Başında p olan 5 harfli 184 kelime var. P harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde p harfi olan kelimeler listesine ya da sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında p bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PONJE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Düz, ince ve sık dokunmuş bir tür ipekli

PUDRA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bazı mineral ürünlerin karışımı ile elde edilen, cildi korumak, düzgün ve güzel göstermek veya kırışıklıkları, pürüzleri gizlemek amacıyla yüze ve tene sürülen, kokulu ince toz

PARYA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hindistan'da toplumsal sınıfların dışında kalanlar
    • "Paryalar her türlü toplumsal haklardan yoksundurlar."
  2. Herkes tarafından hor görülen ve aşağılanan kimse, ayak takımı
    • "Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya / Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya" (Necip Fazıl Kısakürek)

PINAR

  1. [isim] Yerden kaynayarak çıkan su, kaynak
    • "Paşaoluk Yaylası'nın her bucağından bir pınar kaynar." (Refik Halit Karay)
  2. Bu suyun çıktığı yer, kaynak, memba
  3. Çeşme

PUFLA

  1. [isim] Perde ayaklılardan, Kuzey Kutbu'na yakın yerlerde, İskandinavya kıyılarında yaşayan, ince ve yumuşak tüyleri için avlanan bir kuş (Somateria)
    • "Pufla gibi yastık."
  2. [sıfat] Bu kuşun tüyleriyle doldurulmuş
    • "Tek atlı arabasının pufla ipek şiltesine uzanmış, kuş tüyünden, iri, pembe yastıklara dayanmış, gözleri açık, uyur gibi duran Masume Hanım, yoldan yaya geçenleri hiç görmüyordu." (Ömer Seyfettin)

PERON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Otobüs terminallerinde aracın yanaştığı, yolcuların inip binmesine yarayan bölüm
  2. Tren, tramvay, metro istasyonlarında yol boyunca uzanan, inilip binilen özel bölüm
    • "Peronla yolcu vagonlarını ayıran parmaklığın otomatik demiri kapanıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

POTAS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Potasyum birleşiklerine verilen genel ad

PRENS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hükümdar ailesinden olan erkeklere verilen unvan
  2. Bir prensliğin başında bulunan kimse
  3. Bazı ülkelerde en yüksek soyluluk unvanı

PAHAL

  1. [sıfat] Ters, aksi
    • "Bazen - pahal gibi midemizden rahatsız olduğumuz günlerde - sık sık öğle ve akşam yemeklerine davetlisinizdir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Ağır, hantal

PAMPA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Güney Amerika'daki bozkırlar

PARİS
...
PİVOT
...
PRUVA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Geminin veya sandalın ön tarafı, baş bölümü
    • "Gök çakınca pruvadaki gemici: Oradalar! diye gösterdi." (Halikarnas Balıkçısı)

PAGAN

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. Çok tanrılı dinden olan (kimse), payen

PUSLU

  1. [sıfat] Puslanmış, pusarık, hafif sisli
    • "Bu soğukta gök puslu, yerler beyaz." (Haldun Taner)
  2. Üzerinde pus bulunan

PASÖR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Voleybolda smaç vurana pas atan kimse

PRESE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Sıkıştırılmış, sıkılmış olan

PALET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ressamların boyaları üzerine dizerek fırça ile karıştırdıkları tahta veya porselen levha
    • "Ne atölyem ne fırçam ne paletim var." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Sanayide çeşitli amaçlarla kullanılan yayvan ve geniş levha
  3. Hızlı yüzmek için ayağa geçirilen araç
  4. Tankın veya bazı iş makinelerinin her türlü arazide yol almasını sağlayan iki yanındaki tekerleklerini içine alan metal şerit, tırtıl (II)

PAÇOZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kefal türünden bir balık (Mugil cephalus)
  2. Fahişe
    • "Onların aftosuna hanımefendi derler, bizim paçozumuzun adı ya alüftedir ya şıllık." (Aka Gündüz)

PAZAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için sergiledikleri belirli geçici yer
    • "Perşembe pazarı. Salı pazarı."
  2. Belli bir şeyin satıldığı yer
    • "Balık pazarı."
  3. Alım satım, alışveriş
    • "Allah hayırlı pazar versin."
  4. Haftanın birinci günü, cumartesi ile pazartesi arasındaki gün
    • "Ertesi gün pazardı, öğleye kadar tembellik edersiniz." (Memduh Şevket Esendal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü