Başında o olan 8 harfli 148 kelime var. O harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde o harfi olan kelimeler listesine ya da sonu o harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında o bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OKLANMAK
-
-
[nsz]
Okla vurulmak
-
[nsz]
Okla vurulmak
- ORMANSIZ
-
-
[sıfat]
Ormanı olmayan
-
[sıfat]
Ormanı olmayan
- ORHANELİ
- ...
- ONKOLOJİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Urları inceleyen tıp dalı
-
[isim]
Urları inceleyen tıp dalı
- OKKALAMA
-
-
[isim]
Okkalamak işi
-
[isim]
Okkalamak işi
- OLİGARŞİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Siyasal gücün birkaç kişilik bir grubun elinde toplandığı yönetim, aristokrasinin daralmış biçimi, takım erki
- "Bugün Fransa gibi iki yüz yıl önce oligarşiyi yıkmış bir ülkede hâlâ kral diye bağıranlar vardır." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Siyasal gücün birkaç kişilik bir grubun elinde toplandığı yönetim, aristokrasinin daralmış biçimi, takım erki
- ONGUNLUK
-
-
[isim]
Ongun olma durumu, mutluluk, bolluk, bereket, feyiz, saadet
-
[isim]
Ongun olma durumu, mutluluk, bolluk, bereket, feyiz, saadet
- ONLARDAN
-
-
karşı taraftan olan (kimse)
- "O kış, önceki kışlardan daha az üşüdüm." (Necati Cumalı)
- "O duvar senin, bu duvar benim, sağdan sola, soldan sağa yalpa vurarak halkın önüne çıkıvermiş." (Halit Fahri Ozansoy)
- "... o gün bugün bir kere bile hastalanıp yatmamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Oyunları o kadar güzel olurmuş ki bunlar millî bir edebiyat eseri sayılırmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
karşı taraftan olan (kimse)
- ORKESTRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yaylı, üflemeli ve vurmalı çalgılar topluluğu
- "Locadan çıkarken, davulu üstüne on lira atılan orkestra, zeybek havası çalmaya başlar." (Falih Rıfkı Atay)
-
Eski Yunan tiyatrolarında, sahne ve seyirciler arasındaki çember biçiminde koro yeri
-
Bazı tiyatroların birinci katında sahne veya perdeye en yakın koltuklar
- "Butterfly'ı ben orkestrada koltuktan seyrederken sen locada ... idin." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Yaylı, üflemeli ve vurmalı çalgılar topluluğu
- ORNATMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin yerine başka bir şeyi koymak, ikame etmek
-
[-i]
Bir şeyin yerine başka bir şeyi koymak, ikame etmek
- ONARTMAK
-
-
[-i]
Onarma işini birine yaptırmak, tamir ettirmek
- "Fatih Sultan Mehmet onu onarttığı gibi III. Murat da 1582 yılında yenilemiştir." (Salâh Birsel)
-
[-i]
Onarma işini birine yaptırmak, tamir ettirmek
- ORMANLIK
-
-
Ormanı çok olan, ormanla kaplı veya orman gibi olan (yer)
-
Ormanı çok olan, ormanla kaplı veya orman gibi olan (yer)
- OTURULMA
-
-
[isim]
Oturulmak işi
-
[isim]
Oturulmak işi
- OTLAKİYE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Osmanlı döneminde, devlet malı otlaklarda yayılan hayvanlardan alınan vergi
-
[isim]
Osmanlı döneminde, devlet malı otlaklarda yayılan hayvanlardan alınan vergi
- ORUNLAMA
-
-
[isim]
Bir konunun yerine onunla benzerlikleri olan bir başka konuyu anlatma
-
[isim]
Bir konunun yerine onunla benzerlikleri olan bir başka konuyu anlatma
- ONARILMA
-
-
[isim]
Onarılmak işi
-
[isim]
Onarılmak işi
- OMUZLAMA
-
-
[isim]
Omzuna alma, omzuna vurma
-
Destek olma
-
[isim]
Omzuna alma, omzuna vurma
- OVALAMAK
-
-
[-i]
Ellerini bir şeye veya birbirine sürtmek
- "Kocası okurken gözleriyle satırları takip ediyor, elleriyle boncuk çantasını ovalıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Sertçe ovmak
- "Sert bir havlu ile vücudunu kızartıncaya kadar ovaladı." (Haldun Taner)
-
Ezmek veya ufak parçalara ayırmak
-
[-i]
Ellerini bir şeye veya birbirine sürtmek
- OCAKBAŞI
-
-
[isim]
Ocağın başında yemek yeme
-
[isim]
Ocağın başında yemek yeme
- OLAYAZMA
- ...