Sonunda ne olan 4 harfli 27 kelime var. NE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ne olan kelimeler listesine ya da başında ne olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DİNE
-
-
[isim]
Konaklama yeri
- "İsmini duyduklarımızın, bildiklerimizin kimi çayımdan, kimi dinemden geçti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Konaklama yeri
- NENE
-
-
[isim]
Anne
-
Nine
-
[isim]
Anne
- ÇİNE
- ...
- KENE
-
-
[isim]
Koyun, köpek, at vb. hayvanların veya insanların derisinde asalak olarak yaşayan, bulaşıcı hastalıklara neden olan böceklerin genel adı, sakırga
-
[isim]
Koyun, köpek, at vb. hayvanların veya insanların derisinde asalak olarak yaşayan, bulaşıcı hastalıklara neden olan böceklerin genel adı, sakırga
- İĞNE
-
-
[isim]
Dikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek deliği bulunan çelik araç
- "Sabah sabah davullar vurulup meydan kurulur. Aman öyle bir kalabalık olur ki iğne atsan yere düşmez." (Eflatun Cem Güney)
- "İğne ile kuyu kazmak gibi bir şeydi oymacılık." (Çetin Altan)
- "Sonunda doktorların ısrarıyla bir sürü kuduz iğnesi yedi." (Refik Erduran)
- "Konuk kadının durgunluğu evdeki tedirginliktendi, iğne üstünde oturuyormuşçasına eğretiydi duruşu." (Burhan Günel)
-
İki şeyi birbirine tutturmaya yarar ince, uzun, ucu sivri, metal araç
- "Çengelli iğne. Toplu iğne."
-
Toplu iğnenin süs olarak kullanılan, iri başlı, renkli bir türü
-
Genellikle kadınların süs olarak elbiselerinin göğüs, yaka vb. yerlerine taktıkları süs eşyası
-
Bazı araçların ucu sivri parçaları
- "Pusula iğnesi."
-
Bazı böceklerin kendilerini savunmak için kullandıkları organ
- "Arının iğnesi. Akrebin iğnesi."
-
Oltanın ucundaki küçük çengel
-
Dokunaklı söz
-
Bitkilerde yumurtacıkla tepecik arasındaki sapçık
-
Şırınga
-
Zerk yolu ile vücuda verilen ilaç
- "Hekim hastaya hap yerine iğne verdi."
-
Vücuda bu yolla ilaç verme işi
- "Eczacının yaptığı bir adrenalin iğnesinden sonra gözlerini açtı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Dikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek deliği bulunan çelik araç
- PANE
- ...
- SENE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yıl
- "Önde zeytin ağaçları arkasında yâr / Sene 1946 / Mevsim sonbahar" (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Yıl
- YİNE
-
-
[zarf]
Yeniden, bir daha, tekrar, gene
-
Öyle de olsa, öyle olmasına karşılık
-
Buna rağmen, bununla birlikte
-
[zarf]
Yeniden, bir daha, tekrar, gene
- NİNE
-
-
[isim]
Torunu olan kadın, büyük anne, nene
- "Altmışlık bir ninenin evinde oda tutmuştum." (Aka Gündüz)
-
Yaşlı kadın
-
[ünlem]
Yaşlı kadınlar için kullanılan bir seslenme sözü
-
[isim]
Torunu olan kadın, büyük anne, nene
- BONE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Düz veya kıvrımlı her çeşit yumuşak kumaş vb. maddeden yapılan başlık
-
[isim]
Düz veya kıvrımlı her çeşit yumuşak kumaş vb. maddeden yapılan başlık
- NANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ballıbabagillerden, yaprakları sapsız, çiçekleri beyaz veya menekşe renginde, güzel kokulu, yaprakları baharat olarak kullanılan, çok yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Mentha piperita)
-
Bu bitkinin kurutulmuş yapraklarından elde edilen baharat
-
[isim]
Ballıbabagillerden, yaprakları sapsız, çiçekleri beyaz veya menekşe renginde, güzel kokulu, yaprakları baharat olarak kullanılan, çok yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Mentha piperita)
- TANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Herhangi bir sayıda olan, adet
-
Bazı bitkilerin tohumu
- "Bu küllerin içinde, kavrulmuş buğday taneleri ... görüyorum." (Memduh Şevket Esendal)
-
Çekirdekli küçük meyve
- "Üzüm tanesi. Nar tanesi."
-
[isim]
Herhangi bir sayıda olan, adet
- MİNE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı
-
Saat kadranı
-
Dişlerin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku
-
İnce ve parlak nakış
-
[isim]
Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı
- İANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yardım
- "Sen birkaç kuruş iane verirsen belki bir şey olur." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yardım amacıyla toplanan para
-
[isim]
Yardım
- GENE
-
-
[zarf]
Yine
-
[zarf]
Yine
- ÖZNE
-
-
[isim]
Bir cümlede bildirilen işi yapan, yüklemin bildirdiği durumu üzerine alan kimse veya şey, fail, süje: Çocuk uyudu. Çocuk henüz küçüktür cümlelerinde çocuk sözü öznedir
-
Bilinci, sezgisi, düş gücü olan, bazı filozoflara göre de dış dünyaya karşıt olan birey
-
[isim]
Bir cümlede bildirilen işi yapan, yüklemin bildirdiği durumu üzerine alan kimse veya şey, fail, süje: Çocuk uyudu. Çocuk henüz küçüktür cümlelerinde çocuk sözü öznedir
- ANNE
-
-
[isim]
Çocuğunu dünyaya getiren kadın, ana, valide
- "Evlendikten iki yıl sonra anne oldu."
-
Yavrusu olan dişi hayvan
-
[isim]
Çocuğunu dünyaya getiren kadın, ana, valide
- DANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kuş yemi
-
[isim]
Kuş yemi
- SÜNE
-
-
[isim]
Yarım kanatlılardan, yumurtalarını ekin yapraklarına bırakan, esmer renkli, zararlı böcek (Eurigaster integriceps)
-
[isim]
Yarım kanatlılardan, yumurtalarını ekin yapraklarına bırakan, esmer renkli, zararlı böcek (Eurigaster integriceps)
- SONE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki dörtlü ve iki üçlüden oluşan, on dört dizeli bir Batı şiir türü
-
[isim]
İki dörtlü ve iki üçlüden oluşan, on dört dizeli bir Batı şiir türü