Başında ni olan 5 harfli 23 kelime var. Ni ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ni olan kelimeler listesine ya da sonu ni ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ni bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NİĞDE
- ...
- NİMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İyilik, lütuf, ihsan
- "Başımızdan gitmesi, ekşi suratından kurtulmamız da bir nimetti." (Sermet Muhtar Alus)
- "Çaylarımıza koşarlar, evimize davet edilmeyi nimet bilirler, etrafımızda dolaşırlar." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Yaşamak için gerekli her şey
- "Desem ki sen benim için hava kadar lazım / Ekmek kadar mübarek / Su gibi aziz bir şeysin / Nimetsin, nimettensin" (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
Yiyecek içecek, özellikle ekmek
-
Yararlanılan imkân
- "Evinizin iş yerinize bu kadar yakın oluşu nimet."
-
[isim]
İyilik, lütuf, ihsan
- NİYAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yalvarma, yakarma
- "Şeyh, sonu gelmez bir ibadet ve niyaz hâlinde, gözleri kapalı, okuyor, üflüyordu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yalvarma, yakarma
- NİHAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İşi sona erdiren, işi kesen, son, sonuncu
-
[sıfat]
İşi sona erdiren, işi kesen, son, sonuncu
- NİSAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yeter sayı
-
[isim]
Yeter sayı
- NİZİP
- ...
- NİSAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yılın otuz gün süren, dördüncü ayı, april
-
[isim]
Yılın otuz gün süren, dördüncü ayı, april
- NİŞAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İşaret, iz, belirti, alamet
- "Tabancasını kılıfından çıkarmış ve nişan almak üzereydi." (Aka Gündüz)
- "Dönüşte yolumuzu şaşırmamak için şu çifte kavakları nişan koymuştuk."
- "Birkaç gün sonra akrabalarımıza bir davet vereceğiz. Nişan takacağız." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Şimdilik nişan yapacaklarmış."
-
Nişanlanma sırasında yapılan tören
- "Bizi nişana çağırdılar."
- "Doktor, Türk ordusunda çalıştığını, üniformamızı taşıdığını, nişan aldığını, övünerek anlattı." (Refik Halit Karay)
-
Evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma
- "Nişanı bozmuşlar."
-
Kurşun, taş vb. ile vurulmak istenen hedef
-
Hedefi vurmak için silah, ok vb.ne gerekli doğrultuyu verme
-
Devlet nişanı
-
[isim]
İşaret, iz, belirti, alamet
- NİJER
- ...
- NİKAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüz örtüsü, peçe
-
[isim]
Yüz örtüsü, peçe
- NİÇİN
-
-
[zarf]
Hangi amaçla, hangi sebeple, neden, niye
- "Sen misin Çalıkuşu, dedi, niçin böyle kendi kendine yavaş yavaş yürüyorsun?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Hangi amaçla, hangi sebeple, neden, niye
- NİSPİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birbirine göre (olan), önceki duruma göre
- "Bugün hastada nispi bir iyileşme var."
-
Göreceli
- "Zenginlik, fukaralık nispi durumlardır."
-
[sıfat]
Birbirine göre (olan), önceki duruma göre
- NİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat
- "Niyeti ilk önüne gelen telefonlu dükkâna dalmaktı." (Haldun Taner)
- "Birisi niyet çeksin de biz de bir lokma bir şey yiyelim diye bekleşiyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Fal gibi kullanılmak amacıyla içine mâni yazılıp katlanmış veya şekerlere sarılmış kâğıt parçası
-
Namaz kılmaya, oruç tutmaya ve abdest almaya karar verip başlama
-
[isim]
Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat
- NİPEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki bağlantı parçasını birbirine yakın olarak eklemekte kullanılan özel parça
-
[isim]
İki bağlantı parçasını birbirine yakın olarak eklemekte kullanılan özel parça
- NİKEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)
-
[isim]
Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)
- NİZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düzen
- "Evin nizamında Türk kadınlarının vakur zarafeti göze çarpar." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Kural
- "Şimdi, eski sıralar bozuldu, yeni sıralar, yeni nizamlar gelinceye kadar böyle olacak!" (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Düzen
- NİFAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geçimsizlik, anlaşmazlık, ara bozuculuk
- "Nifak unsurları her ikisinin iyi niyetlerinden yavaş yavaş, sinsi sinsi kendi çıkarlarına yararlanmasını bilecekti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bülent ile haminnesinin arasına derin bir nifak sokmuştu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Geçimsizlik, anlaşmazlık, ara bozuculuk
- NİCEL
-
-
[sıfat]
Nicelik bakımından, nicelikle ilgili, kantitatif
-
[sıfat]
Nicelik bakımından, nicelikle ilgili, kantitatif
- NİHAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Gizli
-
[sıfat]
Gizli
- NİSAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kadınla ilgili
- "Nisai hastalık."
-
Kadın hastalıkları ile ilgili
-
Kadınsı
-
[sıfat]
Kadınla ilgili