Başında o olan 8 harfli 148 kelime var. O harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde o harfi olan kelimeler listesine ya da sonu o harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında o bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OLİGARŞİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Siyasal gücün birkaç kişilik bir grubun elinde toplandığı yönetim, aristokrasinin daralmış biçimi, takım erki
- "Bugün Fransa gibi iki yüz yıl önce oligarşiyi yıkmış bir ülkede hâlâ kral diye bağıranlar vardır." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Siyasal gücün birkaç kişilik bir grubun elinde toplandığı yönetim, aristokrasinin daralmış biçimi, takım erki
- ORALILIK
-
-
[isim]
Oralı olma durumu
- "Gözlerinde bir uzaklık, bir oralılık hâli sezerdim." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Oralı olma durumu
- OYUMLAMA
-
-
[isim]
Oyumlamak durumu veya biçimi
-
[isim]
Oyumlamak durumu veya biçimi
- OKŞANMAK
-
-
[nsz]
Okşama işine konu olmak
- "Zavallı çocuk bu okşanıp öpülmelerden pancar gibi kızarmış bir hâlde kurtuldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[nsz]
Okşama işine konu olmak
- OPTİMİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İyimserlik
-
[isim]
İyimserlik
- OBSESYON
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Takıntı
-
[isim]
Takıntı
- ONARTMAK
-
-
[-i]
Onarma işini birine yaptırmak, tamir ettirmek
- "Fatih Sultan Mehmet onu onarttığı gibi III. Murat da 1582 yılında yenilemiştir." (Salâh Birsel)
-
[-i]
Onarma işini birine yaptırmak, tamir ettirmek
- ODUNUMSU
-
-
[sıfat]
Odunsu
- "Bekledi; odunumsu, bir dudağı yerde bir dudağı gökte bir Arap bekledi." (Mustafa Necati Sepetçioğlu)
-
[sıfat]
Odunsu
- OKUNULMA
-
-
[isim]
Okunulmak işi veya durumu
-
[isim]
Okunulmak işi veya durumu
- ORATORYO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Solo sesler, koro ve orkestra için yazılmış, oyun ögesi bulunmayan, kutsal nitelikte müzik eseri
- "Yunus Emre oratoryosu."
-
[isim]
Solo sesler, koro ve orkestra için yazılmış, oyun ögesi bulunmayan, kutsal nitelikte müzik eseri
- ODONTOİT
- ...
- OYLANMAK
-
-
[nsz]
Oylama işi yapılmak
- "... Bakanlar Kurulunun güven isteği, bir tam gün geçtikten sonra oylanır." (Anayasa)
-
[nsz]
Oylama işi yapılmak
- OVDURTMA
-
-
[isim]
Ovdurtmak işi
-
[isim]
Ovdurtmak işi
- OVALAMAK
-
-
[-i]
Ellerini bir şeye veya birbirine sürtmek
- "Kocası okurken gözleriyle satırları takip ediyor, elleriyle boncuk çantasını ovalıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Sertçe ovmak
- "Sert bir havlu ile vücudunu kızartıncaya kadar ovaladı." (Haldun Taner)
-
Ezmek veya ufak parçalara ayırmak
-
[-i]
Ellerini bir şeye veya birbirine sürtmek
- OLABİLME
- ...
- OPERETÇİ
-
-
[isim]
Operet metni yazan, besteleyen veya operette rol alan sanatçı
- "Briç masasında operetçi Muhlis Sabahattin başı çeker." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Operet metni yazan, besteleyen veya operette rol alan sanatçı
- ORUNLAMA
-
-
[isim]
Bir konunun yerine onunla benzerlikleri olan bir başka konuyu anlatma
-
[isim]
Bir konunun yerine onunla benzerlikleri olan bir başka konuyu anlatma
- ONTOLOJİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Varlık bilimi
-
[isim]
Varlık bilimi
- ONGUNLUK
-
-
[isim]
Ongun olma durumu, mutluluk, bolluk, bereket, feyiz, saadet
-
[isim]
Ongun olma durumu, mutluluk, bolluk, bereket, feyiz, saadet
- ORGANTİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Seyrek dokunmuş, ince, sert bir kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış
- "Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Seyrek dokunmuş, ince, sert bir kumaş