Başında ot olan 7 harfli 26 kelime var. Ot ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ot olan kelimeler listesine ya da sonu ot ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ot bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OTOSTOP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yayanın yoldan geçen bir otomobili durdurarak binmesi ve gideceği yere para vermeden gitmesi
-
[isim]
Bir yayanın yoldan geçen bir otomobili durdurarak binmesi ve gideceği yere para vermeden gitmesi
- OTORİTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yaptırma, yasak etme, emretme, itaat ettirme hakkı veya gücü, yetke, sulta, velayet
- "Sakarya zaferi ile gazi ve müşir Mustafa Kemal Paşa tam otoritesini elde etmiştir." (Falih Rıfkı Atay)
- "Reisleri de tam bir otorite temin etmiş olduğunu her vesile ile belli ediyordu." (Etem İzzet Benice)
-
Siyasi veya idari güç
-
Çalışmalarıyla kendini kabul ettirmiş, başarılı kimse
-
[isim]
Yaptırma, yasak etme, emretme, itaat ettirme hakkı veya gücü, yetke, sulta, velayet
- OTURTUM
-
-
[isim]
Bir müzik parçasının seslendirilişinde insan sesleri ile çalgıların görevlendiriliş düzeni
-
[isim]
Bir müzik parçasının seslendirilişinde insan sesleri ile çalgıların görevlendiriliş düzeni
- OTOSİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İşitme kesesi
-
[isim]
İşitme kesesi
- OTİSTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
İçe yönelik olan
-
[sıfat]
İçe yönelik olan
- OTLANMA
-
-
[isim]
Otlanmak işi
-
[isim]
Otlanmak işi
- OTOPARK
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Taşıtların trafik bakımından uygun olan ve belli bir süre bırakıldıkları açık veya kapalı yer, park yeri, park
-
[isim]
Taşıtların trafik bakımından uygun olan ve belli bir süre bırakıldıkları açık veya kapalı yer, park yeri, park
- OTANTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Gerçek olan, gerçeğe veya aslına dayanan, orijinal, mevsuk
- "Otantik bir belge."
-
[sıfat]
Gerçek olan, gerçeğe veya aslına dayanan, orijinal, mevsuk
- OTOGRAF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bir yazarın veya kişinin kendi elinden çıkan (yazı)
-
[sıfat]
Bir yazarın veya kişinin kendi elinden çıkan (yazı)
- OTARMAK
-
-
[-i]
Otlatmak
-
[-i]
Otlatmak
- OTONOMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Özerklik
- "Bizans'ta Sırp memleketlerini zapt ettilerse de bir müddet sonra bazı kısımlara geniş otonomiler verdiler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Özerklik
- OTLATMA
-
-
[isim]
Otlatmak işi
-
[isim]
Otlatmak işi
- OTOKRAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Siyasal kudreti elinde bulunduran (hükümdar)
-
[sıfat]
Siyasal kudreti elinde bulunduran (hükümdar)
- OTOKLAV
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vida ve cıvatalarla tutturulmuş basit bir kapağı olan, iç basınca dayanıklı kap
-
Laboratuvar işlerinde ve ameliyatlarda yararlanılan her türlü araç ve gereci mikropsuzlaştırmak için kullanılan basınçlı buhar kazanı
-
[isim]
Vida ve cıvatalarla tutturulmuş basit bir kapağı olan, iç basınca dayanıklı kap
- OTLAMAK
-
-
[nsz]
Hayvan, dolaşarak yerdeki ot, çimen, yaprak vb.ni yemek, yayılmak
- "Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Meşgul olmak
- "Liseyi bitirmiş, üniversiteye gitmiş, birkaç sene otlamış orada, çakmış." (Atilla İlhan)
-
Para ve emek harcamadan başkalarının sırtından geçinmek
-
[nsz]
Hayvan, dolaşarak yerdeki ot, çimen, yaprak vb.ni yemek, yayılmak
- OTOSKOP
- ...
- OTALAMA
-
-
[isim]
Otalamak işi
-
[isim]
Otalamak işi
- OTLAKÇI
-
-
[sıfat]
Asalak
- "Bizim rahmetli İlhami de otlakçı idi ama hiç olmazsa bir inceliği vardı, adamı eğlendirirdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Asalak
- OTOKTON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Yerli
- "Bugüne kadar semtin otokton ahalisi ile kooperatifin üyeleri, ayırt edilemiyor." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Yerli
- OTURMUŞ
-
-
[sıfat]
Yerleşik, yerleşmiş, güçlenmiş
- "Oturmuş bir kurum."
-
[sıfat]
Yerleşik, yerleşmiş, güçlenmiş