Başında o olan 4 harfli 73 kelime var. O harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde o harfi olan kelimeler listesine ya da sonu o harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında o bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OLTU
- ...
- OTSU
-
-
[sıfat]
Ot gibi olan, gövdesi odunlaşmayan, kısa ömürlü (bitki), otsul
-
[sıfat]
Ot gibi olan, gövdesi odunlaşmayan, kısa ömürlü (bitki), otsul
- OLDU
-
-
[edat]
Evet
-
[ünlem]
Başüstüne
-
[edat]
Evet
- ONAY
-
-
[isim]
Uygun bulma, tasdik, icazet, izin
- "Orhan Veli'nin Garip'i arkadaşlarının onayını almadan çıkardığını anlatmıştır." (Salâh Birsel)
- "... olağanüstü hâl ilanına karar verilmesi durumunda, bu karar Resmî Gazete'de yayımlanır ve hemen Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur." (Anayasa)
-
[isim]
Uygun bulma, tasdik, icazet, izin
- OSLO
- ...
- OĞUZ
-
-
İyi huylu (kimse)
-
İyi huylu (kimse)
- OKRA
- ...
- OBEZ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[sıfat]
Çok şişman
-
[sıfat]
Çok şişman
- OJİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yanardağ kütlelerinde bulunan ve feldspatla birlikte bazaltların temelini oluşturan piroksen cinsinden mineral madde
-
[isim]
Yanardağ kütlelerinde bulunan ve feldspatla birlikte bazaltların temelini oluşturan piroksen cinsinden mineral madde
- OZON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Molekülünde üç atom bulunan oksijenden oluşan, ağır kokulu, gaz durumundaki basit element (O3)
-
[isim]
Molekülünde üç atom bulunan oksijenden oluşan, ağır kokulu, gaz durumundaki basit element (O3)
- OPUS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bestecinin, besteleniş sırasına göre numaralanmış müzik eseri
-
[isim]
Bestecinin, besteleniş sırasına göre numaralanmış müzik eseri
- OKKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
1,282 kg veya 400 dirhemlik ağırlık ölçüsü birimi, kıyye
- "Beş okka şekeri tam on gün idare ettik." (Aka Gündüz)
- "Eğer gözünü açmaz, bu kör dövüşüne bir nihayet vermezsen muhakkak okkanın altına gidersin." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
1,282 kg veya 400 dirhemlik ağırlık ölçüsü birimi, kıyye
- OKÇU
-
-
[isim]
Ok yapan veya satan kimse
-
Okçuluk sporunu yapan kimse, kemankeş
-
[isim]
Ok yapan veya satan kimse
- ONCA
-
-
[sıfat]
O kadar, o denli
- "Koca Yusuf onca atın içinden üç at seçememişti." (Yahya Kemal)
-
[zarf]
Ona göre, onun düşüncesine göre
- "Onca yapılacak şey bir gelin entarisi, iki sofra da yemek..." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
O kadar, o denli
- ORAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Ağızcıl
-
Sözlü
-
[zarf]
Ağız yoluyla
-
Söze dayanan
-
[sıfat]
Ağızcıl
- ODAK
-
-
[isim]
Bir ışık veya ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer, mihrak
-
Herhangi bir düşüncede, nitelikte olan kimselerin kaynağı veya bir şeyin toplandığı, yoğunlaştığı yer, mihrak
- "Herkesin ilgisini çeken bir odak olmaktan mutluluk duyardı." (Muzaffer Uyguner)
-
[isim]
Bir ışık veya ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer, mihrak
- OTUZ
-
-
[isim]
Yirmi dokuzdan sonra gelen sayının adı
-
Bu sayıyı gösteren 30, XXX rakamlarının adı
-
[sıfat]
Üç kere on, yirmi dokuzdan bir artık
-
[isim]
Yirmi dokuzdan sonra gelen sayının adı
- ORUÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tanrı'ya ibadet amacıyla yeme, içme vb. şeylerden belli bir süre veya biçimlerde kendini alıkoyma
- "Eh, biz her vakit duamızı, orucumuzu eksik etmeyiz, çok şükür!" (Necati Cumalı)
- "Akşam Rabia ile beraber oruç bozuyor, iftar ediyoruz." (Halide Edip Adıvar)
- "Bütün sene cumadan gayri günlerde oruç tutarım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çok sevilen veya istenen şeylerden uzak durma
- "Ayıplama kardeş, üç gündür lakırtı orucundayım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Tanrı'ya ibadet amacıyla yeme, içme vb. şeylerden belli bir süre veya biçimlerde kendini alıkoyma
- OYUM
-
-
[isim]
Oyma işi
- "Tünel açmak için bu dağın oyumu iki ay sürdü."
-
[isim]
Oyma işi
- OBUZ
- ...