Sonunda ntü olan 17 kelime var. NTÜ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ntü olan kelimeler listesine ya da başında ntü olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

8 Harfli Kelimeler

SÜPRÜNTÜ

7 Harfli Kelimeler

BÖLÜNTÜ, BÜKÜNTÜ, ÇÖKÜNTÜ, ÇÖZÜNTÜ, DÖKÜNTÜ, GÖRÜNTÜ, SÖKÜNTÜ, SÖVÜNTÜ, SÜRÜNTÜ, SÜZÜNTÜ, ÜRKÜNTÜ

6 Harfli Kelimeler

AMENTÜ, ÖRÜNTÜ, ÖVÜNTÜ, ÜŞÜNTÜ, ÜZÜNTÜ


Kelime bulma makinesi

N T Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

TÜN

2 Harfli Kelimeler

NÜ, ÜN

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SÜPRÜNTÜ

  1. [isim] Temizlik yapıldığında toplanan toz ve çöp, çer çöp
    • "Elinde tuttuğu, içi süprüntü dolu faraşı merdivenlerin dibine boşalttı." (Ercüment Ekrem Talu)
  2. Bayağı, aşağılık şey veya kimse

DÖKÜNTÜ

  1. [isim] Dökülmüş, saçılmış şeyler
    • "Onlar kendi küfleri, kendi yırtık pırtıkları, kendi döküntüleriyle yaşayabiliyorlar." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Bir topluluktan geri kalmış kimseler
  3. Deniz yüzüne yakın, üzerinde dalgaların çatladığı kaya kümesi
  4. Kâğıtçılıkta üretimin herhangi bir safhasında ıskartaya çıkan, genellikle tekrar hamur durumuna getirilen, yaş ve kuru biçimleri olan kâğıt veya karton artığı
  5. Değersiz, bayağı, ayak takımından olan kimse
    • "Meşrutiyete uygun yönetim, yurt hainlerinin döküntüleriyle kurulamaz." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  6. [sıfat] İşe yaramayan, değersiz, kötü, berbat
    • "Şoföre önce kentin en döküntü mahallelerinin adını söylediler." (Çetin Altan)
  7. Bazı hastalıklarda görülen çıban, leke, uçuk, kızarıklık vb. belirti
  8. Parçalanan taşların yamaç aşağı kayması, yuvarlanması, etekte birikmesiyle oluşan yer

SÜRÜNTÜ
...
BÖLÜNTÜ

  1. [isim] Bölünmüş parça
  2. Fraksiyon

SÖKÜNTÜ

  1. [isim] Sökülen şeyin parçası
  2. Ağaçlık yerden açılan tarla

SÜZÜNTÜ

  1. [isim] Bir sıvıyı süzerek elde edilen tortu
  2. Vücut suyunun dışarı atılması sırasında böbrekte kıvrımlı kanalcıklara geçen ve içinde çeşitli kimyasal maddeler bulunan sıvı

ÇÖZÜNTÜ

  1. [isim] Çözülme, dağılma durumu

ÇÖKÜNTÜ

  1. [isim] Çökme
  2. Çöken şeylerin kalıntısı, enkaz
  3. Suyun dibine çöken şeyler
  4. Jeolojik bir olay sonunda oluşan toprak çöküklüğü
  5. Gerileme, kriz, depresyon
    • "Dünya krizi, özellikle de afyon piyasasındaki çöküntü ondan da çok şey götürmüştü." (Tarık Buğra)

SÖVÜNTÜ

  1. [isim] Hafif sövme yollu, kaba ve yakışıksız söz

GÖRÜNTÜ

  1. [isim] Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet
  2. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. ile oluşturulan biçimi, hayal
  3. Manzara
  4. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan biçimi, hayal
  5. Sayı doğrusu üzerinde bir sayıya karşı gelen nokta
  6. Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş, görüntülük üzerindeki hareketli resimler bütünü

ÜRKÜNTÜ

  1. [isim] Ürkme duygusu, tevahhuş
    • "Işıltılı gözlerinde en ufak bir ürküntü yoktu." (Nezihe Araz)
    • "Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor / Lakin vatandan ayrılışın ıstırabı zor" (Yahya Kemal Beyatlı)

BÜKÜNTÜ

  1. [isim] Bükme sonucu oluşan biçim veya iz
  2. Bağırsakta olan ağrı
  3. Dönemeç, viraj

ÜŞÜNTÜ

  1. [isim] Toplanma, üşüşme, üşüşüp bir araya gelme
    • "Karınca üşüntüsü."

ÖVÜNTÜ

  1. [isim] Övünülecek tutum veya davranış
    • "İstikbalini sağlamış olmanın o sinire batan, manasız güveni, budalaca övüntüsü..." (Haldun Taner)

ÖRÜNTÜ

  1. [isim] Olay veya nesnelerin düzenli bir biçimde birbirini takip ederek gelişmesi

AMENTÜ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir oluş, düşünce veya ideolojinin temelini oluşturan değer yargıları
    • "Haluk'un amentüsü."

ÜZÜNTÜ

  1. [isim] Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür
    • "Sesinde bir üzüntü hatta bir sitem sezdim." (Aka Gündüz)
    • "Üzüntü versin diye ara sıra uydurduğu yalanların tesiri altında kalmıştım." (Refik Halit Karay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü