Başında p olan 3 harfli 40 kelime var. P harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde p harfi olan kelimeler listesine ya da sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında p bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

POZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Resim ve fotoğrafta duruş
    • "Yastıkları hastaya vereceğim yan oturma pozuna göre dizdim." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Tam çizerken bir arkadaşı geliyor, poz veren çocuğun ensesine bir küfür ve bir de şamar yapıştırıyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "Büyük yazar pozlarındalar ama, edebiyat dünyası denilen şu dünyanın ne geçmişinden ne şimdisinden haberleri var." (Nezihe Meriç)
  2. Fotoğrafta objektifin açık kaldığı süre
  3. Fotoğraf makinesinde kullanılan filmde her bir kare
  4. Kurum, çalım

PEK

  1. [sıfat] Sert, katı
  2. Sağlam, dayanıklı
    • "İnsan gülden nazik, taştan pektir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  3. [zarf] Gereken, beklenen veya alışılmış olandan çok
    • "Pek beğendikleri ve pek sevdikleri hâlde aldatırlar." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  4. [zarf] Hızlı olarak
    • "Pek gittiği için çabuk yoruldu."

PIR

  1. [isim] Kuş kanatlarının çıkardığı ses
    • "Kuş, pır diye uçtu."
  2. Bir yerden kaçıp gitme düşüncesini anlatan bir söz
    • "Dörtyol ağzında pır!"

PAL

  1. [isim] Bir cins güvercin

PİÇ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Anası ile babası arasında evlilik bağı olmadan dünyaya gelen çocuk, veledizina
  2. Babası belli olmayan çocuk
    • "Can sıkıntısı, pişmanlık ve öfkenin, bu Vaniköy akşamını nasıl piç edeceğini şimdiden kestirebiliyordum." (Atilla İlhan)
  3. Her şeyin küçüğü, büyüğü ile aynı nitelikte olmayan
    • "Nasıl olsa bugünü de harcadık, piç ettik." (Atilla İlhan)
  4. Terbiyesiz, arsız çocuk
    • "Şimdi bir karış piçler bile zavallıya -Ulan, hödük, bana baksana- diye hitap ediyorlar." (Ömer Seyfettin)
  5. Kalleş, kurnaz, kötü niyetli kimse
  6. Bir ana bitkinin çevresinde yeniden beliren sürgün ve filizler

PAY

  1. [isim] Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse
    • "Daha güzel günlere pay bırakmak için bir fedakârlık edelim." (Peyami Safa)
    • "Bununla beraber muhtar, bu vakadan köyün davası için bir pay çıkarmayı ihmal etmemektedir." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Gelin şu kitapları pay edelim."
    • "Batı, beynini sömürdüğü insanlara kendi uyruklarına sağladığı konfordan pay verip gönül alır." (Haldun Taner)
  2. Eşit bölüm
    • "Bunu beş pay yapın."
  3. Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj
  4. Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane aldığını gösteren sayı
    • "1/2 kesrinin payı 1 sayısıdır."

PÜR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Dolu (II)

PES

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [ünlem] Yenilgiyi kabul ettiğini belirtmek için veya birinin şaşkınlık veren davranışlarına karşılık olarak kullanılan bir söz

PİR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yaşlı, koca, ihtiyar kimse
    • "Ak sakallı pir, bunları söyleyerek sırra kadem basmış." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "İki ay pir aşkına çalıştık."
  2. Bir tarikat veya sanatın kurucusu
    • "Büyük Itri'ye eskiler derler / Bizim öz musikimizin piri." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. [zarf] Adamakıllı, iyice
    • "Bir söyledi ama pir söyledi."
  4. Herhangi bir konuda, bir meslekte deneyim kazanmış, eskimiş kimse

POG

  1. [sıfat] Gür ve uzun (bıyık)

PİK

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Dökme demir, font

PEY

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir sözleşmede taraflardan birinin öbürüne işten caymayacağını belirtmek amacıyla önceden verdiği güvence parası
    • "Pey vermek. Pey almak."

PÖF

  1. [ünlem] İğrenme anlatan bir söz
    • "Pöf, ne pis koku!"

PLİ
...
POP

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Halkın arasında yaşayan motiflere, ögelere yer veren, onlardan yararlanan (kültür), popüler

PİL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çeviren araç, batarya
    • "Seksenini aştıktan sonra da pili bittiği için doğal bir ölümle öldü." (Tomris Uyar)

PEÇ

Kelime Kökeni : Rusça

  1. [isim] Rus mimarisinde odaları ısıtmak için yapılan fırın tarzı ocak

PİS

  1. [sıfat] Leke, toz veya kirle kaplı olan, kirli, iğrendirici, murdar, mülevves
  2. Kendinde pislik olan veya pislenmiş olan
    • "Lağım suları pistir."
  3. Beğenilmeyecek durumda olan, kötü, zararlı
    • "Şu pis dünyanın acılarında bile öyle bir tat var ki her şeye razıyım." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Çirkin, sevimsiz olan
    • "Demin o pis, ukala suratıyla sırıta sırıta yanıma yaklaştı." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. Dinleyenleri utandıracak durumda olan (söz)
    • "Pis sözler."
  6. İçinden çıkılması çok güç, karışık
    • "Pis bir iş."

PAT

  1. [sıfat] Yassı, basık
    • "Ne de ıslak pat burnundaki mor mor meneviş." (Mehmet Akif Ersoy)

PAK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Temiz
    • "Efendiler, bizim çehremiz her zaman temiz ve pak idi ve daima temiz ve pak kalacaktır." (Atatürk)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü