Başında or olan 8 harfli 26 kelime var. Or ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde or olan kelimeler listesine ya da sonu or ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında or bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ORTALAMA
-
-
[isim]
Ortalamak işi
-
[sıfat]
İki veya ikiden fazla sayının toplamının toplanan sayıların adedine bölünmesiyle elde edilen (sayı), vasati
- "Ortalama bir hesapla doksan yıllık bir ev demektir." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
İki karşıt düşünce arasında olan, yaklaşık
- "Soruna ortalama bir çözüm yolu buldular."
-
[zarf]
Orta yerinden
- "Baltayı ortalama vurdu. Ağacı ortalama kesti."
-
[isim]
Ortalamak işi
- ORTODOKS
- ...
- ORMANCIK
- ...
- ORMANLIK
-
-
Ormanı çok olan, ormanla kaplı veya orman gibi olan (yer)
-
Ormanı çok olan, ormanla kaplı veya orman gibi olan (yer)
- ORSALAMA
-
-
[isim]
Orsalamak işi
-
[isim]
Orsalamak işi
- ORANTILI
-
-
[sıfat]
Bir orantıyla ilgili olan, aralarında orantı bulunan, mütenasip
- "Gazetecilik de spor da o kitlelerin genel seviyesiyle doğrudan orantılıdır." (Haldun Taner)
-
Bir niceliğin iki, üç, ... kez çoğalması veya azalması başka bir niceliğin o nispette çoğalmasını veya azalmasını gerekli kılarsa "bu iki nicelik birbiriyle orantılıdır" denir
-
[sıfat]
Bir orantıyla ilgili olan, aralarında orantı bulunan, mütenasip
- ORUNLAMA
-
-
[isim]
Bir konunun yerine onunla benzerlikleri olan bir başka konuyu anlatma
-
[isim]
Bir konunun yerine onunla benzerlikleri olan bir başka konuyu anlatma
- ORTOKLAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dik açı biçiminde ayrıtları olan, billurları parça hâlinde dilinen bir çeşit potasyum feldspat, ortoz
-
[isim]
Dik açı biçiminde ayrıtları olan, billurları parça hâlinde dilinen bir çeşit potasyum feldspat, ortoz
- ORNATMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin yerine başka bir şeyi koymak, ikame etmek
-
[-i]
Bir şeyin yerine başka bir şeyi koymak, ikame etmek
- ORKESTRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yaylı, üflemeli ve vurmalı çalgılar topluluğu
- "Locadan çıkarken, davulu üstüne on lira atılan orkestra, zeybek havası çalmaya başlar." (Falih Rıfkı Atay)
-
Eski Yunan tiyatrolarında, sahne ve seyirciler arasındaki çember biçiminde koro yeri
-
Bazı tiyatroların birinci katında sahne veya perdeye en yakın koltuklar
- "Butterfly'ı ben orkestrada koltuktan seyrederken sen locada ... idin." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Yaylı, üflemeli ve vurmalı çalgılar topluluğu
- ORANLAMA
-
-
[isim]
Oranlamak işi, tahmin, kıyas
-
[isim]
Oranlamak işi, tahmin, kıyas
- ORTAOKUL
-
-
[isim]
Öğrencileri genel eğitim yoluyla bir yandan hayata, bir yandan da liseye hazırlayan, genellikle üç yıllık ortaöğretim okulu
-
[isim]
Öğrencileri genel eğitim yoluyla bir yandan hayata, bir yandan da liseye hazırlayan, genellikle üç yıllık ortaöğretim okulu
- ORALILIK
-
-
[isim]
Oralı olma durumu
- "Gözlerinde bir uzaklık, bir oralılık hâli sezerdim." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Oralı olma durumu
- ORGANLIK
-
-
[sıfat]
Organ olma durumu
- "Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ... yargı yolu ile olur." (Anayasa)
-
[sıfat]
Organ olma durumu
- ORTAKLIK
-
-
[isim]
Ortak olma durumu, iştirak, müşareket
- "İkisi de kendisine yardım ve ortaklık etmek istiyor." (Refik Halit Karay)
- "Eğer bugün hepimiz bu işe karar verir ve bir ortaklık kurarsak bu gazete çıkar." (Salâh Birsel)
-
İki veya daha çok kimsenin iş yaparak kazanç elde etmek için birleşmeleri, şirket
-
[isim]
Ortak olma durumu, iştirak, müşareket
- ORMANSIZ
-
-
[sıfat]
Ormanı olmayan
-
[sıfat]
Ormanı olmayan
- ORİJİNAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Özgün
- "Teslim, bu orijinal isimli kadın, dayımın emektar aşçısıdır." (Refik Halit Karay)
-
Fabrikası tarafından yapılmış olan, taklit olmayan (araç ve gereç)
-
Otantik
-
Alışılagelenden daha değişik, şaşırtıcı nitelikte olan
- "Ankara ikliminin en orijinal tarafını ısıda buluruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Özgün
- ORHANELİ
- ...
- ORTOPEDİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hekimliğin, çocuklardaki vücut biçimsizliklerini düzelten veya önleyen bir kolu
-
Vücutta kemikler, eklemler, kaslar, kirişler, sinirler gibi hareketi sağlayan organların bozukluklarını düzelten, tedavi eden cerrahi kolu
-
[isim]
Hekimliğin, çocuklardaki vücut biçimsizliklerini düzelten veya önleyen bir kolu
- ORATORYO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Solo sesler, koro ve orkestra için yazılmış, oyun ögesi bulunmayan, kutsal nitelikte müzik eseri
- "Yunus Emre oratoryosu."
-
[isim]
Solo sesler, koro ve orkestra için yazılmış, oyun ögesi bulunmayan, kutsal nitelikte müzik eseri