Sonunda olan 62 kelime var. NÇ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde nç olan kelimeler listesine ya da başında nç olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

10 Harfli Kelimeler

CİHARIPENÇ

9 Harfli Kelimeler

HINCAHINÇ

8 Harfli Kelimeler

GEPEGENÇ

7 Harfli Kelimeler

DİPDİNÇ, GEPGENÇ, KISKANÇ, KORKUNÇ, SATRANÇ, ŞATRANÇ, TİKSİNÇ

6 Harfli Kelimeler

ALDANÇ, BASINÇ, BİLİNÇ, BOĞUNÇ, DALINÇ, DAYANÇ, DİRENÇ, GÖNENÇ, GÜLÜNÇ, GÜVENÇ, İĞRENÇ, İLGİNÇ, İSPENÇ, İSTENÇ, KAKINÇ, KASINÇ, KAZANÇ, KIVANÇ, KULUNÇ, NARENÇ, PİRİNÇ, SAPINÇ, SEVİNÇ, TURUNÇ, ÜRKÜNÇ, USTUNÇ, YALINÇ



5 Harfli Kelimeler

AVUNÇ, EDİNÇ, ERİNÇ, EZİNÇ, İLENÇ, İNANÇ, ÖDÜNÇ, ÖVÜNÇ, ÖZENÇ, USANÇ, ÜŞENÇ, UTANÇ, ÜZÜNÇ

4 Harfli Kelimeler

DİNÇ, GENÇ, GÖNÇ, HINÇ, KONÇ, LİNÇ, PANÇ, PENÇ, PUNÇ, TUNÇ, VİNÇ

3 Harfli Kelimeler

İNÇ


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CİHARIPENÇ
...
HINCAHINÇ

  1. [sıfat] Dopdolu
  2. Ağzına kadar, tıka basa dolu olarak
    • "Kaldıkları otelin karşısındaki kahve her gece hıncahınç dolu." (Necati Cumalı)

GEPEGENÇ

  1. Gepgenç, pek genç

SATRANÇ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İki kişi arasında altmış dört kareli bir tahta üzerinde değerleri ve adları değişik olan on altışar siyah ve beyaz taşlarla oynanan bir oyun
    • "İki kişiyi birden satrançta mat ettim." (Aka Gündüz)

ŞATRANÇ
...
KORKUNÇ

  1. Çok korkulu, korku veren, dehşete düşüren, müthiş
    • "Bizi buraya getiren arabacı yolda birtakım korkunç şeyler söyledi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Herhangi bir özelliğiyle şaşkınlık veren
  3. Çok aşırı, pek çok, güçlü, şiddetli
    • "Kendini korkunç bir pehlivan sanırmış ki adını Çelikkol koymuş." (Memduh Şevket Esendal)

TİKSİNÇ

  1. [sıfat] Tiksinilen

DİPDİNÇ

  1. [sıfat] Çok sağlıklı, çok canlı

KISKANÇ

  1. [sıfat] Kıskanma huyunda olan (kimse), günücü, hasetçi, hasut
    • "İlk tanıştığımız günlerde ben kıskanç ve fenaydım." (Peyami Safa)

GEPGENÇ

  1. [sıfat] Çok genç
    • "Ölüm bu gepgenç, bu dipdiri insanı yatağında değil, bir kapı önünde ayakta aldı götürdü." (Haldun Taner)
  2. [zarf] Çok genç olarak, çok gençken
    • "Gepgenç öldü."

BOĞUNÇ

  1. [isim] Aşırı sıkıntı, üzüntü, kasvet, bunalım
    • "Bize daima yakın tarihimizin kaygılar, boğunçlar uyandıracak siyasalarından birer portre çizmeyi amaçlamış gibidir." (Selim İleri)

PİRİNÇ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Buğdaygillerden, kökleri bol su içinde yetişen bir bitki (Oryza sativa)
    • "Oradaki uçsuz bucaksız pirinç bataklıklarının sahibidir." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bu bitkinin besin olarak kullanılan taneleri

SAPINÇ

  1. [isim] Özel bir görevin normal sonucuna ulaşmasına engel olan sapıklık, aberasyon
  2. Işık hızının sonlu olmasından dolayı bir gök cisminin görünen konumu ile gerçek konumu arasındaki fark, aberasyon
  3. Bir mercek, ayna veya optik dizgenin odaklama özelliklerindeki yanlış, aberasyon

USTUNÇ

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Taşınabilir cerrah araçları takımı

DİRENÇ

  1. [isim] Dayanma, karşı koyma gücü, mukavemet
  2. Bir nesnenin elektrik akımına karşı dayanma özelliği, mukavemet, rezistans
  3. Bir çevrime istenilen değerde ek direnç katmak için kullanılan düzen, mukavemet, rezistans

KAZANÇ

  1. [isim] Satılan bir mal, yapılan bir iş veya harcanan bir emek karşılığında elde edilen para, getiri, temettü
    • "Aylık kazanç."
  2. Yarar, çıkar, kâr
    • "Yarı keyif, yarı kazanç için balıkçılık sanatında karar kılmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)

ÜRKÜNÇ

  1. [sıfat] Ürkme, çekinme duygusu veren
    • "İncecik bir lüks değil, kaba, zevkten yoksun, çok daha ürkünç bir lüks sergilenecek şimdi." (Selim İleri)

İSTENÇ

  1. [isim] İrade
    • "Böyle bir değerlendirme, yerel seçimlerin halk istencini daha iyi gösterdiği sonucunu ortaya çıkarır." (Melih Cevdet Anday)
  2. Davranışlarla ilgili tepilerden bir bölümünü tutup ötekileri eyleme dönüştürme gücü, irade

BİLİNÇ

  1. [isim] İnsanın kendisini ve çevresini tanıma yeteneği, şuur
    • "İnsanın herhangi bir araçla ne yaşadığının bilincine varmasının bir doyum ve haz kaynağı olduğu unutulmamalıdır." (Ahmet Cemal)
    • "Zırhlı otomobilin mitralyözü tarafından biçilir biçilmez, bilincini yitiriyor." (Atilla İlhan)
  2. Bir toplumdaki ruhsal etkinliklerin veya ruhsal durumların bütünü
  3. Dimağ
  4. Temel bilgi, temel görüş
  5. Algı ve bilgilerin zihinde duru ve aydınlık olarak izlenme süreci, şuur
    • "Davranışlarını bir an önce bilincinin denetiminden kurtarmak için kadehleri birer dikişte boşaltmaya mı başladı?" (Falih Rıfkı Atay)

ALDANÇ

  1. Çabuk ve kolay aldatılan (kimse)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü