Sonunda ne olan 5 harfli 22 kelime var. NE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ne olan kelimeler listesine ya da başında ne olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EN, NE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ETENE

  1. [isim] Memelilerde ana ile dölüt arasında kan alıp verme işini sağlayan organ, son, eş, döl eşi, meşime, plasenta
  2. Meyve yaprağında yumurtacıkların bağlı olduğu bölüm

DEFNE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Defnegillerden, yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan bir ağaç, develik (Laurus nobilis)

NESNE

  1. [isim] Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje
    • "Ağzımıza koyduğumuz şey değil, tadını tuzunu bildiğimiz nesne değil." (Sermet Muhtar Alus)
  2. Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç
    • ""Ali bir kitap almış" cümlesinde "kitap" nesnedir."
  3. Öznenin dışında kalan her konu, obje
    • "Her nesne ve olaya alaycı bir gözle bakmak ilkesinden yola çıkar bu görüş." (Salâh Birsel)

ŞAHNE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anadolu ve İran'da devlet kurmuş halklarda devlet görevlisi

EZİNE
...
AVANE
...
FİTNE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Karışıklık, kargaşa
    • "Fitneyi bastırmak kolay değil."
  2. [sıfat] Fitneci, ara bozucu

VEZNE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Banka, büro vb. kuruluşlarda para alınıp verilen yer
  2. Terazi

HAZNE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hazine
  2. Bir şeyin toplandığı, biriktirildiği yer, depo
  3. Döl yatağı

VİŞNE

Kelime Kökeni : Bulgarca

  1. [isim] Gülgillerden, dalları kırmızımtırak, çiçekleri beyaz renkte, kiraza benzer bir ağaç (Cerasus vulgaris)
  2. Bu ağacın genellikle reçel ve şerbet yapılan, kırmızı renkte ekşimtırak meyvesi, ekşi kiraz

SAHNE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İzleyicilerin kolayca görebilmeleri için genellikle yerden belli bir ölçüde yüksek yapılan, oyun, müzik vb. gösteri yapmaya uygun yer
    • "Türk kızı, orada sahneye çıktı ilk defa." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Görüntü
    • "Resim bir av sahnesini canlandırıyordu."
    • "Almanca yanında ara sıra Hırvatça da sahneye çıkıyor." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Tanık olunan, gözlenen olay
    • "Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm." (Aka Gündüz)
  4. Bir konu veya çalışma çevresi, çalışma dalı
    • "Politika sahnesinde adları duyulan kişiler."
  5. Bir oyun veya filmin başlıca bölümlerinden her biri

TURNE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bulunduğu yerden başka yerlere gösteri yapmak amacıyla giden tiyatro veya müzik sanatçılarının gezisi
    • "O günlerde Anadolu'ya turneye çıkmak üzere hazırlanıyorduk." (Sait Faik Abasıyanık)

ANANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gelenek
    • "Böyle ufak kasabalarda öteden beri aristokratik bir anane vardı." (Ercüment Ekrem Talu)

ZENNE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kadın
    • "Zenne çorabı."
  2. Orta oyununda veya Karagöz'de kadın rolüne çıkan erkek oyuncu

KEFNE

  1. [isim] Çuvaldız veya kalın iğne ile iş işleyen kimsenin eline geçirdiği demirli kayış

KARNE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Öğrencilere dönem sonlarında okul yönetimleri tarafından verilen ve her dersin başarı durumu ile devam, sağlık, yetenek ve genel gidiş durumlarını gösteren belge
  2. Kişilerin bir haktan yararlanmaları için bir kuruluş tarafından verilen belge
    • "Ekmek karnesi. Vapur karnesi."

KÖHNE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Eskiyip yıpranmış, bakımsız kalmış
    • "Annemin, çocukluğundan beri yanından ayırmadığı, köhne ciltli, küçük bir Mushaf'ı vardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. İçinde yaşanılan zamana göre geride kalmış, eskimiş, çağ dışı
    • "Köhne bir düşünce."

KÜŞNE

  1. [isim] Karaburçak

TEŞNE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Susamış
    • "Güngörmüş varlıklı bir ailenin kültüre teşne zeki bir kızıdır." (Haldun Taner)
    • "Şiirde şan ve şerefe teşne olan şairlerimizden biri ismini Nedim'in kasidesinde görseydi başı dönerdi." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Çok istekli
    • "Ne kadar da teşne imiş askerliğe..." (Haldun Taner)

RAHNE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gedik
    • "Bir taraftan aylık taksiti bütçesinde büyük bir rahne açan bu borcu senelerce ödeye ödeye bitirememiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü