Başında ne olan 7 harfli 27 kelime var. Ne ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ne olan kelimeler listesine ya da sonu ne ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ne bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NECASET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Pislik
-
Dışkı, ters (Il)
-
[isim]
Pislik
- NEREDEN
-
-
[zarf]
Hangi yerden?
-
Nasıl, ne gibi bir ilişki ile
- "Nereden hatırınıza geldi de bu işi ortaya koydunuz?"
-
[zarf]
Hangi yerden?
- NEVAZİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İltifat, gönül alma, okşama
- "Vaktiyle en tatlı iltifatları, en sıcak nevazişleri ondan işittim." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
İltifat, gönül alma, okşama
- NEZAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Temizlik, paklık
-
[isim]
Temizlik, paklık
- NEBATAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bitkiler
-
Bitki bilimi
-
[isim]
Bitkiler
- NEDAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Pişmanlık
- "Gözlerime iki damla nedamet yaşı getirmek için dudaklarımı bütün kuvvetimle ısırıyordum." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Ben şimdi nedamet getirdim." (Peyami Safa)
-
[isim]
Pişmanlık
- NEZAKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başkalarına karşı saygılı ve incelikle davranma, incelik, naziklik, zarafet
- "Ben bu kıza bir türlü nezaket öğretemedim." (Memduh Şevket Esendal)
- "Galiba beni tanımış olacak, ondan sonra biraz fazla nezaket göstermek istedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir iş veya durum için önemli olma, dikkatli davranmayı gerektirme
-
[isim]
Başkalarına karşı saygılı ve incelikle davranma, incelik, naziklik, zarafet
- NEFESLİ
-
-
[sıfat]
Soluk alıp vermeden uzunca bir zaman durabilen
-
Üflemeli
-
Nefesi güçlü olan
- "Bir kere hepimizden nefesli idi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Soluk alıp vermeden uzunca bir zaman durabilen
- NEDENSE
-
-
[zarf]
Bilinmeyen, belli olmayan bir sebep dolayısıyla
- "Eline sarılmak istedi, o da nedense elini vermekten çekiniyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Bilinmeyen, belli olmayan bir sebep dolayısıyla
- NEFSANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Canlılığın zorunlu kıldığı gereksinim ve isteklerle ilgili, beden arzularıyla ilgili
-
[sıfat]
Canlılığın zorunlu kıldığı gereksinim ve isteklerle ilgili, beden arzularıyla ilgili
- NEKAHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hastalık sonrası, sağlıklı duruma geçme dönemi
- "His var mı bu âlemde nekahet gibi tatlı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Hastalık sonrası, sağlıklı duruma geçme dönemi
- NEONAZİ
- ...
- NESKAFE
- ...
- NEBÜLÖZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bulutsu
-
[isim]
Bulutsu
- NEZAHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Temizlik, ahlak temizliği
-
[isim]
Temizlik, ahlak temizliği
- NEVAZİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nezle
- "Sabah erkenden ayaza çıkarsan nevazil olursun..." (Burhan Felek)
-
[isim]
Nezle
- NEZLELİ
-
-
[sıfat]
Nezlesi olan
- "Bu nevi rahatsızlığı nezleli ve hafifçe sıtmalı olduğumuz zaman da duyarız." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Nezlesi olan
- NECABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Temiz bir soydan gelme, soyluluk
- "Eşyanın bile ihtiyarlamasında bir necabet vardı." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[isim]
Temiz bir soydan gelme, soyluluk
- NEDENLİ
-
-
[sıfat]
Nedeni olan, sebepli
-
[sıfat]
Nedeni olan, sebepli
- NEFASET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nefis olma durumu
- "Yemekler her günküne üstün bir nefasete ermiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Nefis olma durumu