Başında o olan 6 harfli 148 kelime var. O harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde o harfi olan kelimeler listesine ya da sonu o harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında o bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

OKLAVA

  1. [isim] Hamur açmakta kullanılan silindir biçiminde uzunca, ince değnek
    • "Yufkacılar burada açarlar, koskocaman oklavalarla." (Sait Faik Abasıyanık)

OKKALI

  1. [sıfat] Kiloca fazla olan, ağır çeken
    • "... ablak yüzlü, okkalı bir adamdı nazır hazretleri." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Çok, fazla
    • "Müfettiş Bey, öncekilerden çok daha okkalı bir yudum içti." (Tarık Buğra)
  3. Ağır
    • "Önce Bekir'in omzuna okkalı bir sille indirdi." (Necati Cumalı)

OKUMAK

  1. [-i] Yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlamak veya aynı zamanda seslere çevirmek
    • "Bana umutsuz bir sesle son raporları okudu." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Gerçi her gece yatmadan evvel okuyup üflerse de çok geçmeden yine uyanır ve kalkardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. [nsz] Yazılmış bir metnin iletmek istediği şeyleri öğrenmek
    • "Gazete bile okumak istemiyorum." (Burhan Felek)
  3. [nsz] Bir konuyu öğrenmek için okulda, bir öğretmenin yanında veya yazılı şeyler üzerinde çalışmak, öğrenim görmek
    • "Çabuk dil öğrenmedi, okumak istemedi." (Halide Edip Adıvar)
  4. [nsz] Şarkı, türkü, şiir vb.ni sesli olarak veya ezgi ile söylemek
    • "Salon boşalmaya başladı, biz şiirler okuyup dinliyoruz." (Refik Halit Karay)
  5. [nsz] Bir şeyin anlamını çözmek
    • "Şifre okumak."
  6. Hastalığı iyi edeceğini ileri sürerek okuyup üflemek, üfürükçülük etmek
  7. Bazı belirtilerle bir anlamı, gizli bir duyguyu anlamak, kavramak
    • "Yüzünü benden saklıyor. Niçin? Çehresinde, melalinde aşkının matemini okumayayım, diye mi?" (Ömer Seyfettin)
  8. [nsz] Sövmek, küfretmek
  9. Bir yere çağırmak, davet etmek, okuntu göndermek

OLİVİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sarımsı yeşil renkli, cam parıltılı, magnezyum ve demirli silikat, peridot

OOSFER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yumurta hücresi

ODUNCU

  1. [isim] Odun kesen veya satan kimse

OYMALI

  1. [sıfat] Oymaları bulunan, oymalarla süslenmiş olan
    • "Anasını yanındaki oymalı, yaldızlı kanepeye oturttu." (Reşat Enis)

OKULLU

  1. [isim] Bir okula devam eden kimse, öğrenci

OTONOM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Özerk, muhtar
    • "Bu otonom bölgelerde Zeta, 1040'ta Bizans'a karşı isyan ederek yarım asır mücadeleden sonra ikinci Sırp devleti vücuda geldi." (Falih Rıfkı Atay)

OTOKAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Toplu geziler için yapılmış büyük otobüs

OYULMA

  1. [isim] Oyulmak işi

OKLAMA

  1. [isim] Oklamak işi veya durumu
  2. Hedef noktaları dairesel olarak belirlenmiş nişan tahtasına küçük okların atılmasıyla oynanan bir tür oyun

ONEJİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hidratlı doğal oksit

OBUACI

  1. [isim] Obua çalan kimse

OKUTMA

  1. [isim] Okutmak işi
    • "Ertesi gün, onu okutmaya başlayacağını, adam edeceğini müjdeledi." (Halide Edip Adıvar)

OTOBAN

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Otoyol

OTOPSİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ölüm sebebini belirlemek amacıyla bir cesedi inceleme işi, ölü açımı

OYUNCU

  1. [isim] Herhangi bir oyunda oynayan kimse
    • "Oyuncuları meydana çağırıyor ve düdüğümü çalıyorum." (Peyami Safa)
  2. Sinema, perde veya bir gösteride rol alan sanatçı, aktör, aktris
    • "Hiç kibar sınıfından, asilzade bir gencin oyuncu olduğunu gördünüz mü?" (Peyami Safa)
  3. [sıfat] Oyunu seven
    • "Oyuncu kedi."
  4. [sıfat] Düzenci, hileci
  5. [sıfat] Çok oyun yapan, oyundan oyuna geçen (kimse)
    • "Oyuncu bir pehlivan."

OLUŞMA

  1. [isim] Oluşmak işi, teşekkül

OTORAY

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ray üzerinde işleyen motorlu taşıma aracı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü