Başında p olan 5 harfli 184 kelime var. P harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde p harfi olan kelimeler listesine ya da sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında p bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PERMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yazılı izin belgesi
-
Kişilere özellikle dış ticaret için devletçe verilen izin
-
Tren yolculuklarında kullanılan paso
-
[isim]
Yazılı izin belgesi
- PALTO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Soğuk havalarda öbür giyeceklerin üstüne giyilen kalın kumaştan giysi
- "Burası çok sıcak, çıkar paltonu, getir as şuraya!" (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Soğuk havalarda öbür giyeceklerin üstüne giyilen kalın kumaştan giysi
- PISMA
-
-
[isim]
Pusma
-
[isim]
Pusma
- PİGME
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Boy ortalaması 150 cm altında olan Afrika kökenli bir zenci topluluğun bireyi
-
[isim]
Boy ortalaması 150 cm altında olan Afrika kökenli bir zenci topluluğun bireyi
- PAYEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Pagan
- "Avrupa kıtasında yaşayan milletlerden payen kalmış olanlar arasında Hristiyanlık IX. asır ile XI. asır arasında teessüs etti." (Falih Rıfkı Atay)
-
Pagan
- PRAYA
- ...
- PÜREN
-
-
[isim]
Süpürge otu
-
[isim]
Süpürge otu
- PAZAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için sergiledikleri belirli geçici yer
- "Perşembe pazarı. Salı pazarı."
-
Belli bir şeyin satıldığı yer
- "Balık pazarı."
-
Alım satım, alışveriş
- "Allah hayırlı pazar versin."
-
Haftanın birinci günü, cumartesi ile pazartesi arasındaki gün
- "Ertesi gün pazardı, öğleye kadar tembellik edersiniz." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için sergiledikleri belirli geçici yer
- POMAK
- ...
- PAHAL
-
-
[sıfat]
Ters, aksi
- "Bazen - pahal gibi midemizden rahatsız olduğumuz günlerde - sık sık öğle ve akşam yemeklerine davetlisinizdir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Ağır, hantal
-
[sıfat]
Ters, aksi
- PUNTA
- ...
- POLİM
- ...
- PİŞİK
-
-
[isim]
Apış yeri, koltuk altı gibi tenin birbirine sürtünen yerlerinde ter, idrar veya dışkının yakmasıyla oluşan kızartı
-
[isim]
Apış yeri, koltuk altı gibi tenin birbirine sürtünen yerlerinde ter, idrar veya dışkının yakmasıyla oluşan kızartı
- PLASE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
At yarışlarındaki müşterek bahislerde, sekiz atın katıldığı yarışlarda ilk üç, dört atın katıldığı yarışlarda ise ilk iki dereceyi kazanacak atın bilinmesi biçiminde oynanan oyun
-
Voleybol, tenis, masa tenisi vb. oyunlarda topu yumuşak bir vuruşla rakip alandaki bir boşluğa indirme
-
Futbolda topu yumuşak bir vuruşla havadan istenilen yere gönderme
-
Basketbolda çembere doğru uzanarak topu yavaşça sepete bırakma
-
[isim]
At yarışlarındaki müşterek bahislerde, sekiz atın katıldığı yarışlarda ilk üç, dört atın katıldığı yarışlarda ise ilk iki dereceyi kazanacak atın bilinmesi biçiminde oynanan oyun
- PAKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçinde bir veya birçok şey bulunan, kâğıda sarılarak veya kutuya konularak bağlanmış, elde taşınacak büyüklükte nesne
- "Yemek paketini, raflarda yer bulamadığı için masa üstüne koydu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Kâğıda sarılarak veya bir kutuya konularak satışa hazır duruma getirilmiş, belli bir miktarda olan (yiyecek, ilaç vb.)
- "Bir paket çikolata. Üç paket makarna."
-
[sıfat]
Dolu (toplu taşım aracı)
-
[isim]
İçinde bir veya birçok şey bulunan, kâğıda sarılarak veya kutuya konularak bağlanmış, elde taşınacak büyüklükte nesne
- PENES
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
Genellikle halk oyunlarında kızların süs olarak kullandığı, altını taklit, sarı tenekeden pul
-
[isim]
Genellikle halk oyunlarında kızların süs olarak kullandığı, altını taklit, sarı tenekeden pul
- POTUR
-
-
[isim]
Arka tarafında kırmaları çok, bacakları dar bir tür pantolon
- "Ayağında lacivert Karamürsel kumaşı bir potur vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Kırmalı ve potlu
-
[isim]
Arka tarafında kırmaları çok, bacakları dar bir tür pantolon
- PASTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İçine katılmış türlü maddelerle özel bir tat verilmiş, fırında veya başka bir yolla pişirilerek hazırlanmış bir tür hamur tatlısı
-
[isim]
İçine katılmış türlü maddelerle özel bir tat verilmiş, fırında veya başka bir yolla pişirilerek hazırlanmış bir tür hamur tatlısı
- PİŞME
-
-
[isim]
Pişmek işi
- "Şef, gayretli bir adamdı. Pişmeye muhtaç olan parçaları durmadan tekrar ettiriyor..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Pişmek işi
- PENÇE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yırtıcı hayvanların ön ayaklarının parmaklarıyla tırnakları
- "Kuş, beni görünce korktu, pençesinde yılanla havalandı." (Memduh Şevket Esendal)
- "Aslan bir pençe atarak soysuz köpeğin kemiklerini kırmış." (Falih Rıfkı Atay)
- "Karaborsa davalarında ise bunların nüfuzları sıfırdan aşağıdır çünkü bu hususta birçoğu Millî Korunmanın pençesine düşmeye namzettir." (Halide Edip Adıvar)
-
Ayakkabının tabanındaki kösele
- "Bilirim atarsın bana pençeni / Nefsine kahretmek istedikçe sen." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Etkisinden kurtulmak olanaksız, etkisi çok olan güç
- "Bu vicdan azabının demirden pençesi yüreğini sıkmaya başlıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
El
- "Bir yumruğunu gırtlağıma dayadı, bir pençesiyle kalbimi kavradı." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Yırtıcı hayvanların ön ayaklarının parmaklarıyla tırnakları