Sonunda ne olan 6 harfli 52 kelime var. NE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ne olan kelimeler listesine ya da başında ne olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DETONE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Yanlış, kusurlu (ses)
- "Radyo parazit yapsın, sokak satıcıları detone sesleriyle bağırsın istiyorum." (Ayşe Kulin)
-
[sıfat]
Yanlış, kusurlu (ses)
- ŞAHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Çok güzel, mükemmel, üstün nitelikli
- "Kadın biraz geçkin ama güzelliği şahane!" (Refik Halit Karay)
-
Hükümdarla ilgili, hükümdara özgü olan
-
Hükümdara yakışacak durumda olan
-
[sıfat]
Çok güzel, mükemmel, üstün nitelikli
- KEMANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Keman ve kemençe yayı
-
Bir tür halk çalgısı
-
Delgi veya küçük torna çevirmek için kullanılan ok yayı biçimindeki araç
-
Ağaç gemilerde talimarın üst ucundaki kıvrım
-
[isim]
Keman ve kemençe yayı
- AKSİNE
-
-
[zarf]
Tersine
- "Dikkatle dinlemiyordu bu haberleri. Aksine gittikçe artan bir güvensizlik duyuyordu söylenen sözlere." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Tersine
- BİGANE
- ...
- KAŞANE
- ...
- REZENE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Maydanozgillerden, 1-1,5 m yüksekliğinde, sarı çiçekli, yaprakları iplik biçiminde parçalı, hoş kokulu, baharatlı meyveleri anason gibi yemeklerde ve bazı içkilerde tat verici olarak kullanılan, hekimlikte gaz söktürücü olarak yararlanılan çok yıllık otsu bir bitki (Foeniculum vulgare)
-
[isim]
Maydanozgillerden, 1-1,5 m yüksekliğinde, sarı çiçekli, yaprakları iplik biçiminde parçalı, hoş kokulu, baharatlı meyveleri anason gibi yemeklerde ve bazı içkilerde tat verici olarak kullanılan, hekimlikte gaz söktürücü olarak yararlanılan çok yıllık otsu bir bitki (Foeniculum vulgare)
- REÇİNE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bazı bitkilerde, özellikle çamlarda oluşan, katı veya yarı akışkan organik salgı maddesi, ağaç sakızı
- "Ata Efendi, depoya yığılı kerestelerin reçine kokusundan hazzettiğini anladı." (Nezihe Araz)
-
Sonsuz polimerleşme ile elde edilen, büyük moleküllü yapay madde
-
[isim]
Bazı bitkilerde, özellikle çamlarda oluşan, katı veya yarı akışkan organik salgı maddesi, ağaç sakızı
- GÖZENE
-
-
[isim]
Kovandan bal alırken arılardan korunmak için başa giyilen, ön tarafı telden başlık, gözlük
-
[isim]
Kovandan bal alırken arılardan korunmak için başa giyilen, ön tarafı telden başlık, gözlük
- SÜLİNE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Dar ve uzun kavkılı bir deniz yumuşakçası, denizçakısı (Solen)
-
[isim]
Dar ve uzun kavkılı bir deniz yumuşakçası, denizçakısı (Solen)
- ÇEDENE
-
-
[isim]
Kendirin tohumu
-
[isim]
Kendirin tohumu
- MATİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gündüz gösterimi
- "Hani yani isteyen arasın bulsun beni / Yedi matinesindeyim." (Behçet Necatigil)
-
[isim]
Gündüz gösterimi
- ECZANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlaçların yapıldığı ve satıldığı yer
-
[isim]
İlaçların yapıldığı ve satıldığı yer
- NUMUNE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Göstermelik
- "Ahlak bozukluğu adına ne kadar rezillik varsa her biri için orada numuneler bulunabilir." (Ahmet Rasim)
-
[isim]
Göstermelik
- ÜSTÜNE
-
-
[zarf]
İlişkin, üzerine, dair
- "Arkadaşım aşk ve evlilik üstüne konuşulacak şeyler bulmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Üstüne kuma gelmesi şart değil insanın bu acıyı tatması için." (Ayşe Kulin)
-
Hesabına
- "Kahveci içilen kahveleri Esat Ağanın üstüne yazıyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
...-e göre, uygun olarak
- "Paris'e yazıldı. Oradan ölçü üstüne gönderdiler, insan Paris'e kendi gidip diktirmeli." (Memduh Şevket Esendal)
-
...-den sonra
- "Ben rakının üstüne şarap içmem diyecek oldu." (Haldun Taner)
-
Kendinden önce gelen sözün ikileme biçiminde anlamını pekiştirmek ve sıklığını ifade etmek için kullanılan bir söz
- "Memleketten mektup mektup üstüne para istemiyorlardı o sıralarda..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
İlişkin, üzerine, dair
- DİVANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Deli, kaçık, budala
-
Bir şeye çok düşkün olan
-
[sıfat]
Deli, kaçık, budala
- DOMİNE
- ...
- RAFİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
İncelmiş, ince, arıtılmış, saflaştırılmış
- "Rafine yağ."
-
Hassas, duygulu, nazik, ince, seçkin
- "Alabildiğine entelektüel, rafine, ayrıntılı bir duygululuk sahibi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
İncelmiş, ince, arıtılmış, saflaştırılmış
- KABİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bakanlar Kurulu, hükûmet
-
Hekim muayenehanesi
- "Rengi doktor kabinelerinin kapılarındaki cilalı siyah levhalar gibi parlıyor." (Aka Gündüz)
-
Kabin
- "Bir kabineye girip soyundum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Hela
-
[isim]
Bakanlar Kurulu, hükûmet
- REHİNE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir anlaşma, sözleşme veya isteğin yerine getirilmesini sağlamak için güvence olarak ele geçirilen kimse, tutak
- "Bu anda elimizde, bir rehinemiz var, onun için karşı karşıya olan vaziyetimiz sizinkinden çok sağlamdır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Bir anlaşma, sözleşme veya isteğin yerine getirilmesini sağlamak için güvence olarak ele geçirilen kimse, tutak