Başında püs olan 26 kelime var. Püs ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde püs olan kelimeler listesine ya da sonu püs ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında püs bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
PÜSKÜRTEBİLMEK
PÜSKÜRTEBİLME
PÜSKÜLLENMEK, PÜSKÜRTÜLMEK
PÜSKÜLLENME, PÜSKÜRTÜLME
PÜSKÜRTMEK, PÜSKÜRTÜCÜ, PÜSÜRÜKLÜK
PÜSKÜLCÜK, PÜSKÜLSÜZ, PÜSKÜRMEK, PÜSKÜRTEÇ, PÜSKÜRTME, PÜSKÜRTÜM, PÜSKÜRTÜŞ
PÜSKÜLLÜ, PÜSKÜRME, PÜSKÜRTÜ, PÜSKÜRÜK, PÜSKÜRÜŞ, PÜSÜRSÜZ
PÜSÜRLÜ
PÜSKÜL, PÜSTÜL
PÜSÜR
P S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PÜSKÜRTEBİLMEK
- ...
- PÜSKÜRTEBİLME
- ...
- PÜSKÜRTÜLMEK
-
-
[nsz]
Püskürtme işi yapılmak
-
[nsz]
Püskürtme işi yapılmak
- PÜSKÜLLENMEK
- ...
- PÜSKÜRTÜLME
-
-
[isim]
Püskürtülmek işi
-
[isim]
Püskürtülmek işi
- PÜSKÜLLENME
- ...
- PÜSKÜRTMEK
-
-
[-i]
Püskürme işini yaptırmak
-
Hızla ve savurtarak çıkarmak
-
Fışkırtmak
-
Geri dönmek zorunda bırakmak
- "Düşmanı hem de kanadı kırık hâlimizle, hangi güçle geri püskürttük?" (Haldun Taner)
-
[-i]
Püskürme işini yaptırmak
- PÜSÜRÜKLÜK
-
-
[isim]
Pısırıklık
- "Ben bir akşamüzeri köşeciğimde oturmuş bir ıslanmış tavuk püsürüklüğüyle elimde bir kitap okuyorum" (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[isim]
Pısırıklık
- PÜSKÜRTÜCÜ
-
-
[isim]
Püskürtme işini yapan araç, sprey
-
[isim]
Püskürtme işini yapan araç, sprey
- PÜSKÜLCÜK
-
-
[isim]
Güneş kursunun bazı tek renkli resimlerinde görülen parlak bulut
-
[isim]
Güneş kursunun bazı tek renkli resimlerinde görülen parlak bulut
- PÜSKÜRTÜM
- ...
- PÜSKÜLSÜZ
-
-
[sıfat]
Püskülü olmayan
- "Püskülsüz eski yemeni sarılı fesi en yağlı ve en kılıksız çocuk oydu." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Püskülü olmayan
- PÜSKÜRTEÇ
-
-
[isim]
Sıvıları ve toz durumundaki maddeleri gaz veya toz durumunda saçmaya, atmaya yarayan tulumba veya körük biçimindeki aygıt, püskürme makinesi, pülverizatör
-
Sprey
-
[isim]
Sıvıları ve toz durumundaki maddeleri gaz veya toz durumunda saçmaya, atmaya yarayan tulumba veya körük biçimindeki aygıt, püskürme makinesi, pülverizatör
- PÜSKÜRTME
-
-
[isim]
Püskürtmek işi
-
Sulu boya püskürterek çeşitli tonlarda yüzeyler elde etme tekniği veya bu teknikle yapılmış resim
-
[sıfat]
Püskürtülerek yapılmış
- "Püskürtme sıva."
-
[sıfat]
Sıçramış, fırlamış
- "Kızın ipek çorapları püskürtme çamur içinde kalmıştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Püskürtmek işi
- PÜSKÜRTÜŞ
-
-
[isim]
Püskürtme işi veya biçimi
-
[isim]
Püskürtme işi veya biçimi
- PÜSKÜRMEK
-
-
[-i]
Ağzında bulunan bir sıvı veya toz durumundaki bir şeyi hızla savurtarak dışarı çıkarmak
-
[nsz]
Yanardağ lav çıkarmak, indifa etmek
-
[nsz]
Öfkeyi aniden dışarı vurmak
- "Yeniden yepyeni bir insan olmak için zaman zaman bir volkan hâliyle bir şeyler püskürüyordum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Ağzında bulunan bir sıvı veya toz durumundaki bir şeyi hızla savurtarak dışarı çıkarmak
- PÜSKÜRME
-
-
[isim]
Püskürmek işi
-
[sıfat]
Sık ve tek tek benekler durumunda olan
-
Yanardağın, duman, kül ve lav çıkarması, indifa
-
[isim]
Püskürmek işi
- PÜSÜRSÜZ
-
-
[sıfat]
Püsürü olmayan, pürüzsüz
-
[sıfat]
Püsürü olmayan, pürüzsüz
- PÜSKÜLLÜ
-
-
[sıfat]
Püskülü olan, püskül takılmış olan
- "Bu püsküllü şapka, boyunu biraz daha uzatmış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Püskülü olan, püskül takılmış olan
- PÜSKÜRÜŞ
- ...