Başında p olan 6 harfli 242 kelime var. P harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde p harfi olan kelimeler listesine ya da sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında p bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PEÇETE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yemekte giysiyi korumak, ağız silmek için kullanılan ince, yumuşak kâğıt veya kumaş parçası
-
[isim]
Yemekte giysiyi korumak, ağız silmek için kullanılan ince, yumuşak kâğıt veya kumaş parçası
- PAROLA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Askerlerin birbirlerini tanımalarını sağlayan ve kendi aralarında önceden kararlaştırdıkları kelime veya söz
- "Bir asker uzaktan, görünmeyen bir yerden parola soruyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Varılmak istenen amacı özetleyen söz
- "Öyleyse ya istiklal ya ölüm! İşte hakiki kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktı." (Atatürk)
-
Gizlilik ortamında insanların birbirini tanımalarını ve anlaşmalarını sağlayan işaret
- "Eşinin balkona asacağı çamaşırların parolasından İngiliz polisinin o gün kendini evde arayıp aramadığını ve civarda nöbet tutup tutmadığını anlar." (Haldun Taner)
-
[isim]
Askerlerin birbirlerini tanımalarını sağlayan ve kendi aralarında önceden kararlaştırdıkları kelime veya söz
- PIŞPIŞ
- ...
- PONÇİK
- ...
- PARTAL
-
-
Çok kullanılmaktan yıpranmış, eskimiş
- "Vücudu eski partal esvapları içinde çarpık çurpuk eski bir değneğe dönmüştü." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Abartılmış söz, yalan
-
Çok kullanılmaktan yıpranmış, eskimiş
- PARKUR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Binicilik, bisiklet, atletizm, yürüyüş vb. sporların yapıldığı özel yol
-
Gezi ve yürüyüş yapılan özel yol
-
[isim]
Binicilik, bisiklet, atletizm, yürüyüş vb. sporların yapıldığı özel yol
- PİYADE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yaya olarak savaşan askerlerin oluşturduğu sınıf
- "Genellikle piyadeler savaşta en önde giderler."
-
Bu sınıftan olan asker
- "Sınıfımda piyade birincisi olarak çıktım." (Ömer Seyfettin)
-
Piyon
-
Bir çift kürekle yönetilen bir tür hafif kayık
-
Yaya
-
[isim]
Yaya olarak savaşan askerlerin oluşturduğu sınıf
- PLAKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Onurluk
-
Metal, ağaç, cam vb.nden türlü biçimlerde yapılan, duvara veya herhangi bir yere çakılan küçük, alçak kabartma levha
-
[isim]
Onurluk
- POPLİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Pamuk, keten veya ipekten sık dokunmuş ince bir tür kumaş
- "Dekolte, sade poplinden bir ev elbisesi giymişti." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış olan
- "Poplin gömlek."
-
[isim]
Pamuk, keten veya ipekten sık dokunmuş ince bir tür kumaş
- PİANTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Ayakkabı tabanının geniş bırakılan kenarı
-
[isim]
Ayakkabı tabanının geniş bırakılan kenarı
- PİLAKİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İçine soğan, sarımsak, maydanoz, havuç vb. katılarak zeytinyağıyla pişirilen ve soğuk olarak yenen yemek
- "Fasulye pilakisi. Balık pilakisi."
-
[sıfat]
Aptal, ahmak
-
[isim]
İçine soğan, sarımsak, maydanoz, havuç vb. katılarak zeytinyağıyla pişirilen ve soğuk olarak yenen yemek
- PAPURA
-
-
[isim]
İki çift öküzle çekilen ağır saban
-
[isim]
İki çift öküzle çekilen ağır saban
- PAZILI
-
-
[sıfat]
Pazısı olan
- "Gözleri geniş omuzlu, demir pazılı Hüseyin'deydi." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Pazısı olan
- PAYDAŞ
-
-
[isim]
Bir ortaklık veya mal üzerinde payı olan kimse, hissedar
-
[isim]
Bir ortaklık veya mal üzerinde payı olan kimse, hissedar
- PIRPIT
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[sıfat]
Eski püskü, değersiz, işe yaramayan
-
[isim]
El tezgâhında dokunmuş kaba yünlü
-
[isim]
Pehlivanların güreşte kispet yerine giydikleri, kalın bezden yapılmış veya keçi kılından örülmüş don
- "Bularak bir de pırpırta benzer dizlik..." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[sıfat]
Eski püskü, değersiz, işe yaramayan
- POTLUK
- ...
- PASTEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Resim yapmakta kullanılan renkli boya kalemi
- "Duvarda Nadir'in pastelle yapılmış çerçevesiz bir portresi." (Peyami Safa)
-
Böyle kalemlerle yapılan resim
-
[sıfat]
Soluk (renk)
-
[isim]
Resim yapmakta kullanılan renkli boya kalemi
- PANDUF
- ...
- PARMAK
-
-
[isim]
İnsanda ve bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri
- "Uzun, sinirli parmakları locanın kenarında uzanmış, boksörün kulağını koparıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hele geçen gün o Meşincioğlu Kerim Bey'e yaptığın işe parmak ısırdım." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Bu küçük beldede kocaman işler göreceğini, herkese parmak ısırtacak eserler çıkaracağını zannediyordu." (Refik Halit Karay)
- "Ne istersin çocuk, çocuktan? dedi. Daha parmak kadar, kemikleri kırılacak, öyle ince." (Orhan Kemal)
-
[sıfat]
Eni bu organ kadar olan
- "Değneği iki parmak kısaltmalı."
- "Bu arada benim öteden beri gözüme çarpan bir noktaya şimdi parmak basacağım." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Koyu sıvılara daldırıp çıkarıldığında bu organa bulaşan miktar kadar olan
- "Bir parmak bal."
-
Bir tekerleğin merkezinden çemberine kadar uzanan çubukların her biri
-
İnç
-
Bir işe karışmış olma ilgisi
- "Bu işte onun parmağı var."
-
Arşının yirmi dörtte biri
-
[isim]
İnsanda ve bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri
- PEYNİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Maya ile katılaştırılarak sütten yapılan ve birçok türü olan besin
- "Kuru ekmekle bayat peyniri lezzetle yiyen / Çeşmeden her su içerken şükür Allaha diyen." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Maya ile katılaştırılarak sütten yapılan ve birçok türü olan besin