bir dinlenme kampına alsınlar ki kapıdan girerken kimlik kartımla birlikte kişiliğimi de kapıda bırakayım." (Haldun Taner)
-
Bu yerde konaklama
- "Kamp hayatı."
-
Kurum ve kuruluşlarda çalışanların dinlenmek, eğlenmek için gittikleri konaklama yeri
-
Tutsakların veya siyasal sürgünlerin toplanıldığı yer
- "Toplama kampı."
-
Belli bir düşünce çevresinde birleşen topluluk
- "Sırasında ayrı siyasi kamplarda birbirlerinin karşısına çıksalar da düşman görmezler birbirlerini." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Çadır, baraka vb. eğreti araçlardan oluşturulan konak yeri
- EKİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Takım
- "Aramızda ekipler kuracağız, maçlar yapacağız, oyunlar oynayacağız." (Çetin Altan)
-
İşçilerin oluşturduğu takım
- "Bir kısmı da hususi temizleme ekipleri marifetiyle imha edilir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Takım
- TRAP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hendek, tuzak
-
Sahnede yerde bulunan kapak
-
[isim]
Hendek, tuzak
- AGOP
- ...
- SNOP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Züppe
-
[sıfat]
Züppe
- SLİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Paçasız ve sıkıca saracak biçimde dikilmiş erkek donu
-
[isim]
Paçasız ve sıkıca saracak biçimde dikilmiş erkek donu
- LARP
-
-
[zarf]
Ansızın
- "Larp diye önümüze çıkıverdi."
-
Güçlü bir biçimde
-
[zarf]
Ansızın
- ARAP
-
-
[isim]
Fotoğrafın negatifi
-
[isim]
Fotoğrafın negatifi
- CEZP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendine çekme
-
Etkileyerek kendine bağlama
-
[isim]
Kendine çekme
- SELP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zorla alma, kapma
-
Kaldırma, kaçırma, yok etme
-
[isim]
Zorla alma, kapma
- EDEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toplum töresine uygun davranma
- "Olur şey mi bu, haydi edebinle çık git, çekil karşımdan!" (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Edeptir söylemesi, donuna kaçırmış."
-
İyi ahlak, incelik, terbiye
-
[isim]
Toplum töresine uygun davranma
- TRİP
- ...
- KLİP
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Genellikle televizyonda gösterilmek üzere hazırlanan, bir müzik parçasını görüntü eşliğinde veren film, görümsetme
-
[isim]
Genellikle televizyonda gösterilmek üzere hazırlanan, bir müzik parçasını görüntü eşliğinde veren film, görümsetme
- AZAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük sıkıntı, eziyet, ezinç
- "Aydınlık olunca günlerin devamı bir azap gibi geliyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Bu şehrin, takdir fukaralarının orta malına dönüşmüş olmasından azap duyuyorum." (Aydın Boysan)
- "Bu düşünce ona epeyce azap verdi." (Ahmet Mithat)
-
İslam inanışına göre dünyada günah işlemiş olanlara ahirette verilecek ceza
- "Senin yüzünden bir hâl olursa azabını ömrün boyunca çekersin ağabey." (Haldun Taner)
-
[isim]
Büyük sıkıntı, eziyet, ezinç