Sonunda nce olan 7 harfli 28 kelime var. NCE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde nce olan kelimeler listesine ya da başında nce olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
C E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
CE, EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEÇENCE
- ...
- RUMENCE
- ...
- BEĞENCE
-
-
[isim]
Takriz
-
[isim]
Takriz
- ÖYKÜNCE
-
-
[isim]
Fabl
-
[isim]
Fabl
- ÇETİNCE
-
-
[sıfat]
Çetin
-
[zarf]
Çetin bir biçimde
-
[sıfat]
Çetin
- NARİNCE
-
-
[isim]
Tokat ve Amasya yöresinde şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli bir tür üzüm
-
[isim]
Tokat ve Amasya yöresinde şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli bir tür üzüm
- ÖĞRENCE
- ...
- SERİNCE
-
-
[sıfat]
Az serin, serine yakın
-
[sıfat]
Az serin, serine yakın
- ÖMRÜNCE
-
-
[zarf]
Ömrü boyunca, yaşadığı süre içinde
- "Bizim salaş bütün ömrünce kaç defa süpürülmüş, kaç defa yıkanmış?" (Aka Gündüz)
-
[zarf]
Ömrü boyunca, yaşadığı süre içinde
- BÜTÜNCE
- ...
- İŞKENCE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir kimseye maddi veya manevi olarak yapılan aşırı eziyet
-
Düşüncelerini öğrenmek amacıyla birine uygulanan eziyet
- "Ona, evimize niçin geldiğini sormak işkencesini de yaptım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Aşırı gerginlik, sıkıntılı durum, azap
- "Beklemek işkencesi yüreğini fena didiklemeye başladı." (Peyami Safa)
-
Vidalı bir tür sıkıştırma aracı
-
[isim]
Bir kimseye maddi veya manevi olarak yapılan aşırı eziyet
- DÖNENCE
-
-
[isim]
Yerküre üzerinde, güneş ışınlarının yılda iki kez dik açı ile geldiği, sıcak kuşağın kuzey ve güney sınırlarını oluşturan ve Ekvator'un 23° 27' kuzey ve güneyinden geçtiği varsayılan iki çemberden her biri, tropika
- "Oğlak dönencesi. Yengeç dönencesi."
-
[isim]
Yerküre üzerinde, güneş ışınlarının yılda iki kez dik açı ile geldiği, sıcak kuşağın kuzey ve güney sınırlarını oluşturan ve Ekvator'un 23° 27' kuzey ve güneyinden geçtiği varsayılan iki çemberden her biri, tropika
- DÜZENCE
-
-
[isim]
Sıkı düzen, disiplin
-
[isim]
Sıkı düzen, disiplin
- ÇEKİNCE
-
-
[isim]
Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek çekinmeyi gerektiren sebep veya durum, rezerv, ihtiraz
- "Karara çekincesi olduğunu belirtti."
-
[isim]
Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek çekinmeyi gerektiren sebep veya durum, rezerv, ihtiraz
- EĞLENCE
-
-
[isim]
Eğlenme işi, sefahat
- "Biz bu işe tuhaf bir merakla eğlence şeklinde başladık." (Falih Rıfkı Atay)
-
Neşeli ve hoşça vakit geçirten şey veya kimse
- "Karıma göre en güzel eğlence, kırda yayan gezmek, kırların havasından istifade etmektir." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Eğlenme işi, sefahat
- SAKİNCE
-
-
[sıfat]
Sakin
-
[zarf]
Sakin bir biçimde
-
[sıfat]
Sakin
- YARENCE
- ...
- GÜVENCE
-
-
[isim]
Bir antlaşmada taraflardan birinin sorumluluğu üzerine alması, inanca, teminat, garanti
-
Alınan sorumluluğa karşı olarak ortaya konulan şey
-
Birinin şüphelerini dağıtmak için söylenen inandırıcı söz, teminat
-
[isim]
Bir antlaşmada taraflardan birinin sorumluluğu üzerine alması, inanca, teminat, garanti
- İMRENCE
-
-
[isim]
Herkesçe imrenilen şey veya kimse
-
[isim]
Herkesçe imrenilen şey veya kimse
- ERKENCE
-
-
[zarf]
Oldukça erken
- "Başkanı, şehri güzelleştirmek için istimlaklerini yapmaya başlamakta erkence davranmaya teşvik etmeye başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Oldukça erken