Sonunda ne olan 7 harfli 69 kelime var. NE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ne olan kelimeler listesine ya da başında ne olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EN, NE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

LASKİNE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İskambil kâğıtlarıyla oynanan bir oyun

TERSANE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gemi yapılan yer, gemilik, tezgâh

DOSTANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Dostça
    • "Bu mağazaya girdiğimiz vakit güler yüzlü ve çok dostane kabul edildik." (Yahya Kemal Beyatlı)

YAĞHANE

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Bitkisel ve hayvansal yağ elde edilen yer

ŞAİRANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Şaire yakışır biçimde, şair gibi
    • "Çok şairaneydi doğrusu o yazınız." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Şair niteliği taşıyan

ÇALÇENE

  1. Durup dinlenmeden konuşan, çenesi düşük (kimse), geveze
    • "İhsan Hanım, altmış beş yaşlarında çalçene, dedikoducu bir kocakarıydı." (Reşat Nuri Güntekin)

KALHANE

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Kal (I) işi yapılan yer

ARİFANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Arif olana yakışacak biçimde

ŞAPHANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şap çıkarılan yer, şap ocağı

BERHANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Büyük, harap, kullanışsız ev
    • "Pek büyük, pek berhane bir şeydir." (Salâh Birsel)

ÇİNGENE
...
FERHANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Birden çok mağazası bulunan eski hanların tipinde, avlulu geniş bina, büyük han veya kervansaray

MUAYENE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma
    • "En son bir de kan muayenesi yaptılar." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Ben de hastaları muayene ettiğim küçük odada yatıp kalkacağım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Gözden geçirme, araştırma, yoklama, kontrol
    • "Gümrük muayenesi."
    • "Küçük yokuşu muayene ettim, kimseler yok." (Aka Gündüz)

SÜTANNE

  1. [isim] Bir çocuğun, annesi dışında sütünü emmiş olduğu kadın, sütana

BUZHANE

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Buz yapılan yer
  2. Soğuk hava deposu

ENTERNE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Gözaltında olan

EDİBANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Terbiyeli, nazik
  2. [zarf] Edebiyatçıya yakışır biçimde

HASTANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Hastaların yatırılarak tedavi edildikleri sağlık kurumu

SÜTNİNE

  1. [isim] Bebeğe süt vermek için para ile tutulmuş kadın
    • "Taze süt kokusu değil de hani emzikli kadınlara, sütninelere has, o biraz ekşi, kekremsi koku vardır ya, o..." (Haldun Taner)

BEYYİNE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir olayın doğruluğunu ortaya koyabilen yöntem
  2. Duruşma sırasında bir düşünceyi gerçekleştirmek için başvurulan belge, kanıt, tutamak, delil

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü