Başında or olan 8 harfli 26 kelime var. Or ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde or olan kelimeler listesine ya da sonu or ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında or bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ORMANLIK

  1. Ormanı çok olan, ormanla kaplı veya orman gibi olan (yer)

ORHANELİ
...
ORATORYO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Solo sesler, koro ve orkestra için yazılmış, oyun ögesi bulunmayan, kutsal nitelikte müzik eseri
    • "Yunus Emre oratoryosu."

ORTOKLAZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dik açı biçiminde ayrıtları olan, billurları parça hâlinde dilinen bir çeşit potasyum feldspat, ortoz

ORTAKLIK

  1. [isim] Ortak olma durumu, iştirak, müşareket
    • "İkisi de kendisine yardım ve ortaklık etmek istiyor." (Refik Halit Karay)
    • "Eğer bugün hepimiz bu işe karar verir ve bir ortaklık kurarsak bu gazete çıkar." (Salâh Birsel)
  2. İki veya daha çok kimsenin iş yaparak kazanç elde etmek için birleşmeleri, şirket

ORACIKTA

  1. [zarf] Hemen o yerde, olduğu yerde
    • "Yemeğini son günlerde oracıkta, pasaj içindeki Macar lokantasında yiyordu." (Refik Halit Karay)

ORALILIK

  1. [isim] Oralı olma durumu
    • "Gözlerinde bir uzaklık, bir oralılık hâli sezerdim." (Abdülhak Şinasi Hisar)

ORTALAMA

  1. [isim] Ortalamak işi
  2. [sıfat] İki veya ikiden fazla sayının toplamının toplanan sayıların adedine bölünmesiyle elde edilen (sayı), vasati
    • "Ortalama bir hesapla doksan yıllık bir ev demektir." (Memduh Şevket Esendal)
  3. [sıfat] İki karşıt düşünce arasında olan, yaklaşık
    • "Soruna ortalama bir çözüm yolu buldular."
  4. [zarf] Orta yerinden
    • "Baltayı ortalama vurdu. Ağacı ortalama kesti."

ORSALAMA

  1. [isim] Orsalamak işi

ORTOPEDİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hekimliğin, çocuklardaki vücut biçimsizliklerini düzelten veya önleyen bir kolu
  2. Vücutta kemikler, eklemler, kaslar, kirişler, sinirler gibi hareketi sağlayan organların bozukluklarını düzelten, tedavi eden cerrahi kolu

ORGANİZE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kuruluşları ortak bir amaç için bir araya getirme, birleştirme
  2. Düzenleme
  3. [sıfat] Düzenli, örgütlü

ORMANCIK
...
ORANTILI

  1. [sıfat] Bir orantıyla ilgili olan, aralarında orantı bulunan, mütenasip
    • "Gazetecilik de spor da o kitlelerin genel seviyesiyle doğrudan orantılıdır." (Haldun Taner)
  2. Bir niceliğin iki, üç, ... kez çoğalması veya azalması başka bir niceliğin o nispette çoğalmasını veya azalmasını gerekli kılarsa "bu iki nicelik birbiriyle orantılıdır" denir

ORKESTRA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yaylı, üflemeli ve vurmalı çalgılar topluluğu
    • "Locadan çıkarken, davulu üstüne on lira atılan orkestra, zeybek havası çalmaya başlar." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Eski Yunan tiyatrolarında, sahne ve seyirciler arasındaki çember biçiminde koro yeri
  3. Bazı tiyatroların birinci katında sahne veya perdeye en yakın koltuklar
    • "Butterfly'ı ben orkestrada koltuktan seyrederken sen locada ... idin." (Hüseyin Cahit Yalçın)

ORYANTAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Doğu medeniyeti ile ilgili, Doğu medeniyetini hatırlatan
  2. [isim] Genellikle Doğu ülkelerinde, kadınların tek başlarına ve yarı çıplak olarak müzik eşliğinde yaptıkları, vücut ve göbek hareketlerine dayalı dans
  3. [isim] Bu dansı yapan kadın

ORUNLAMA

  1. [isim] Bir konunun yerine onunla benzerlikleri olan bir başka konuyu anlatma

ORTODOKS
...
ORGANTİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Seyrek dokunmuş, ince, sert bir kumaş
  2. [sıfat] Bu kumaştan yapılmış
    • "Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış." (Refik Halit Karay)

ORANLAMA

  1. [isim] Oranlamak işi, tahmin, kıyas

ORİJİNAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Özgün
    • "Teslim, bu orijinal isimli kadın, dayımın emektar aşçısıdır." (Refik Halit Karay)
  2. Fabrikası tarafından yapılmış olan, taklit olmayan (araç ve gereç)
  3. Otantik
  4. Alışılagelenden daha değişik, şaşırtıcı nitelikte olan
    • "Ankara ikliminin en orijinal tarafını ısıda buluruz." (Falih Rıfkı Atay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü