Başında nasi olan 16 kelime var. Nasi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde nasi olan kelimeler listesine ya da sonu nasi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında nasi bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
NASİPLENEBİLMEK
NASİPLENDİRMEK, NASİPLENEBİLME
NASİPLENDİRME
NASİHATÇİLİK
NASİHATNAME, NASİPLENMEK, NASİPSİZLİK
NASİPLENME, NASİPLİLİK
NASİHATÇİ
NASİPSİZ
NASİHAT, NASİPLİ
NASİP, NASİR
A N S İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
NİSA
3 Harfli Kelimeler
ANİ, ASİ, İSA, NAS, SAN, SİN
2 Harfli Kelimeler
AN, AS, İN, İS, Sİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NASİPLENEBİLMEK
- ...
- NASİPLENEBİLME
- ...
- NASİPLENDİRMEK
- ...
- NASİPLENDİRME
- ...
- NASİHATÇİLİK
-
-
[isim]
Nasihatçinin işi
-
[isim]
Nasihatçinin işi
- NASİPLENMEK
-
-
[-den]
Nasibini almak, sebeplenmek
-
[-den]
Nasibini almak, sebeplenmek
- NASİPSİZLİK
-
-
[isim]
Nasipsiz olma durumu
-
[isim]
Nasipsiz olma durumu
- NASİHATNAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dinî konularda öğüt veren eser
-
[isim]
Dinî konularda öğüt veren eser
- NASİPLENME
-
-
[isim]
Nasiplenmek işi
-
[isim]
Nasiplenmek işi
- NASİPLİLİK
-
-
[isim]
Nasipli olma durumu
-
[isim]
Nasipli olma durumu
- NASİHATÇİ
-
-
[isim]
Öğüt veren kimse, öğütçü
- "Birinci ciltte garip, kaçık, bön, saf gördüğümüz Don Kişot, ikinci ciltte nasihatçi, oldukça muvazeneli bir adam oluyor." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Öğüt veren kimse, öğütçü
- NASİPSİZ
-
-
[sıfat]
Nasibi olmayan, kısmetsiz
-
Her istediğine ulaşamayan
-
[sıfat]
Nasibi olmayan, kısmetsiz
- NASİHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öğüt
- "Nasihatleri sonuna kadar dinler ve bitince hiç sesini çıkarmaz." (Memduh Şevket Esendal)
- "Dinle sana bir nasihat edeyim / Hatırdan gönülden geçici olma." (Karacaoğlan)
- "Ayrılırlarken anası, Ayşe'ye son bir nasihat verdi." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Öğüt
- NASİPLİ
-
-
[sıfat]
Nasibi olan, kısmetli
-
Her istediğine kolayca ulaşan
-
[sıfat]
Nasibi olan, kısmetli
- NASİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nesir yazan, nesir ustası
-
[isim]
Nesir yazan, nesir ustası
- NASİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birinin payına düşen şey
- "Acaba İstanbul'u bir daha görmek nasip olacak mı?" (Halide Edip Adıvar)
- "Herkes ondan haz veya hüzün, kendi nasibini alırdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bir kimsenin elde edebildiği, sahip olabildiği şey
- "Türk'e ve Türk vatanına bir kurtuluş nasip ise onu gene Mehmetçiklerden beklemeliyiz." (Aka Gündüz)
- "Konaktaki hamamlardan halayıklar, hizmetçiler de nasiplerini alırmış." (Salâh Birsel)
- "Allah bana o rezaletle gelmeyi nasip etmesin, ölmek daha iyi." (Halide Edip Adıvar)
- "Hiçbir erkeğe nasip olmadığını iddia edeceğim hayat, hep kaçamaklarla dolu idi." (Refik Halit Karay)
-
Kısmet, talih, baht
- "Tembellerin nasibi aç kalmaktır."
-
Günlük kazanç
-
[isim]
Birinin payına düşen şey