Başında nad olan 13 kelime var. Nad ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde nad olan kelimeler listesine ya da sonu nad ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında nad bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
NADİDELİK
NADANLIK, NADASLIK, NADİRLİK
NADANCA, NADASLI, NADİRAT, NADİREN
NADİDE
NADAN, NADAS, NADİM, NADİR
A D N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AD, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NADİDELİK
- ...
- NADASLIK
-
-
[sıfat]
Nadas için ayrılmış
- "Nadaslık tarla."
-
[sıfat]
Nadas için ayrılmış
- NADANLIK
-
-
[isim]
Nadan olma durumu veya nadanca davranış
-
[isim]
Nadan olma durumu veya nadanca davranış
- NADİRLİK
- ...
- NADANCA
-
-
Nadan davranışına benzer bir tarzda
-
Nadan davranışına benzer bir tarzda
- NADASLI
-
-
[sıfat]
Nadasa bırakılmış
- "Olgunlaşan çürüyen meyve, yaprak, kök kokuları nadaslı tarlalardan yayılan ekşili kokular sızıyordu bir yerlerden." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Nadasa bırakılmış
- NADİREN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Seyrek
- "Onların evine nadiren yemeğe gittiğim akşamlar..." (Halide Edip Adıvar)
-
[zarf]
Seyrek
- NADİRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Seyrek, az görülen, az bulunan şey veya durum
-
[isim]
Seyrek, az görülen, az bulunan şey veya durum
- NADİDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Az görülür, görülmedik, seyrek görülen, çok değerli
- "El işi olmasına rağmen el değmeden yapılmış hissini veren bu nadide sanat eserine hayrandı." (Cahit Uçuk)
-
[sıfat]
Az görülür, görülmedik, seyrek görülen, çok değerli
- NADİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Seyrek, az bulunur
-
Seyrek
- "Üsküp'e o gün nadir görülür bir kar yağmış." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Seyrek, az bulunur
- NADAS
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Tarlayı sürerek dinlenmeye bırakma
- "İki tarla ötede Çetecioğlu Mustafa, bu yıl mahsulünü kaldırdığı tarlayı nadas etmekle uğraşıyordu." (Nabizade Nazım)
-
[isim]
Tarlayı sürerek dinlenmeye bırakma
- NADAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bilgisiz, cahil
-
Nobran, kaba, kötü
- "Heyhat ki iyiler gider, nadanlar kalır." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Bilgisiz, cahil
- NADİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yaptığı bir davranıştan pişmanlık duyan, pişman
- "Bunlar denizden çıktıklarına nadim olarak yine denize dönmeye karar verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Yaptığı bir davranıştan pişmanlık duyan, pişman