Başında or olan 5 harfli 19 kelime var. Or ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde or olan kelimeler listesine ya da sonu or ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında or bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ORALI
-
-
[sıfat]
O yerden olan
- "Oralı mıdır, değil midir, beni zerre kadar ilgilendirmez." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Hiç oralı olmaz ve hâlinden yakınır." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
O yerden olan
- ORTAM
-
-
[isim]
Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü
- "Bu ağustos ayı, bir cinayet için hiç de uygun ortam değildi." (Haldun Taner)
- "Devlet ... elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri alır." (Anayasa)
-
Bir kimsenin veya bir insan topluluğunun yaşayışını etkileyen ruhsal, toplumsal ve kültürel etkilerin bütünü
- "Sanat ortamı. Çalışma ortamı."
-
Nesnel ve toplumsal yönlerle bazen kişinin iç dünyasını da kapsayan yakın çevre, vasat
-
[isim]
Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü
- ORFOZ
-
-
[isim]
Hanigillerden, Ege ve Akdeniz'de bulunan, eti beyaz ve lezzetli, 10 kg'dan 50 kg'a kadar ağırlığı olan bir balık türü (Epinepheles gigas)
-
[isim]
Hanigillerden, Ege ve Akdeniz'de bulunan, eti beyaz ve lezzetli, 10 kg'dan 50 kg'a kadar ağırlığı olan bir balık türü (Epinepheles gigas)
- ORLON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapay dokuma ipliği
-
[sıfat]
Bu iplikle dokunmuş
-
[isim]
Yapay dokuma ipliği
- ORTAY
-
-
[sıfat]
Bir düzlem şeklin aynı yöndeki paralel bütün kirişlerini eşit parçalara bölen (çizgi)
-
Bir uzayı, bir yüzeyi eşit iki parçaya bölen (düzlem, çizgi)
-
[sıfat]
Bir düzlem şeklin aynı yöndeki paralel bütün kirişlerini eşit parçalara bölen (çizgi)
- ORGAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Canlı bir vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, uzuv
- "Bütün iç organlarım burkulur gibi oldu." (Necati Cumalı)
-
Bir görevi, bir işi yerine getirmekle yükümlü kuruluş
- "Devlet organları."
-
[isim]
Canlı bir vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, uzuv
- ORİON
- ...
- ORADA
-
-
[zarf]
Sözü edilen yerde, bulunduğu yerde
- "Orada okuduğunu belli etmeyi de pek severdi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Orada burada benim dedikodumu yapmışsın."
-
[zarf]
Sözü edilen yerde, bulunduğu yerde
- ORTAK
-
-
[isim]
Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar
- "Bırakın ortağıma bir telefon edeyim." (Haldun Taner)
- "Kadınları hayata ortak olmayan millet öksüzdü, yarı kuvvetini kullanamıyor demekti." (Tarık Buğra)
-
Kuma
- "Kendi üstüne bir ortağın getirilmesi Emeti'nin pek ziyade gücüne gitmişti." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
Birden çok kimse veya nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek
- "Edebiyata şiirle başlamak, büyük küçük bütün yazarlarda görülen ortak bir yöndür." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar
- ORKİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Er bezlerinin iltihaplanıp şişmesi
-
[isim]
Er bezlerinin iltihaplanıp şişmesi
- ORGCU
-
-
[isim]
Org çalan sanatçı
-
[isim]
Org çalan sanatçı
- ORCİK
-
-
[isim]
Şekerle kaplanmış ceviz içi
-
[isim]
Şekerle kaplanmış ceviz içi
- ORMAN
-
-
[isim]
Ağaçlarla örtülü geniş alan
- "Bitmez tükenmez bir orman, bir çalılık içinde gidiyorduk." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bu ağaçların bütünü
-
[isim]
Ağaçlarla örtülü geniş alan
- ORAYA
-
-
[zarf]
O yere, o yöne
- "Bir kahkaha fırtınası koptu, hepimiz oraya gittik." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
O yere, o yöne
- ORTEZ
-
Kelime Kökeni : Yunanca
-
[isim]
Kemikteki biçim bozukluğunu düzelten, bozukluğun ekleme vereceği yükü azaltan veya felçli kasa destek veren araç
-
[isim]
Kemikteki biçim bozukluğunu düzelten, bozukluğun ekleme vereceği yükü azaltan veya felçli kasa destek veren araç
- ORANJ
- ...
- ORTAÇ
-
-
[isim]
Sıfat-fiil
-
[isim]
Sıfat-fiil
- ORASI
-
-
[isim]
O yer, ora
- "Odam orası, dedi, sağ tarafa düşen kapı." (Refik Halit Karay)
-
O yönü
- "İşin orası önemli değil."
-
[isim]
O yer, ora
- ORTOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ortoklaz
-
[isim]
Ortoklaz