Başında ob olan 27 kelime var. Ob ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ob olan kelimeler listesine ya da sonu ob ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ob bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
OBSERVATUVAR, OBSTRÜKSİYON
OBJEKTİFLİK, OBJEKTİVİST, OBJEKTİVİTE, OBJEKTİVİZM
OBURCASINA, OBURLAŞMAK
OBURLAŞMA
OBJEKTİF, OBSESYON
OBABAŞI, OBELİSK, OBEZİTE, OBRUKLU, OBSESİF, OBURLUK
OBUACI, OBURCA
OBERJ, OBRUK
OBEZ, OBJE, OBUA, OBUR, OBÜS
OBA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OBSTRÜKSİYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Engelleme
-
[isim]
Engelleme
- OBSERVATUVAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gözlemevi
-
[isim]
Gözlemevi
- OBJEKTİVİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Nesnelcilik
-
[isim]
Nesnelcilik
- OBJEKTİVİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Nesnelci
-
[isim]
Nesnelci
- OBJEKTİFLİK
-
-
[isim]
Nesnellik
-
[isim]
Nesnellik
- OBJEKTİVİTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Nesnellik
- "Objektiviteyi yitirince belgesel piyes yazmanın âlemi yoktu." (Haldun Taner)
-
[isim]
Nesnellik
- OBURCASINA
-
-
[zarf]
Oburca
- "Yaşamaya, hayattan kâm almaya oburcasına koşarım." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Oburca
- OBURLAŞMAK
-
-
[nsz]
Obur duruma gelmek
- "Günde dört defa yiyecek şekilde oburlaştım." (Aka Gündüz)
-
[nsz]
Obur duruma gelmek
- OBURLAŞMA
-
-
[isim]
Oburlaşmak işi
-
[isim]
Oburlaşmak işi
- OBSESYON
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Takıntı
-
[isim]
Takıntı
- OBJEKTİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Nesnel
- "Olayları elden geldiğince objektif bir şekilde vermeye özen gösterirdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Fotoğraf makinesi, mikroskop, dürbün vb. optik aletlerle cisimlerden gelen ışınları alıp ekran üzerine yansıtan mercek veya mercek sistemi
- "Örtümün aralığında objektifin bebeksiz gözü bakıyor." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Nesnel
- OBEZİTE
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Çok şişmanlık
-
[isim]
Çok şişmanlık
- OBRUKLU
-
-
[sıfat]
Obruğu olan
- "Sadece Vedia ile evlenmeleri bile yılanlı, timsahlı, obruklu koskoca bir bataklığı geçişe benzerdi." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Obruğu olan
- OBELİSK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dikili taş
-
[isim]
Dikili taş
- OBURLUK
-
-
[isim]
Obur olma durumu
- "Tekaüt olduktan sonra doktorlara inat oburluğa, nargileye bir nihayet vermemişti." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Obur olma durumu
- OBSESİF
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[sıfat]
Takıntılı
-
[sıfat]
Takıntılı
- OBABAŞI
-
-
[isim]
Obanın başı olan kimse
-
[isim]
Obanın başı olan kimse
- OBUACI
-
-
[isim]
Obua çalan kimse
-
[isim]
Obua çalan kimse
- OBURCA
-
-
[zarf]
Doymak bilmez bir biçimde, oburcasına
-
Gereğinden çok, oburcasına
-
[zarf]
Doymak bilmez bir biçimde, oburcasına
- OBERJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şehir merkezinin dışında sade, basit kurulmuş konaklama yeri
-
[isim]
Şehir merkezinin dışında sade, basit kurulmuş konaklama yeri