Başında ne olan 5 harfli 41 kelime var. Ne ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ne olan kelimeler listesine ya da sonu ne ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ne bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NESİÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doku
-
Dokuma
-
[isim]
Doku
- NEBZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Az şey, az
-
[isim]
Az şey, az
- NEDEN
-
-
[isim]
Bir olayı ve durumu gerektiren, doğuran başka olay veya durum, sebep
- "İzmir'in işgali faciası, özel nedenlerden, onu ayrıca ilgilendiriyor." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Bir olayı doğuran başka bir olayı sormak için kullanılan bir söz; niçin
- "Biz şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz?" (Haldun Taner)
-
Bir varlığı veya olayı etkileyen, oluşturan, doğuran şey, sebep, illet
-
[isim]
Bir olayı ve durumu gerektiren, doğuran başka olay veya durum, sebep
- NEZİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Temiz, temiz ahlaklı
-
[sıfat]
Temiz, temiz ahlaklı
- NEFİY
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sürme, sürgüne gönderme
- "Bu nefiy hadisesinin dehşeti konakta, için için hissolunurdu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Olumsuzluk
-
Olumsuz kılma
-
Yadsıma
-
[isim]
Sürme, sürgüne gönderme
- NEFTE
- ...
- NESİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düz yazı
- "Her millette olduğu gibi bizde de kelimeleri şiir canlandırmış, nesir sadece kullanmıştır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Düz yazı
- NEHİY
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işin yapılmasını yasak etme, engelleme, menetme
-
[isim]
Bir işin yapılmasını yasak etme, engelleme, menetme
- NEFİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öz varlık, kişilik
- "Çoğunu kendi nefsini kurtarmak için öldürmüştü." (Ömer Seyfettin)
- "Nefsine uyanların, zevkten başka bir şey tanımayanların, hayvanlardan ne farkı var?" (Ömer Seyfettin)
- "Riyakârlığı da bir türlü nefsine yediremiyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İnsanın yeme içme vb. gereksinimlerinin bütünü
-
[isim]
Öz varlık, kişilik
- NESİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hafif yel, esinti
-
[isim]
Hafif yel, esinti
- NEPAL
- ...
- NEFİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yuf borusu
-
[isim]
Yuf borusu
- NESİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kaldırma, hükümsüz bırakma
-
Arap harflerinin, basımda ve yazma kitaplarda en çok kullanılan çeşidi
-
[isim]
Kaldırma, hükümsüz bırakma
- NEMÇE
- ...
- NESİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuşak
- "Bu nesil öyle zamanlar geçirdi ki doğduğuna lanet etti." (Falih Rıfkı Atay)
- "Oralarda nesli tükenmiş sandığımız âşıklar, halkı coşturmak için ozanların kopuzlarını çalıyorlar." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Hayvanlarda döl
-
[isim]
Kuşak
- NEZİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kanama
- "Bu şiddetli nezfin önüne geçememekten korkuyordu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Kanama
- NESNE
-
-
[isim]
Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje
- "Ağzımıza koyduğumuz şey değil, tadını tuzunu bildiğimiz nesne değil." (Sermet Muhtar Alus)
-
Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç
- ""Ali bir kitap almış" cümlesinde "kitap" nesnedir."
-
Öznenin dışında kalan her konu, obje
- "Her nesne ve olaya alaycı bir gözle bakmak ilkesinden yola çıkar bu görüş." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje
- NESEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Soy, baba soyu
-
[isim]
Soy, baba soyu
- NEFES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Soluk
- "Nefes aldıkça içime kurum ve is kokusu doluyor sanıyorum." (Ruşen Eşref Ünaydın)
- "Ramazan sigarasının izmaritinden birkaç nefes çekti." (Çetin Altan)
- "Ahalinin büyük bir kayıtsızlıkla "çiçek" ismini verdiği frengiye nefes eder, tütsü yapardı." (Refik Halit Karay)
- "Enişte istediği kadar nefes tüketsin, hepsi bir kulağımdan girer, öteki kulağımdan çıkar." (Sermet Muhtar Alus)
-
Şifa amacıyla hastaya okunan dua
- "İki güzel filmin arkasından peş peşe on tane moloz film sıralanınca insanın nefesi kesiliyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Sigara, pipo içilirken içe çekilen duman
- "Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu." (Haldun Taner)
- "Bu telgrafı okur okumaz, geniş bir nefes aldım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Canlılık, hayat belirtisi
- "Bir insan daha var çok şükür evde / Nefes var / Ayak sesi var / Çok şükür, çok şükür." (Orhan Veli Kanık)
- "Gezecek, eğlenecek, nefes alacak hiçbir yer yok." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bektaşi ve Alevilerin görüş ve düşüncelerini belirtmek için yazılmış şiir
-
[isim]
Soluk
- NECAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kurtuluş
- "Esirliğin ağır ve ateşli zincirleri altında inleyen her Müslüman, bir necat gününden ümidini kesmemiş." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Kurtuluş