Sonunda ne olan 7 harfli 69 kelime var. NE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ne olan kelimeler listesine ya da başında ne olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ELİMİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
"Elemek" anlamındaki elimine etmek ve "elenmek" anlamındaki elimine edilmek, elimine olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz
- "Millet o yanlışı yapanları elimine etmişti."
-
[sıfat]
"Elemek" anlamındaki elimine etmek ve "elenmek" anlamındaki elimine edilmek, elimine olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz
- KALHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Kal (I) işi yapılan yer
-
[isim]
Kal (I) işi yapılan yer
- DOSTANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Dostça
- "Bu mağazaya girdiğimiz vakit güler yüzlü ve çok dostane kabul edildik." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Dostça
- MUAYENE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma
- "En son bir de kan muayenesi yaptılar." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Ben de hastaları muayene ettiğim küçük odada yatıp kalkacağım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Gözden geçirme, araştırma, yoklama, kontrol
- "Gümrük muayenesi."
- "Küçük yokuşu muayene ettim, kimseler yok." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma
- BALHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Bal süzme ve paketleme işlemlerinin yapıldığı yer
-
[isim]
Bal süzme ve paketleme işlemlerinin yapıldığı yer
- KUŞHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
İçinde süs kuşları beslenilen ve üretilen küçük oda veya büyük kafes
-
[isim]
İçinde süs kuşları beslenilen ve üretilen küçük oda veya büyük kafes
- ASİLANE
- ...
- ÖLÜMÜNE
-
-
[zarf]
Her türlü olumsuzluğu var gücüyle göze alarak
-
[zarf]
Her türlü olumsuzluğu var gücüyle göze alarak
- İYİCENE
-
-
[zarf]
Tam olarak, adamakıllı
-
[zarf]
Tam olarak, adamakıllı
- ŞAİRANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şaire yakışır biçimde, şair gibi
- "Çok şairaneydi doğrusu o yazınız." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Şair niteliği taşıyan
-
[sıfat]
Şaire yakışır biçimde, şair gibi
- MEYHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İçki satılan ve içilen yer, içki yeri
- "Çiçek Pasajı, sade Beyoğlu'nun değil belki dünyanın da en civcivli meyhanesi idi." (Haldun Taner)
-
Kabare
-
[isim]
İçki satılan ve içilen yer, içki yeri
- MESTANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Sarhoş gibi, kendinden geçmişçesine
- "Bir de yağmur sesi var ki Sabahattin ona da âşıkane, mestane kulak kabartır." (Salâh Birsel)
-
[zarf]
Sarhoş gibi, kendinden geçmişçesine
- ŞİŞHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Namlusu altı yivli tüfek veya top
-
[isim]
Namlusu altı yivli tüfek veya top
- TOPHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Top yapılan, top dökülen yer
-
Topçu askerinin eğitildiği yer
-
[isim]
Top yapılan, top dökülen yer
- AKİLANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Akıllıca
-
[zarf]
Akıllıca
- FERMENE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Türlü nakışlarla işlemeli, önü kavuşmayan, yeleğe benzeyen bir giysi
-
[isim]
Türlü nakışlarla işlemeli, önü kavuşmayan, yeleğe benzeyen bir giysi
- MUMHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Mum üretim yeri
-
[isim]
Mum üretim yeri
- FERHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Birden çok mağazası bulunan eski hanların tipinde, avlulu geniş bina, büyük han veya kervansaray
-
[isim]
Birden çok mağazası bulunan eski hanların tipinde, avlulu geniş bina, büyük han veya kervansaray
- EDİBANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Terbiyeli, nazik
-
[zarf]
Edebiyatçıya yakışır biçimde
-
[sıfat]
Terbiyeli, nazik
- FETTANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Cilveli, gönül alıcı (kadın)
- "O öyle bir fettanedir ki pisliği, rüküşlüğü bile yakışır haspaya ... güzelliğine, inceliğine halel getirmez." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Cilveli, gönül alıcı (kadın)