Başında o olan 8 harfli 148 kelime var. O harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde o harfi olan kelimeler listesine ya da sonu o harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında o bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

OLABİLİR

  1. [sıfat] Gerçekleşme imkânı bulunan, olur, mümkün, kabil
    • "Olabilir her yola başvurdum."

OMURGALI
...
OLADURMA
...
ORYANTAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Doğu medeniyeti ile ilgili, Doğu medeniyetini hatırlatan
  2. [isim] Genellikle Doğu ülkelerinde, kadınların tek başlarına ve yarı çıplak olarak müzik eşliğinde yaptıkları, vücut ve göbek hareketlerine dayalı dans
  3. [isim] Bu dansı yapan kadın

OYALANIŞ
...
ODYOGRAM
...
OLAYLAMA

  1. [isim] Roman, hikâye, tiyatro eseri vb. edebî türlerde olayları oluşturma, yansıtma
    • "Yengecin Kıskacı'nı yazarken tipleme, olaylama, kurgulama sürecini görselliğin en uç noktalarına götürmeye çalıştım." (Atilla İlhan)

OMURİLİK

  1. [isim] Omurga içinde bulunan kanal boyunca uzanan, boz madde ve ak maddeden oluşan sinir dokusu, murdar ilik

OSMANİYE
...
ORGANLIK

  1. [sıfat] Organ olma durumu
    • "Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ... yargı yolu ile olur." (Anayasa)

OVALANMA

  1. [isim] Ovalanmak işi

OYALANMA

  1. [isim] Oyalanmak işi

ORMANLIK

  1. Ormanı çok olan, ormanla kaplı veya orman gibi olan (yer)

OSURTMAK
...
ORTODOKS
...
OĞLANEVİ

  1. [isim] Evlilikte erkek tarafı, erkekevi
    • "Bir gün kız, bir gün oğlanevinde iki gün sürecekti düğün." (Necati Cumalı)

OTURACAK

  1. [isim] Sandalye, tabure, kanepe gibi üstüne oturulan şey

OTUZUNCU

  1. [sıfat] Otuz sayısının sıra sıfatı, sırada yirmi dokuzuncudan sonra gelen

OYDURMAK

  1. [-i] Oymasını sağlamak

OYNATMAK

  1. [-i] Oynamasını sağlamak
    • "Bir curcuna havası söyledi ve salondakilerin hepsini oynattı." (Peyami Safa)
  2. Kımıldamasına yol açmak
    • "Elindeki kamçıyı oynatarak güneş altında yanan ovalarda gözlerini gezdirdi." (Memduh Şevket Esendal)
  3. [nsz] Herhangi bir canlıya istenilen hareketleri yaptırmak
    • "Ayı oynatmak."
  4. [nsz] Bir araç, gereç kullanmak
    • "Akıllı bir adam mermer üzerinde keser oynatır mı?" (Ömer Seyfettin)
  5. [nsz] Aklını yitirmek
    • "Sizinle iki gün daha çalışsam aklımı oynatabilirim." (Falih Rıfkı Atay)
  6. Korkutmak, heyecanlandırmak
    • "Yüreğimi oynattın."
  7. Herhangi bir ödevi yerine getirmeyerek karşı tarafı düzenle oyalamak
    • "Borçlu alacaklıyı iki aydır oynatıyor."
  8. [nsz] Sahneye koymak
    • "Bu ramazan geceleri Karagöz oynatacağız." (Halide Edip Adıvar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü