Başında p olan 3 harfli 40 kelime var. P harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde p harfi olan kelimeler listesine ya da sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında p bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PÜF

  1. [isim] Bir ateşi söndürmek, canlandırmak için dudakları hafifçe büzerek dışarı verilen soluğun çıkardığı ses
    • "Püf desen söner."

PİS

  1. [sıfat] Leke, toz veya kirle kaplı olan, kirli, iğrendirici, murdar, mülevves
  2. Kendinde pislik olan veya pislenmiş olan
    • "Lağım suları pistir."
  3. Beğenilmeyecek durumda olan, kötü, zararlı
    • "Şu pis dünyanın acılarında bile öyle bir tat var ki her şeye razıyım." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Çirkin, sevimsiz olan
    • "Demin o pis, ukala suratıyla sırıta sırıta yanıma yaklaştı." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. Dinleyenleri utandıracak durumda olan (söz)
    • "Pis sözler."
  6. İçinden çıkılması çok güç, karışık
    • "Pis bir iş."

POF

  1. [isim] Yere düşen kaba ve yumuşakça bir şeyin veya havası boşalan bir nesnenin çıkardığı ses
    • "Yastık pof diye yere düştü. Balon pof diye söndü."

POG

  1. [sıfat] Gür ve uzun (bıyık)

PIR

  1. [isim] Kuş kanatlarının çıkardığı ses
    • "Kuş, pır diye uçtu."
  2. Bir yerden kaçıp gitme düşüncesini anlatan bir söz
    • "Dörtyol ağzında pır!"

PÖÇ

  1. [isim] Kuyruk sokumu kemiği

PAH

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Eğik olarak kesilmiş kenar
  2. Bir yapı elemanında eğik bir yüzey elde etmek amacıyla keskinliği giderme

PÜR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Dolu (II)

PED
...
PİÇ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Anası ile babası arasında evlilik bağı olmadan dünyaya gelen çocuk, veledizina
  2. Babası belli olmayan çocuk
    • "Can sıkıntısı, pişmanlık ve öfkenin, bu Vaniköy akşamını nasıl piç edeceğini şimdiden kestirebiliyordum." (Atilla İlhan)
  3. Her şeyin küçüğü, büyüğü ile aynı nitelikte olmayan
    • "Nasıl olsa bugünü de harcadık, piç ettik." (Atilla İlhan)
  4. Terbiyesiz, arsız çocuk
    • "Şimdi bir karış piçler bile zavallıya -Ulan, hödük, bana baksana- diye hitap ediyorlar." (Ömer Seyfettin)
  5. Kalleş, kurnaz, kötü niyetli kimse
  6. Bir ana bitkinin çevresinde yeniden beliren sürgün ve filizler

PUF

  1. [isim] Arkalıksız, alçak, yumuşak, ayakları gözükmeyen oturacak
    • "Aynanın önündeki kumaş kaplı, arkalıksız, kabarık, yumuşacık pufa oturmuş." (Refik Halit Karay)
  2. Kaba, kabartılmış, yumuşak minder

PİR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yaşlı, koca, ihtiyar kimse
    • "Ak sakallı pir, bunları söyleyerek sırra kadem basmış." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "İki ay pir aşkına çalıştık."
  2. Bir tarikat veya sanatın kurucusu
    • "Büyük Itri'ye eskiler derler / Bizim öz musikimizin piri." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. [zarf] Adamakıllı, iyice
    • "Bir söyledi ama pir söyledi."
  4. Herhangi bir konuda, bir meslekte deneyim kazanmış, eskimiş kimse

POS

  1. [sıfat] Gür ve uzun (bıyık)

PAY

  1. [isim] Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse
    • "Daha güzel günlere pay bırakmak için bir fedakârlık edelim." (Peyami Safa)
    • "Bununla beraber muhtar, bu vakadan köyün davası için bir pay çıkarmayı ihmal etmemektedir." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Gelin şu kitapları pay edelim."
    • "Batı, beynini sömürdüğü insanlara kendi uyruklarına sağladığı konfordan pay verip gönül alır." (Haldun Taner)
  2. Eşit bölüm
    • "Bunu beş pay yapın."
  3. Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj
  4. Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane aldığını gösteren sayı
    • "1/2 kesrinin payı 1 sayısıdır."

PUT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bazı ilkel toplumlarda doğaüstü güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesne, tapıncak, sanem, fetiş
    • "Onu ben, büsbütün başka bir hayranlıkla âdeta bir puta taparcasına seviyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Düşündüklerimi lakırtı ile gayet kolay anlattığım hâlde kalemi ele alınca put gibi tutuluyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Görmediniz mi, adını söyleyince herkes put kesiliyor." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
  2. Haç

PİL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çeviren araç, batarya
    • "Seksenini aştıktan sonra da pili bittiği için doğal bir ölümle öldü." (Tomris Uyar)

PİM

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] İç içe geçen veya birbiri üzerine gelen parçaları tutturmaya yarayan bir tür tahta veya metal çivi
  2. Mobilyalardaki cam rafları taşımak için yan tablalara yerleştirilen kapsüllerin içine takılan silindirik, yassı ve L biçimli raf taşıma aleti

PÖF

  1. [ünlem] İğrenme anlatan bir söz
    • "Pöf, ne pis koku!"

PLİ
...
POY

  1. [isim] Tohumları kırmızıbibere benzeyen, 10-50 cm yükseklikte, karabiberle karıştırılarak pastırma çemeninde kullanılan bir bitki (Trigonella joenumgraecum)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü